İtirazın iptali davası daha önce açıldığı için aynı konuda menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı yoktur. Zira davacı-borçlu menfi tespit davasında ileri sürebileceği hususları, davalı alacaklı tarafından daha önce açılmış bulunan itirazın iptali davasında savunma şeklinde ileri sürebilecektir. Bu durumda mahkemece davacının iş bu menfi tespit davasını açmakta hukuki yararının bulunmadığı gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu işin esasına girerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesinin--------- Karar sayılı dosyası görüldüğü ve karar verildiği, iş bu davamızın itirazın iptali davasından sonra açılmış olduğu, itirazın iptali davasının genel hükümlere göre görülen bir dava olması sebebiyle takipte borçlu gösterilen tarafın takibe itirazında bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı olmadan bütün savunma sebeplerini itirazın iptali davasında ileri sürebildiği, bu nedenle itirazın iptali davası açıldıktan sonra aynı takip dosyasına ilişkin davacı tarafın menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı görülmekle, davanın HMK 114-1/h ve 115-1/3 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir....
İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır. Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 87-88, 119). 23. İtirazın iptali davası, menfi tespit davasından daha geniş talepli bir dava olduğu için aralarında derdestlik anlamında bir ilişki bulunmamaktadır....
Menfi tespit davasında hukuki yarara dair çerçeve içerisinde; menfi tespit davasının konusu olan borç/alacak hakkında başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine ikame edilen itirazın iptali davasının mevcut olduğu durumlarda, her iki davadaki maddi vakıaya ilişkin tespitlerin birbirlerine etkilerinin kapsamının belirlenmesi zorunludur. Ayrıca somut uyuşmazlığın niteliği gereğince aynı borç/alacak için ikame edilen ve sıfatları farklı olmakla birlikte tarafları aynı olan itirazın iptali davası ile menfi tespit davasının birbirlerine etkilerinin kapsamının belirlenmesi, her iki dava arasındaki hukuki ilişkinin ortaya konulması önem arz etmektedir. 26. İtirazın iptali davası ile menfi tespit davası arasında derdestlik anlamında bir ilişki bulunmamaktadır....
Av. ... aralarındaki birleşen menfi tespit - itirazın iptali davası hakkında Çorum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.06.2012 gün ve 300-308 sayılı hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Menfi tespit davasında davacı olan ... miraşçıları, aleyhine açılan itirazın iptali davasında davalı konumunda olup, itirazın iptaline dair mahkeme kararını da temyiz ettiklerinden dava değeri üzerinden nispi temyiz harcı yatırmaları gerekir. ... mirasçılarına temyize konu itirazın iptali davasında nispi temyiz harcını tamamlamaları için muhtıra çıkarılarak sonucuna göre dosyanın temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davacı ... yönünden davanın kabulüne, davacı ... yöününden ise davanın kısmen kabulü ile davacının takip dosyasında takip tarihi itibariyle 2.100,00TL asıl alacak ve 78,81TL faiz toplamı 2.178,81TL borçlu olduğunun, bu miktar dışında borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davacı ... ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ...’un tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; dava haksız şart iddiasına dayalı menfi tespi talebine ilişkindir. Davacı ... takibe konu sözleşmeyi ve bonoları kefil olarak imzaladığını iddia etmiş, mahkemece de, davacı ...’nin kefil olduğu, kefaletin adi kefalet niteliğinde olduğu, asıl borçluya müracaat etmeden kefile gidilemeyeceği gerekçe gösterilerek adı geçen davacının davasının kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, ... Köyü 150 ada 17 sayılı paselin kısmen 1989 yılında kesinleşen orman sınırı içinde bulunduğu iddiasıyla davalı adına kayıtlı tapunun iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece taşınmazın ormanla ilgisi bulunmadığı belirlenerek davanın redidne karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava orman savına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunudğu yerde tespi tarihinden önce 16.05.1986 ve 11.05.1989 tarihlerinde kesinleşen orman kadastrosu ve aplikasyon uygulaması vardır....
Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan 2015/631 esaslı itirazın iptali davasında verilen kararara karşı istinaf ve temyiz başvurularının reddedilerek kararın onandığı, davacı dava sebebini kredi sözleşmesinde imza dışındaki yazıların kendisine ait olmaması olarak açıklamış ve bu durumu itirazın iptali yargılaması sırasında öğrendiğini iddia etmiş, menfi tespit davasına konu sözleşmenin dayandığı icra takibine itirazın iptali davası görülmüş olmakla aynı alacak için borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olmadığı, genel hükümlere göre yürütülen itirazın iptali davasında menfi tespit davasında ileri süreceği hususları ileri sürmesi mümkün olduğu, davacının itirazın iptali davasında ileri sürülmesi mümkün olan bir sebebe dayanarak menfi tespit davası açmasının usulen mümkün olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Öte yandan, genel itibariyle alacaklı icra takibinde ödeme emrine itirazın tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelere itirazın iptali davası açabilir. İtirazın iptali davası genel hükümlerle görülen bir dava olması nedeniyle borçlu takibe itirazında bildirdiği itiraz sebepleriyle bağlı olmadan bütün savunma sebeplerini itirazın iptali davasında ileri sürülebilir. Bu nedenle itirazın iptali davası açıldıktan sonra takip konusu borçla ilgili olarak borçlunun menfi tespit davası açmasında hukuki bir yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürebileceği borçla ilgili iddiasını itirazın iptali davasında da savunma sebebi yapabilir ve savunma ile ilgili tüm delillerini gösterebilir. (Yargıtay 19. H.D. 2009/9562 Esas - 2010/1953 Karar, 19....
DAVA TARİHİ : 05.05.2011 KARAR : Dava kabul Taraflar arasında görülen itirazın iptali, birleşen menfi tespit ve alacak davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; itirazın iptali ve birleşen alacak davalarının reddine, birleşen menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiştir....