Davalı tarafından takip edilen menfi tesbit davası ile, aynı alacak konusunu içeren tarafları aynı olan ve davacının bizzat takip ettiği itirazın iptali davasının Tekirdağ 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/64 esas 2008/291 karar sayılı dosyası ile davacı aleyhine karara çıktığını ve davacı tarafından temyiz edilmediğini, davacının kendisi tarafından takip edilen itirazın iptali davasının temyiz edilmeyerek kesinleştiğini ve kesinleşen bu dava neticesinde davacının dava konusu miktarı ödemek zorunda kaldığını, dolayısıyla davacının, tarafından takip edilen menfi tesbit davası neticesi bir zarara uğramadığını beyan ederek, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmişir. Dava, davalı avukatın özen yükümlülüğüne aykırı davranması iddiası nedeniyle uğranılan maddi tazminata ilişkindir. Davanın temeli vekillik sözleşmesi olup, özen borcuna aykırılığa dayandırılmıştır....
İtirazın iptali davasının 27.03.2015 tarihinde açıldığı, menfi tespit davasının açılış tarihi 17.02.2015 tarihi olup henüz itirazın iptali davası açılmadan bu dava açılmış ise de icra dosyası incelendiğinde icra takibine yapılan itirazın tarihinin ise bu tarihlerden önce 31.03.2014 tarihinde yapıldığı ve icra müdürlüğünün takibi durdurma kararı verdiği bu aşamada artık davacısı ... önünden icra takibi durduğundan ayrıca menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, ... hukuki yararı olmadığından dava şartı yokluğundan menfi tespit davasının reddine ..." karar verildiği, hüküm Yargıtay 11.HD'nin 13.07.2023 tarih ve 2022/2430 E. 2023/4489 K.sayılı kararı ile onandığı, gerekçesiyle davanın hukuki yarar dava şartından reddine karar verilmiştir....
Dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dairemizce temyiz incelemesi sonucunda verilen kararda, davanın menfi tespit isteğine ilişkin olduğu belirtilmiş ancak gerekçe kısmında itirazın iptali davasına dair açıklamalara yer verilerek takip miktarının % 40’ı kadar kötüniyet tazminatının koşullarının oluşmadığından bahisle ilgili bölüm hüküm fıkrasından çıkartılarak karar onanmıştır. Dava menfi tespit isteğine ilişkin olduğu halde Dairemiz kararında itirazın iptali davasından söz edilerek bu yönüyle maddi hataya yer verilmiş olsa da, netice olarak davalı aleyhine olan kötüniyet tazminatı kaldırılmıştır. Bu yönüyle düzeltilerek onama kararı davalı yararınadır. Davalı vekilinin maddi hatanın giderilmesi talebi bu yönüyle yersizdir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine giriştiği icra takibinden dolayı Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/25 E. 2008/529 Karar sayılı dosyasında açılan menfi tespit davasının müvekkili lehine sonuçlandığını, kararın kesinleştiğini, menfi tespit davası sonuçlanmadan davalıya icra tehditi altında 1.500,00-TL ödemede bulunulduğunu, bu paranın iade edilmemesi üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, takibin itiraz nedeni ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra ... kapsamında açılmış itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davalı alacaklı tarafından hizmet sözleşmesi kapsamındaki alacaklar için .... İcra ... kapsamında takip başlatılmış, davacı borçlunun itirazı üzerine mahkememizin ... Esas sayılı dosyası ile aynı icra takibine ilişkin olarak 29.11.2021 tarihinde itirazın iptali davası açılmış olup, bu dava halen derdesttir. İtirazın iptali davasının açılmasından sonra, 02/02/2022 tarihinde davacı borçlunun eldeki menfi tespit davasını açtığı, tarafların ve icra takip dosyasının aynı olduğu görülmüştür. Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/1-h maddesi hükmüne göre; Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması bir dava şartıdır. Aynı maddenin 2.fıkrasına göre dava şartı noksanlığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar verilir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2005/693 esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığı ve 15.12.2007 tarihinde kabul ile sonuçlanarak, takibe vaki itirazın iptaline karar verilmek suretiyle kesinleştiği, sonrasında bu dosya ile ilgili olarak yargılamanın iadesi talep edildiği ve ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2008/400 esasında derdest olduğu, iş bu davanın aynı nedenlere dayalı olarak, aynı icra takip dosyası olan ... 10. İcra Müdürlüğü'nün 2005/9 sayılı dosyasında yapılan itirazın iptali davası açılmasından ve bu konuda mahkemece karar verilmesinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu, dosya davalısı alacaklının itirazın iptali davası açtıktan sonra dosya davacısı borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Mahkemece, muayene ve ihbar yükümlülüğünün davacı Tek- Art Turizm A.Ş tarafından yasada belirtilen sürede yerine getirilmediği, cihazın ayıplı olarak teslim edildiği hususunun ispatlanamadığı gerekçeleriyle menfi tespit davasının reddine, birleşen itirazın iptali davasının kısmen kabulüne, takibin 18.506.166.300 TL üzerinden yıllık % 57 oranını geçmeyecek şekilde değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte devamına, davalının itirazın iptali davası açılmadan önce 11.12.2003 tarihinde yaptığı 13.264.901.300 TL' lik ödemenin icra müdürlüğünce infazda dikkate alınmasına, itirazın iptali davasına konu olan 5.241.265.000 TL'nin % 40' ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ( birleşen davanın davalısı) vekilince temyiz edilmiştir....
Esas sayılı dosyasında görülmekte olan davalı tarafından müvekkili şirkete ikame edilen menfi tespit davası olduğunu ve bu dava dosyası ile huzurdaki davanın birleştirilmesini, davalı aleyhine tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedeline ilişkin faturanın son ödeme tarihi geçmiş olmasına rağmen ödenmediğini, ödenmeyen fatura bedeline faiz ilave edilerek.... İcra Dairesi ... Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduruğunu beyan ederek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ilişkin itirazın iptali davasıdır....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/418 E., 2012/25 K., sayılı 28.05.2008 tarihinde itirazın iptali davası açılmış, yapılan yargılama sonucunda anılan mahkemece 29.07.2009 tarihinde davanın kabulü ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen karar, davalı banka vekilince temyiz edilmiş, karar kesinleşmeden 20.04.2010 tarihinde takip borçlusu davacılar tarafından işbu menfi tespit davası açılmıştır. Bir davada hukuki yararın bulunması dava şartıdır. Somut olayda, daha önce açılıp görülen kesinleşmemiş olsa da itirazın iptali davasında davalı olarak borçlu olmadıklarını savunma imkanına sahip olan dosyadaki davacıların, itirazın iptali davasının açılması ve karara çıkmasından sonra işbu menfi tespit davasını açmakta hukuki yararları bulunmamaktadır. Mahkemece, açıklanan bu yön gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/10-642 E., 2012/38 sayılı kararı) Dava İİK 72. maddesine göre açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir. Zira yapılan itiraz üzerine takip durmuşsa da, takibe itiraz sadece takip hukuku ile ilgili bir sonuç olup, kesin hükmün sonuçlarını doğurmaz....