WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, aynı konu ile ilgili derdest itirazın iptali davası olduğu, itirazın iptali davası açıldıktan sonra menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.  Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 12/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Takibin ve itirazın iptali davasının, menfi tespit davasının kesinleşmeden önce açıldığı gözetildiğinde, davacı ...’nin dava konusu kaçak su tutanağına ilişkin olarak takip başlatmakta ve itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kuşkusuzdur. Aynı tutanağa dayanılarak açılan menfi tespit davasında kesinleşen alacak miktarı, diğer bir ifadeyle davalının borçlu olduğu bedel, itirazın iptali davasında dikkate alınarak, talep edilen asıl alacak ve işlemiş faiz hakkında karar verilmelidir. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, davacının hukuki yararı bulunduğu gözetilerek davanın esası yönünden karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

      Davalı, yapılan icra takibi itirazla durduğu için, davacıların itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı olmadığından menfi tespit davasının reddine, birleştirilen davada ... ve ... aleyhine yaptığı icra takibine haksız olarak itiraz edildiğinden itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Mahkemece, ...’ün açtığı menfi tespit davasının kabulüne, ...’ün açtığı menfi tesbit davasının reddine, ... tarafından açılan itirazın iptali davasında, ... hakkındaki davanın reddine ... hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, ... tarafından temyiz edilmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/716 Esas sayılı dava dosyasında itirazın iptali davası açılmıştır. Davacı (itirazın iptali davasının davalısı) itirazın iptali davasında itiraz ve def’ilerini savunma olarak ileri süreceğinden bu iki çek yönünden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava koşulu olup, bu yön mahkemece re’sen gözetilmeden işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Öte yandan anılan itirazın iptali davasında diğer çekler yönünden verilen ve kesinleşen hüküm menfi tespit davasında kuvvetli delil teşkil edeceğinden söz konusu itirazın iptali davasında verilecek hükmün kesinleşmesi beklenilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesinde isabet görülmemiştir....

          İlamsız icra takibine itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın iptali davası açılmış ise böyle bir dava açıldıktan sonra, aynı borç ile ilgili menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı kabul edilmektedir. Ancak takibe itiraz edilmiş olmasına rağmen alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılmamış olan hallerde borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığının kabulü doğru görülemez. Zira alacaklının elinde her an tehdit unsuru taşıyan bir senet ya da borç belgesinin mevcudiyeti karşısında borçlunun bu tehdit unsurundan kurtulmak ve maddi hukuk açısından borçsuzluğunun tesbitine dair kesin hüküm elde edebilmek amacıyla dava açmakta hukuki yararı mevcuttur....

            Yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar, itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali  davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun, itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir. Nitekim söz konusu bu halde, yapılan itiraz üzerine takip durmuşsa da, “ takibe itiraz” sadece takip hukuku ile ilgili bir sonuç olup, kesin hükmün sonuçlarını doğurmaz....

            Aynı takibe ilişkin olarak alacaklının ikame ettiği itirazın iptali davasında verilen hüküm ile buna dayanak takipte istenilip itirazın iptali davasının müddeabihinin içinde yer alan işleyecek faiz miktarına ilişkin menfi tespit istemli eldeki davanın dayanağı olan olay ve olgular aynıdır. İşleyecek faiz oranı itirazın iptali davasında verilen karar ile kesinleştiğinden bu miktarın başka bir mahkemede menfi tespit istemiyle yeniden tartışılması kesin hüküm nedeniyle mümkün bulunmamaktadır. 36....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapusuz Taşınmaz Tescili K A R A R Tescil davasında Orman İdaresi taraf olup, uyuşmazlık kadastro sırasında tespi dışı bırakılan taşınmazın tescili isteğine ilişkin bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (20.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 07.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Hal böyle olunca kefil tarafından açılan menfi tespit davasının Tüketici Mahkemesinde banka tarafından açılan itirazın iptali davasının tefrik edilerek genel mahkemede görülmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde itirazın iptali davasının Tüketici Mahkemesi sıfatıyla sonuçlandırılması doğru görülmemiştir. Davacı kefilin imzasını taşıyan sözleşmede kredi limiti 1000.-TL. olarak yazılıdır. Davacı limitin sonradan yazıldığını ileri sürmüş ise de, bunu kanıtlayamamıştır. Hesap ekstrelerinde belirtilen miktarın sözleşmede yazılı miktar ile uyuşmaması sözleşmedeki miktarın anlaşmaya aykırı olarak sonradan doldurulduğunu göstermez. Bu durumda hükmüne uyulan bozma ilamı çerçevesinde inceleme yapılmak gerekirken, delillerin takdir ve yorumunda hataya düşülerek hüküm kurulması da isabetsizdir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı-birleştirilen davacı ... A.Ş. yararına BOZULMASINA, 5.7.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı menfi tespit - itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı her iki davanın da kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı - karşı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl dava, yapılan takip nedeniyle menfi tespit davası; birleşen dava ise anılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu