İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafın, davadan sonra yapılan icra takibi sebebiyle çek bedelini davalıya ödediği, menfi tespit isteminin bu suretle istirdada dönüştüğü, bu durumda artık davacının takip dayanağı çeke dayalı icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığı, bu nedenle mahkemece davacının menfi tespit davasının kabulü gerekirken menfi tespit istemi yönünden ayrı bir hüküm kurulmamasının doğru görülmediği, istirdat talebine gelince, istirdat davalarında, davacının, paranın verilmesinin lazım gelmediğini ispatla mükellef olduğu, somut olayda davacı yanca çek bedelinin ödenmemesi gerektiği noktasında kesin delil sunulamadığı, bu nedenle istirdat talebinin dinlenemeyeceği gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle, menfi tespit davasının kabulüne, istirdat davasının ise reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasında ... Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) ve ... 6. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R- Dava, menfi tespit, istirdat ve ipoteğin terkini istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi'nce, ipotek bedelinin ödenmesi sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ve buna bağlı olarak fazla ödeme ile ilgili istirdat ve ipoteğin terkini istemiyle icra dosyasına bağlı olarak açılan davanın icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı menfi tespit talebinin kabulüne, istirdat talebinin kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine 44.000 TL bedelli senede dayalı icra takibi yaptığını, senet bedelinin takipten önce müvekkiline ait taşınmazın 85.000 TL bedelle davalıya devredilmek suretiyle fazlasıyla ödenmesine rağmen davalının icra işlemlerine devam ettiğini belirterek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve fazla ödenen miktarın istirdatı ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece toplanan delillere göre; davanın menfi tespit ve istirdat davasında istirdadına karar verilen miktarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizinin davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu, davacının menfi tespit ve istirdat davasında faiz talebinin bulunmadığı, ancak uğranılan zararlara ilişkin dava ve talep haklarının saklı tutulduğu, davanın kabulüne ilişkin kararın kesinleştiği, asıl alacağın ödenmesi için açılan davada faiz isteme hakkı saklı tutulmamış olsa bile daha sonra faiz için ayrı dava açılabileceği, BK'nın 113/2 maddesine göre asıl borç için dava açılması sırasında değil asıl borcun ödenmesi sırasında işlemiş faizleri isteme hakkı saklı tutulmamış ise artık faizin istenemeyeceği, ancak mahkeme kararı kesinleşmeden iş bu dava açıldığından İİK'nın 72/5 maddesi de gözetilerek davacının artık bu hakkını saklı tuttuğu ve faize ilişkin bu davayı açabileceğinin kabul edildiği, ödeme tarihinden itibaren faize hükmedildiği, faiz alacağının hesabında avans faiz oranı uygulandığı...
Esas sayılı dava dosyası ile menfi tespit ve istirdat davası açtıklarını beyan etmiş, Mahkememizce ilgili dava dosyası müzekkere ile Uyap üzerinden getirtilmiştir. Dava dosyası incelendiğinde bankadan gelen cevabi yazıya göre çeki ibraz eden .... San.ve Tic.Ltd.Şti'ne mefi tespit ve istirdat davası açıldığı görülmüştür. Bilindiği üzere çek iptali davalarında, yargılama sırasında çekin dava dışı 3.kişinin elinde bulunduğu anlaşılırsa ve bu kişiye istirdat davası açılmışsa çek iptali davası konusuz kalır. Bu esaslara göre değerlendirme yapıldığında konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda davacının davalıya takibe konu çeke ilişkin olarak 9.000.TL ödeme yaptığı, ancak ödeme tarihleri itibariyle istirdat davasının İİK'nun 72/7. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre sonunda açıldığı, bu nedenle istirdat davasının dinlenemeyeceği, bu durumun menfi tespit davasını da etkileyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, icra takibi nedeniyle sahtecilik iddiasına dayalı açılan menfi tespit ve ödenen bir kısım paranın istirdatı talebine ilişkindir.İİK'nun 72. maddesinin 7 ve 8.fıkrası "istirdat davasının bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılacağı, bu sürenin borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren başlayacağını" düzenlemektedir. Borcun kısım kısım ödenmesi halinde süre son kısımın ödenmesinden itibaren başlayacaktır(Baki Kuru,İcra İflas Hukuku Ders Kitabı, 9.bası, s.191)....
Dağıtım A.Ş olduğu, menfi tespit veya istirdat davalarının icra takibinin borçlusu tarafından icra takibinin alacaklısına karşı açılabileceği, bu durumda davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçeleri ile davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava; keşideci tarafından çek lehdarı aleyhine açılmış menfi tespit davasıdır. Her ne kadar yargılama sırasında dava dışı yetkili hamil tarafından davacı aleyhine icra takibine girişilmiş ve takip konusu borcun ödendiği iddia edilerek davanın istirdata dönüştüğü ileri sürülmüş ise de somut olayda davalı tarafından girişilmiş bir icra takibi bulunmadığından bu davanın istirdat davasına dönüşmesi sözkonusu olamaz. Ancak keşideci olan davacı çekin lehdarı olan davalıya karşı İİK.nun 72.maddesine dayanarak menfi tespit davası açabileceğinden işin esasına girişilerek deliller toplanıp hep birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir....
GEREKÇE :Dava, menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. Mahkememizin ... esas sayılı dosyası ile Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyasının bir sureti dosya arasına alınmıştır....
Maddesi gereğince ödeme yapan üçüncü kişi tarafından açılan Menfi Tespit ve İstirdat istemine ilişkin olup, davacı üçüncü kişi ile davalılar arasında ticari ilişki bulunmadığı, eldeki uyuşmazlığın takip hukukundan kaynaklandığı, İİK'nın 89.maddesi uyarınca üçüncü kişinin açtığı menfi tespit ve istirdat davasında genel mahkemelerin görevli olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın Samsun 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülerek, sonuçlandırılması gerekmektedir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Samsun 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE , HMK'nın 23/1 ve 362/1-c maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.04/04/2024 ... Başkan ... e-imza ... Üye ... e-imza ... Üye ... e-imza ... Katip ... e-imza...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-istirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit-istirdat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş ancak, davanın değeri itibari ile duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 31.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....