Dava dilekçesindeki taleplerin çekle ilgili menfi tespit davasına özgü talepler olduğu, ancak davanın hasımsız ve Uyap üzerinden "kıymetli evrak iptali (çek iptali) hasımsız" dava türü şeklinde açılmış olduğu, maktu peşin harç yatırılmış olduğu görüldüğünden, davacı vekiline tebliğ edilen tensip tutanağı 7 no.lu ara kararı ile "Her ne kadar dava dilekçesinde hasımsız dava açılarak, çekin iptali istenmişse de, dilekçe içeriğine göre davadaki talebin, TTK'nun 818/1-s maddesi delaleti ile TTK'nun 757. maddesi kapsamında hamil tarafından açılan, çekin rıza dışı elden çıkması sebebiyle iptali talebine yönelik olmadığı, İİK m.72 kapsamında (keşideci imza inkarına yönelik) menfi tespit talebi olabileceği değerlendirilmekle, öncelikle davacı vekiline davadaki talebinin TTK'nun 818/1-s maddesi delaleti ile TTK'nun 757. maddesine göre zayi nedeniyle çek iptaline dair çekişmesiz yargı işi niteliğinde iptal talebi mi, yoksa İİK m.72'ye göre çek nedeniyle borçlu olmadığına dair menfi tespit talebi mi...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; menfi tespit davasında tedbir kararı olduğunu, davacıya itirazın iptali davasının neticelenmesi üzerine menfi tespit davası tedbir kararı görmezden gelinip bu dava karara çıkmadan evvel 16/12/2020 tarihinde ödeme yapıldığını, menfi tespit ilamlarının infazı için kesinleşmesi gerektiğini beyanla davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Ancak İİK.nun 72/4. Maddesi uyarınca alacaklıya menfi tespit davasının reddi halinde ödenecek olan para, tedbir kararı gereğince icra veznesine dosya borcuna karşılık yatırılan para olup bu para karar kesinleşmeden alacaklıya ödenir. Menfi tespit davası sonucunda verilen ihtiyati tedbir kararı gereğince dosyaya yatırılan paranın geç ödenmesi nedeniyle doğan zararlara yönelik olarak verilen tazminata ilişkin karar gereğince yapılacak ödeme ise kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Nitekim bu husus İİK.nun 72/4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava konusu takip dosyaları ile ilgili açılmış bir itirazın iptali dosyaları olup olmadığı taraflardan sorulduktan sonra varsa dosyaların gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
'a yönelik itirazın iptali davasının kısmen kabulüne, asıl davada davacısı ... davalısı ... olan menfi tespit davasından önce icra takibi itiraz üzerine durdurulmuş olduğundan davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığından dava şartı yokluğundan menfi tespit davasının reddine karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Bu durumda menfi tespit davasının dava tarihi itirazın iptali davasından daha önce olduğundan davacı kiracının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı var ise de davacı kiracının menfi tespit davasından sonra kabul ettiği ve tevdi mahalline yatırdığı 5.350 TL içinde davanın reddedilmesi gerekirken itirazın iptali davasında görüldüğünden bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve bu nedenle davacı yararına çok, davalı yararına az vekalet ücreti takdiri doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 12.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, menfi tespit davasında ileri sürülen iddiaların itirazın iptali davasında da ileri sürülebileceğini, davacının dava dilekçesinin, itirazın iptali davasındaki savunma dilekçesi ile neredeyse birebir aynı olduğunu, bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını savunarak, davanın reddi ile davacı aleyhine % 40’tan aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, aynı alacak nedeniyle taraflar arasında ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/208 esas sayılı dosyasında itirazın iptali davasının görüldüğü, dosyanın halen derdest bulunduğu, duruşmasının 20.06.2013 tarihine bırakılmış olduğu ve bu hale göre davacının ayrıca menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, HMK. m. 114/h ve 115. uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, yasal şartları bulunmadığından davalının tazminat talebinin reddine dair verilen karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Aş aleyhine borçlu lehine olan çeklerin mal kaçırma amacı ile temlik edildiği gerekçesi ile 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayılı olarak tasarrufun iptali davası açmıştır. Mahkemece her iki dava arasında irtibat bulunduğundan bahisle birleştirilerek, yapılan yargılama sonunda menfi tesbit davasının kabulüne ve davacı ... Ltd. Şti ve ...’ın borcu olmadığının tesbitine, tasarrufun iptali davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı ... ve davacı Vergi İdaresi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 2010/10174 2011/7391 HMUK’nun 46.maddesine göre mahkeme yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için, birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına davanın her safhasında istek üzerine veya kendiliğinden karar verebilir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2014 NUMARASI : 2012/469-2014/222 Taraflar arasındaki menfi tespit-itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-birleşen dosyanın davacısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava;menfi tespit, birleşen dava, itirazının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece; asıl davanın kabulü ile 29.06.2012 tarih ve 2012/3173 sayılı tutanağa istinaden tahakkuk ettirilen 23.989.05 TL alacaktan dolayı davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitine, birleşen itirazın iptali davasının ise ispat edilemediğinden reddine karar verilmiş, hüküm; davalı/birleşen dosyanın davacısı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı vekili, dava konusu icra takibine ilişkin tarafları ve konusu aynı olan itirazın iptali davasının derdest olduğunu , dolayısıyla davacı tarafından ileri sürülen taleplerin yeniden dava konusu yapılamayacağını,müvekkili banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan sözleşmede davacıların müşterek ve müteselsil kefil olduklarını ,ayrıca davacı ... 'ın ipotek verdiğini ,dava dışı şirketin kredi borcunun ödememesi üzerine , hesabın kat edilip ,takip yapıldığını savunarak davanın derdestlik nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın derdestlik nedeni ile usulden reddine karar verilmiş , hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava itirazın iptali davası açıldıktan sonra aynı konu ile ilgili açılmış menfi tespit davasıdır. Her iki davanın talep sonucu da farklı olduğundan derdestlikten bahsedilemez....
Taraflar arasında itirazın iptali davası açılmadan önce ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/184 E. sayılı dosyası ile 06.05.2014 tarihinde bu dava dosyasındaki cari hesap alacağına esas teşkil eden çekleri de kapsar şekilde davacı tarafından davalı hakkında davalının yapmış olduğu icra takibi nedeniyle menfi tespit istemini içeren dava açıldığı ve mahkemece karar verildiği fakat kararın halen kesinleşmediği anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasından önce açılan menfi tespit davasının bu dosya sonucunu doğrudan etkileyeceği dikkate alınarak menfi tespit davasının bekletici sorun yapılması gerekirken mahkemece eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 28/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....