Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bozma ilamına uyularak, yapılan yargılamada tarafların karşılıklı olarak kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshini talep ettikleri ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine karar verildiği, sözleşmenin geriye etkili olarak feshi halinde davacı tarafın ancak menfi zararını talep edebileceği, bilirkişi raporundaki 108.000,00 TL zararın menfi değil müspet zarar olduğu gerekçesiyle 04.05.2009 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, tazminat talebinin koşulları oluşmaması nedeniyle reddine, karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili ve davalılar vekili temyiz etmiştir. Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyulmasına rağmen, bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, teminat amacıyla boş olarak verilen senedin haksız yere icra takibine konu edildiği iddiasına dayanan menfi tespit ve tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili , davanın reddi ile %40 tazminatının davacıdan tahsili gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davacının iddiasını yazılı delillerle ispatlayamadığı, davacı yanca teklif edilen yeminin davalı tarafça eda edildiği gerekçeleri ile davanın reddine, davalı yanın tazminat isteminin yerinde bulunmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, çekteki imzanın keşideci olan davacıya ait olmadığı iddiasına dayanan menfi tespit ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre, imza davacıya ait olmadığından davanın kabulüne, icra takip dosyası nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tespit edilemediğinden % 40 tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm tazminat talebinin reddinin doğru olmadığı gerekçesi ile davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit (Bonodan Kaynaklı) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava; davalının icra takibine konu ettiği bonoların teminat amaçlı verildiği iddiasına dayanan menfi tespit ve tazminat davasıdır. Davalı vekili, davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliler neticesinde, davacının dava konusu senedin teminat senedi olduğu ve bedelsiz kaldığı iddiasını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine, davalının tazminat talebinin yerinde olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/933 Esas KARAR NO : 2021/550 DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/12/2020 KARAR TARİHİ : 04/06/2021 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2021 Davacı vekili tarafından açılan Menfi Tespit davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkilİ ile davalı arasında hizmet sözleşmesi olduğunu, müvekkili şirkette çalışan iş kazası sonucu vefat ettiğini, bu nedenle müvekkili ve davalı aleyhine tazminat davaları açıldığını, davalı tarafın tazminat bedellerini ödeyip tamamını müvekkilin cari hesabından mahsup ettiğini, davalı tarafın sözleşme gereği işçilere yapması gereken sigortayı yapmadığı gibi 3.kişilerin kusur oranı da dikkate alınmayarak kusurun müvekkili şirkete davalı tarafından yansıtıldığını, sözleşmeye aykırılık nedeniyle 264.027,79 TL tazminat bedelinden müvekkilinin sorumlu olmadığının tespitine, mahkemece...

            Tespit davaları ise, bir hakkın veya hukuki ilişkinin var olup olmadığının tespitine ilişkin davalardır.HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Menfi tespit davası sonunda verilen hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK m. 32 uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz. Oysa arabuluculuk sonucu verilen kararlar ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek niteliktedir. Ancak yukarıda açıklandığı gibi menfi tespit davaları sonucunda verilen hükümler esasa yönelik olarak cebri icraya konu edilip infaz edilemeyeceğinden, ticari davalarda arabuluculuğa başvuruyu dava şartı olarak öngören madde hükmünün amaçsal yorumundan Yasa Koyucu’nun bilinçli olarak menfi tespit davalarını arabuluculuk dava şartına tabi tutmadığı anlaşılmaktadır....

            Kanun metninin kaleme alınış şekli itibarı ile anlatım ve ifade yerleşiminin tam olmadığı görülse de “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” dava açılmadan önce denilmek sureti ile kriter olarak alacak ve tazminat talebi öngörülmüştür. Kanun alacak ve tazminat davası ibaresini bilinçli olarak tercih etmemiş bu tür taleplere ait dava türü ayırt etmeksizin arabuluculuğa başvurmayı dava şartı olarak düzenlemiştir. Gerekçeden ve metinden sadece alacak ve tazminat istemli davaların dava şartı arabuluculuk dava şartına bağlandığı sonuç çıkmamakta, alacak ve tazminat istemleri hakkındaki açılacak tüm davaların arabulucuk dava şartına bağlı olduğunun hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Eda davası veya tespit davası ayrımı arabulucuğa ilişkin anılan düzenlemede yer almamaktadır. İİK.'na tabi menfi tespit davasının anılan düzenlemeden ayrı tutulduğuna dair gerek TTK’da gerekse İİK’da bir hüküm de bulunmamaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, haksız fiil nedeniyle müspet ve menfi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile 19.164,60 TL zararın tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı,davalı ile aralarında yapılan kira sözleşmesine aykırı olarak mısır satışı yaptığı standının başka yere taşınması ve haksız haciz nedeniyle uğradığı müspet ve menfi zararların tazminini istemiştir....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, menfi zarar nedeniyle tazminat, birleşen dava ise gecikme cezasının tahsili istemleriyle açılmış, mahkemece menfi zarar nedeniyle tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, birleşen dava hakkında hüküm kurulmamış, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı Bakanlık bu dosyayla birleştirilmesine karar verilen Muş Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/583 Esas sayılı dosyası ile...

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan Banka vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı .......Ltd. Şti. vekili asıl davada, davalı bankanın icra takibine konu ettiği çeklerdeki keşideci imzasının müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek menfi tespit ve tazminat isteminde bulunmuş, aynı davacı vekili birleşen davada aynı iddialarla çeklerde lehdar yönünden davalı, ...Gübre....Ltd. Şti. aleyhine açılan davada yine menfi tespit ve tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı banka vekili, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu, kullandırılan kredinin teminatı olarak, çeklerin ciro edildiğini belirterek davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu