ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2022 (ARA KARAR) NUMARASI : None DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) KARAR : NEVŞEHİR 1....
Maddede aksine düzenleme olmadıkça ibaresi eklendiğinden, kanunda ispat yükü ile ilgili özel bir düzenlemeye yer verildiğinde, ispat yükü genel kurala göre değil de kanunda belirtilen özel düzenlemeye göre belirlenecektir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenen menfi tespit davalarında ispat yükü, davacının iddiasının dayandığı nedenlerin niteliğine göre farklılık gösterir. Zira menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Ancak ispat yükünün davacıya (borçluya) düştüğü hâller de vardır. İmza inkarına dayalı olarak İİK.'nun 72. maddesine göre menfi tespit davalarında imzanın davacı borçluya ait olup olmadığını ispat yükü de davacı borçlu hakkında takip başlatarak imzanın davacı borçluya ait olduğunu ileri süren davalıya yani alacaklıya düşmektedir. (Yargıtay HGK.'nun 26/04/2006 tarihli, 2006/12-259 E. ve 2006/231 K. sayılı kararı) Eldeki dava; alacaklı (davalı) tarafça davacı (borçlu) hakkında .... İcra Müdürlüğü'nün ......
Maddede aksine düzenleme olmadıkça ibaresi eklendiğinden, kanunda ispat yükü ile ilgili özel bir düzenlemeye yer verildiğinde, ispat yükü genel kurala göre değil de kanunda belirtilen özel düzenlemeye göre belirlenecektir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenen menfi tespit davalarında ispat yükü, davacının iddiasının dayandığı nedenlerin niteliğine göre farklılık gösterir. Zira menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Ancak ispat yükünün davacıya (borçluya) düştüğü hâller de vardır. İmza inkarına dayalı olarak İİK.'nun 72. maddesine göre menfi tespit davalarında imzanın davacı borçluya ait olup olmadığını ispat yükü de davacı borçlu hakkında takip başlatarak imzanın davacı borçluya ait olduğunu ileri süren davalıya yani alacaklıya düşmektedir. (Yargıtay HGK.'nun 26/04/2006 tarihli, 2006/12-259 E. ve 2006/231 K. sayılı kararı) Eldeki dava; alacaklı (davalı) tarafça davacı (borçlu) hakkında .... İcra Müdürlüğü'nün ......
İNCELEME Davaya konu İstanbul 10.İcra Müdürlüğü'nün 2019/3447 Esas (yenilenen esas nosudur) sayılı dosyasının uyaptan incelenmesinde; alacaklının T2 borçluların T1 Çiğdem Bakkaloğulları olduğu; takibe dayalı senet örneğinde davacının keşideci, davalı Çiğdem Bakkaloğulları'nın lehtar/1.ciranta, T2 2.ciranta hamil olarak yer aldığı, 950.000TL bedelli 15.01.2014 tanzim, 01.07.2014 vade tarihli senedin düzenlenme yerinin Gaziosmanpaşa/İstanbul olarak yazılı olduğu görülmektedir. GEREKÇE Dava, İİK 72.maddesine dayalı olarak açılan takipten sonra açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İİK 72/3 maddesine göre; "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 24/01/2023 KARAR TARİHİ : 27/01/2023 KARAR Y.TARİHİ : 09/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davanın yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA : Davacı vekili, davacıya, ... Dairesinin 2022/13652 sayılı dosyasında borçlu ... ...Sanayi ve Tic. Ltd.Şti'nin, davacı şirketten alacağına haciz konulması amacıyla usule aykırı olarak İİK.89/1,2 ve İİK.89/3'e göre haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiğini, davacı şirketin takip dosyasındaki borçlu şirkete ve dolayısıyla İİK.89/3 uyarınca davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, usule uygun düzenlenmemiş ve tebliğ edilmemiş haciz ihbarnameleri ile davacının borçlandırılamayacağını, davacının takip dosyasında borçlu ... ...Sanayi ve Tic.Ltd.Şti.'...
DELİLLER VE HUKUKİ DEĞERLENDİRME Dava, İİK m. 89 uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir. İİK'nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, "..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur..." hükmünü içermektedir....
KARŞI OY Uyuşmazlık, direnme kararına konu menfi tespit davasında İİK 72/5 maddesi uyarınca kötü niyet tazminatına hükmedilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dava, İİK 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası alacaklı tarafından icra takibine başvurulmadan önce açılabileceği gibi, icra takibinden sonra, takip sırasında da açılabilir. İcra takibi başladığında menfi tespit davası açılmasına gerek olmadığı hâlde, takip sırasında gelişen duruma göre borçlu takip sırasında menfi tespit davası açmak zorunda kalıp takip sırasında da menfi tespit davası açabilecektir. Somut olayda, davalı tarafından İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün 2013/27089 sayılı dosya ile 26.8.2013 tarihinde iki adet bonoya dayalı icra takibi başlatılmış, takip kesinleşmiştir....
Tüm bu hususlar dikkate alındığında İİK 97/a maddesindeki yasal karinenin borçlu dolayısı ile alacaklı lehine olduğundan söz edilmesi mümkün olmayıp, ispat yükü alacaklı yana ait olduğundan haczin İİK 96 ve 97. Maddelerine göre yapıldığının kabulüne dair memur işleminin iptali suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı alacaklı yanca dayanılan belge ve deliller ile iddialar ancak İİK 99. Maddesine göre açılacak istihkak davasında irdelenebilecek hususlar olup, haczin İİK 96. Ve devamı maddeleri gereği yapılması gerektiğini ispata yeter değildir....
Dava, İİK.’nun 72. maddesine dayalı olarak iki ayrı icra takibi sebebiyle açılan menfi tespit davasıdır. Mahkemece menfi tespit davasının niteliği ile bağdaşmayacak biçimde yazılı şekilde hüküm oluşturulması doğru olmadığı gibi, davanın konusunu iki ayrı icra takibi oluşturduğu halde bunlardan biri hakkında karar verilip, ikinci takiple ilgili bir karar verilmemiş olması da bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava İİK.’ nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davasının açılması için mutlaka derdest bir takibin bulunması zorunlu değildir. Bu durumda mahkemece, davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı olduğu gözetilerek davalının beyanları da dikkate alınıp, davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti gerekirken yazılı şekilde davanın yorumunda hataya düşülerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA , vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 550.00.YTL duruşma vekalet ücretinin, davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....