davalılarca çekilmemesi için huzurdaki davanın açıldığını belirterek menfi tespit talebinde bulunmuş ve icra veznesine girecek para üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir....
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; "Davada davacı tarafın talebi üzerine davalı taraf dinlenmeden tedbir kararı verildiğini, açılan menfi tespit davasında ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, dosyaya sunulmuş davayı ispata yönelik yazılı bir delilin bulunmadığını, Menfi tespit davalarında İİK.72/3 maddesi gereğince tedbir kararı verilmesi zorunluluğunun olmadığını, mahkemece cüzi bir teminat karşılığında yıllarca sürecek bir davada tedbir kararı verilmesinin davalı-alacaklıyı zor durumda bıraktığını." beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir. GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir....
Davalı vekili istinaf dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; davacının haksız ve dayanaktan yoksun şekilde karara itiraz ettiğini, davacının kendi kusuruna dayanarak hak iddia ettiğini, tedbir talebinin yersiz olduğunu, ispat yükünün davacı üzerinde bulunduğunu, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararın yerinde olduğunu belirterek davacı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Değerlendirme : Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.Dava dilekçesi ile birlikte icra takibine başlanmaması/durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. 2004 s.İİK.nun 72.m.sinde menfi tesbit ve istirdat davaları ile ihtiyati tedbir talebi:- (Değişik madde: 18/02/1965- 538/43 md.) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/11/2021 NUMARASI : 2021/390 ESAS DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin taraf olarak eklendiği Merzifon İcra Müdürlüğü'nün 2017/971 esas sayılı dosyasında davalı alacaklı taraf borcunun olmadığını, Merzifon İcra Müdürlüğü'nün 2017/971 esas sayılı icra takibinin durdurulması ve davacı müvekkili hakkındaki hacizlerin kaldırılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini taleple dava ettiği anlaşılmıştır....
İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 2004 Sayılı İİK'nın menfi tespit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir..." şeklide düzenlenmiştir....
İİK'nın 72. maddesinde; borçlunun, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabileceği; icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, ancak, talep üzerine gecikmeden doğan zararların karşılanması ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yolunda ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiş olup, bu madde özel bir tedbir türünü düzenlemiştir. Öte yandan İİK'nın 72/4. maddesinde; "Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez." hükmü düzenlenmiştir....
İİK'nın 72. maddesinde; borçlunun, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabileceği; icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, ancak, talep üzerine gecikmeden doğan zararların karşılanması ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yolunda ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiş olup, bu madde özel bir tedbir türünü düzenlemiştir. Öte yandan İİK'nın 72/4. maddesinde; "Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez." hükmü düzenlenmiştir....
ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiş olup, bu madde özel bir tedbir türünü düzenlemiştir....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, İİK'nın 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir talep eden davacının istinaf başvuru talebinin HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....