- K A R A R - Borçlunun ihtiyati hacze konu bono için açmış olduğu menfi tespit davasının reddine dair verilen karar nedeniyle mahkemece alacağın ilama dayalı olduğunun kabul edildiği anlaşılmaktadır. Ancak menfi tespit davasının reddine ilişkin karar bir eda hükmü olmayıp, tespit hükmüdür. Bu nedenle alacağın dayanağı bono olup, bedelsizlik iddiası ile açılan menfi tespit davasının reddine ilişkin mahkeme kararı değildir. Alacaklı da ihtiyati haciz istemini menfi tespit davası sonucunda verilen ilama değil, bonoya dayandırmıştır. Bu nedenle teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesine imkân veren İcra ve İflâs Kanunu'nun 259,II hükmünün somut olayda uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilmeden, teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
K A R A R Davacı, menfi tespit davasına ilişkin dava dilekçesinde, abonelik sözleşmesi gereğince borcun icra takibine konu olduğunu ve borç miktarının da 8.863.52 YTL olduğunu belirtmiştir. Davalı-karşı davacı tarafından açılarak bu dosya ile birleştirilen ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesine ait olan 2005/660 esas sayılı itirazın iptali davasına konu olan ... 2.İcra müdürlüğüne aat 2005/1121 esas sayılı icra takip dosayasında ise takip miktarı 8.018.205.002 Tl olduğu gibi, takip tarihi de (1.4.2005), menfi tespit davasının açılma tarihinden (28.2.2005) sonradır. Birleştirilen menfi tespit ve itirazın iptali davalarının dayanağı bulunan icra takiplerinin farklı olduğu anlaşılmakla, incelenmesine gerek görülen, menfi tespit davasına ilişkin dava dilekçesinde belirtilmiş olan (esas numarası belirtilmeyen) icra takip dosyasının eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.5.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davada Sandıklı Sulh Hukuk ile Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, İ.İ.Y.'nın 72. maddesi uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya kapsamından davanın 6.000.-YTL. değer gösterilerek asliye hukuk mahkemesinde menfi tespit davası olarak açıldığı, aynı mahiyetteki başka dosyalar da bu dosya ile birleştirildiği anlaşılmaktadır. İ.İ.Y.'nın 72. maddesine göre açılan menfi tespit davalarında, takibe itiraz edilmemiş ya da itirazın kaldırılmış olması nedeniyle borçlu olunmayan bir paranın tamamının ödenmek zorunda kalınacağı gözönünde bulundurulduğunda ve toplam değer üzerinden harç yatırılıp dava açıldığına göre, asıl davaya dönüşen uyuşmazlığın çözümünde H.Y.U.Y.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Taraflar arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanan menfi tespit davası ile ilgisi olduğu anlaşılan ve incelenmesine gerek duyulan .... İcra Müdürlüğü 2012/6853 Esas sayılı icra dosyasının aslı ya da onaylı suretinin dosya içerisine konularak geri gönderilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesine gerek duyulan menfi tespite konu; ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/7189 Esas sayılı takip dosyasının aslı ya da eksiksiz onaylı, okunaklı sureti ve ayrıca davaya konu yazılı kira sözleşmesinin onaylı suretinin temini ile dosyaya eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Menfi tespit davalarında kabul edilen dava değeri üzerinden nispi temyiz harcı alınması gerekirken, davalıdan eksik olarak maktu temyiz harcı alınmıştır. Temyiz edenden eksik harcın tamamlattırılması, aksi takdirde temyiz harcı ödenmedikçe temyiz incelemesi yapılamayacağından HUMK'un 434/3.maddesi gereğince işlem yapılmak üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Menfi tespit davasına konu, ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2006/2013 Esas sayılı takip dosyası ve takip dayanağı kira sözleşmesi dosya içerisinde bulunmamaktadır. İncelenmesine gerek duyulan icra dosyasının ve takip dayanağı kira sözleşmesinin aslının yahut onaylı suretinin dosya içerisine alındıktan sonra gönderilmesi için dosyanın mahalli mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yukarıda açıklandığı üzere ilamlı icra takibine dayanak ilam menfi tespit- istirdata ilişkin olduğundan uyuşmazlığın çözümünde İİK'nın 72. maddesinde düzenlenmiş olan menfi tespit ve istirdat davalarının açıklanması gerekmektedir. 18. Kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşmiş olsa dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). 19....
Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....
Ancak menfi tespit davası 15.04.2024 tarihinde açıldığını, konuyla ilgili İİK madde 89/3 aynen şu şekildedir; “İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir” Kanun maddesinde de anlaşılacağı üzere kendisine 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü şahıs ancak menfi tespit davası açarak söz konusu ihbarnameye itiraz edebilmektedir. Ancak dava açmak için kanun koyucu 15 günlük bir süre sınırı koymuştur. Menfi tespit davası açacak olan üçüncü şahıs bu hakkını ancak 89/3 haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde kullanabilir....