Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Av. ... aralarındaki birleşen menfi tespit - itirazın iptali davası hakkında Çorum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.06.2012 gün ve 300-308 sayılı hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Menfi tespit davasında davacı olan ... miraşçıları, aleyhine açılan itirazın iptali davasında davalı konumunda olup, itirazın iptaline dair mahkeme kararını da temyiz ettiklerinden dava değeri üzerinden nispi temyiz harcı yatırmaları gerekir. ... mirasçılarına temyize konu itirazın iptali davasında nispi temyiz harcını tamamlamaları için muhtıra çıkarılarak sonucuna göre dosyanın temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Menfi tespit davasında hukuki yarara dair çerçeve içerisinde; menfi tespit davasının konusu olan borç/alacak hakkında başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine ikame edilen itirazın iptali davasının mevcut olduğu durumlarda, her iki davadaki maddi vakıaya ilişkin tespitlerin birbirlerine etkilerinin kapsamının belirlenmesi zorunludur. Ayrıca somut uyuşmazlığın niteliği gereğince aynı borç/alacak için ikame edilen ve sıfatları farklı olmakla birlikte tarafları aynı olan itirazın iptali davası ile menfi tespit davasının birbirlerine etkilerinin kapsamının belirlenmesi, her iki dava arasındaki hukuki ilişkinin ortaya konulması önem arz etmektedir. 26. İtirazın iptali davası ile menfi tespit davası arasında derdestlik anlamında bir ilişki bulunmamaktadır....

      Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan 2015/631 esaslı itirazın iptali davasında verilen kararara karşı istinaf ve temyiz başvurularının reddedilerek kararın onandığı, davacı dava sebebini kredi sözleşmesinde imza dışındaki yazıların kendisine ait olmaması olarak açıklamış ve bu durumu itirazın iptali yargılaması sırasında öğrendiğini iddia etmiş, menfi tespit davasına konu sözleşmenin dayandığı icra takibine itirazın iptali davası görülmüş olmakla aynı alacak için borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olmadığı, genel hükümlere göre yürütülen itirazın iptali davasında menfi tespit davasında ileri süreceği hususları ileri sürmesi mümkün olduğu, davacının itirazın iptali davasında ileri sürülmesi mümkün olan bir sebebe dayanarak menfi tespit davası açmasının usulen mümkün olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

        Öte yandan, genel itibariyle alacaklı icra takibinde ödeme emrine itirazın tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelere itirazın iptali davası açabilir. İtirazın iptali davası genel hükümlerle görülen bir dava olması nedeniyle borçlu takibe itirazında bildirdiği itiraz sebepleriyle bağlı olmadan bütün savunma sebeplerini itirazın iptali davasında ileri sürülebilir. Bu nedenle itirazın iptali davası açıldıktan sonra takip konusu borçla ilgili olarak borçlunun menfi tespit davası açmasında hukuki bir yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürebileceği borçla ilgili iddiasını itirazın iptali davasında da savunma sebebi yapabilir ve savunma ile ilgili tüm delillerini gösterebilir. (Yargıtay 19. H.D. 2009/9562 Esas - 2010/1953 Karar, 19....

        Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, aynı konu ile ilgili derdest itirazın iptali davası olduğu, itirazın iptali davası açıldıktan sonra menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.  Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 12/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, ... Köyü 150 ada 17 sayılı paselin kısmen 1989 yılında kesinleşen orman sınırı içinde bulunduğu iddiasıyla davalı adına kayıtlı tapunun iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece taşınmazın ormanla ilgisi bulunmadığı belirlenerek davanın redidne karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava orman savına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunudğu yerde tespi tarihinden önce 16.05.1986 ve 11.05.1989 tarihlerinde kesinleşen orman kadastrosu ve aplikasyon uygulaması vardır....

            Takibin ve itirazın iptali davasının, menfi tespit davasının kesinleşmeden önce açıldığı gözetildiğinde, davacı ...’nin dava konusu kaçak su tutanağına ilişkin olarak takip başlatmakta ve itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kuşkusuzdur. Aynı tutanağa dayanılarak açılan menfi tespit davasında kesinleşen alacak miktarı, diğer bir ifadeyle davalının borçlu olduğu bedel, itirazın iptali davasında dikkate alınarak, talep edilen asıl alacak ve işlemiş faiz hakkında karar verilmelidir. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, davacının hukuki yararı bulunduğu gözetilerek davanın esası yönünden karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/716 Esas sayılı dava dosyasında itirazın iptali davası açılmıştır. Davacı (itirazın iptali davasının davalısı) itirazın iptali davasında itiraz ve def’ilerini savunma olarak ileri süreceğinden bu iki çek yönünden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava koşulu olup, bu yön mahkemece re’sen gözetilmeden işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Öte yandan anılan itirazın iptali davasında diğer çekler yönünden verilen ve kesinleşen hüküm menfi tespit davasında kuvvetli delil teşkil edeceğinden söz konusu itirazın iptali davasında verilecek hükmün kesinleşmesi beklenilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesinde isabet görülmemiştir....

                Davalı, yapılan icra takibi itirazla durduğu için, davacıların itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı olmadığından menfi tespit davasının reddine, birleştirilen davada ... ve ... aleyhine yaptığı icra takibine haksız olarak itiraz edildiğinden itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Mahkemece, ...’ün açtığı menfi tespit davasının kabulüne, ...’ün açtığı menfi tesbit davasının reddine, ... tarafından açılan itirazın iptali davasında, ... hakkındaki davanın reddine ... hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, ... tarafından temyiz edilmiştir....

                  Mahkemece, davacı ... yönünden davanın kabulüne, davacı ... yöününden ise davanın kısmen kabulü ile davacının takip dosyasında takip tarihi itibariyle 2.100,00TL asıl alacak ve 78,81TL faiz toplamı 2.178,81TL borçlu olduğunun, bu miktar dışında borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davacı ... ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ...’un tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; dava haksız şart iddiasına dayalı menfi tespi talebine ilişkindir. Davacı ... takibe konu sözleşmeyi ve bonoları kefil olarak imzaladığını iddia etmiş, mahkemece de, davacı ...’nin kefil olduğu, kefaletin adi kefalet niteliğinde olduğu, asıl borçluya müracaat etmeden kefile gidilemeyeceği gerekçe gösterilerek adı geçen davacının davasının kabulüne karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu