WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nasıl ki alacak davasına davalı açısından bu bir menfi tespit talebidir diyemiyorsak; menfi tespit davasında da davalı açısından bu bir alacak davasıdır nitelendirmesi yapamayız. Bir hukuki durumun savunulması ile dava edilmesi birbirinden farklı kavramlardır.Bu nedenle menfi tespit davaları zorunlu arabuluculuğa tabi davalar değildir. Farklı yargı kararlarının oluşması üzereni de Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 13.02.2020 tarih ve 2020/ 85- 454 Karar sayılı kararında menfi tespit davaları özelinde arabuluculuğa tabi olmadığı yönde karar verildiği bilinmektedir. Ancak eldeki davada ödenen paranın istirdadı istemi de bulunmaktadır. Menfi tespit ve istirdat davası birlikte açılmıştır. Talep tek bir hukuki gerekçeye dayalı olmakla tefriki de mümkün olmayan taleplerdir. Zira istem gerekçesi tektir....

Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....

Mahkemece, icra dosyasında yapılan tebligatların usulsüz olduğu, usulüne uygun tebligat bulunmadığından doğrudan menfi tespit davası açılabileceği, hakkın kötüye kullanılması yasağı ve dürüstlük ilkesi gözetildiğinde davanın genel hükümlere göre açılmış menfi tespit davası olduğu bu nedenle hak düşürücü süre itirazlarının yerinde olmadığı belirtilerek, davacının davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davanın İİK’nın 89/3. maddesinde düzenlenen menfi tespit davası olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve davanın dayandırıldığı vakıalar da davacının isteminin bu yönde olduğunu göstermektedir. İİK 89. maddesi özel bir düzenleme olup menfi tespit davası açılabilmesinin koşulları belirtilmiştir. Hal böyle iken mahkemece, haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulüne uygun olmadığı kabul edilerek davanın genel hükümlere göre açılmış menfi tespit davası olarak nitelendirilmesi doğru değildir....

    Davacı aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde alacaklı aleyhine menfi tespit davacı açmıştır.İİK 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasında davacı borçlu ödeme iddiasında bulunmaktadır.Davacı aleyhine başlatılan icra takibinde şartları varsa süresi içerisinde İİK 169.md'si uyarınca icra mahkemesi'nde itirazda bulunabileceği gibi İİK 72.md'si uyarınca genel mahkemelerde menfi tespit davası açabilir. İcra mahkemesine itirazda bulunmamış olması menfi tespit davası açılmasına engel oluşturmaz. Mahkemece davacının bu aşamada menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğu kabul edilerek işin esası incelenip sunucuna göre bir karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle red kararı verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

      KARŞI OY Uyuşmazlık, direnme kararına konu menfi tespit davasında İİK 72/5 maddesi uyarınca kötü niyet tazminatına hükmedilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dava, İİK 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası alacaklı tarafından icra takibine başvurulmadan önce açılabileceği gibi, icra takibinden sonra, takip sırasında da açılabilir. İcra takibi başladığında menfi tespit davası açılmasına gerek olmadığı hâlde, takip sırasında gelişen duruma göre borçlu takip sırasında menfi tespit davası açmak zorunda kalıp takip sırasında da menfi tespit davası açabilecektir. Somut olayda, davalı tarafından İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün 2013/27089 sayılı dosya ile 26.8.2013 tarihinde iki adet bonoya dayalı icra takibi başlatılmış, takip kesinleşmiştir....

        Görüldüğü üzere menfi tespit belgesi taleplerini değerlendirerek menfi tespit belgesi vermek ve verilen menfi tespit belgelerinin ilgili olduğu piyasaları takip ederek bu piyasalarda veya tarafların durumlarında değişiklikler olması halinde ilgililerin başvuruları kurul tarafından yeniden değerlendirilerek menfi tespit kararının alınmasına esas teşkil eden olayda değişiklik olması halinde menfi tespit kararı geri alınabilecek ya da tarafların belirli davranışları yasaklanabilecektir. Ayrıca kurul, 4.maddeye aykırılığını tespit ettiği her türlü anlaşma ile teşebbüs birlikleri kararlarını geçersiz kabul edebilecektir. … Tüketici Finansmanı ve Kart Hizmetleri A.Ş.'...

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/199 esas sayılı dosyasında davacı T2 tarafından davalılar T1 ve Aynur İyier aleyhine menfi tespit davası açıldığı, dava açılış tarihinin 22/10/2019 olduğu, dosyanın derdest olup duruşmasının 17/09/2020 tarihine atılı olduğu, menfi tespit davasında takip borçlusu Aynur İyier ile aralarında alacak-borç ilişkisinin bulunmadığı, T2'ın yurt dışında yaşadığı ve icra dosyasından kaynaklı olarak davalı T1'ya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği, "Alacaklar ve üçüncü şahıs elinde haczedilen mallar hakkında" başlıklı İİK.nın 89. maddesine göre menfi tespit davasının 15 günlük süre içerisinde açılması, 20 gün içiresinde de açılan davanın icra müdürlüğüne bildirilmesi gerektiğini, İİK.nın 89/3. haciz ihbarnamesinin ıttıla tarihinin mahkemece 02/10/2019 olarak kabülüne karar verilmesine rağmen menfi tespit davasının 22/10/2019 tarihinde, 15 günlük menfi tespit davası açma süresi geçtikten sonra açıldığı, o halde süresinde açılmayan menfi tespit...

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, çeklere karşı açılan menfi tesbit davasıdır. 15 adet çekte davacı ... . borçlu olarak ismi yer almadığından menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Davacı .... A.Ş 7.10.2002 tarihinde iflas etmiştir. Menfi tespit davası 30.5.2003 tarihinde açılmıştır. İİK.nun 191.maddesine göre iflasın açılmasından sonra müflisin masaya giren mal ve hakları üzerindeki tasarruf yetkisi kalkar iflasın açılmasından sonra masaya giren haklarla ilgili dava açma hakkı iflas masasının temsilcisi olan iflas idaresine geçer....

            Somut olayda, alacaklı tarafından borçlu aleyhine 16.08.2006 tarihinde genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, 19.03.2007 tarihinde ise borçlu tarafından alacaklı aleyhine, mevcut takip dosyasına ilişkin menfi tespit davası açıldığı, menfi tespit davasının Kartal 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24.12.2009 gün ve 2007/169 Esas-2009/582 Karar sayılı ilamı ile kabul edildiği, menfi tespit davasının kabulüne dair bu kararın, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 15.09.2011 gün ve 2010/17197 Esas-2011/12692 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu anlaşılmaktadır. İcra ve İflas Kanunu'nun 72/5. maddesinde yer alan ve yukarıda belirtilen yasal düzenleme uyarınca, menfi tespit davasının kabul tarihi olan 24.12.2009 tarihi itibariyle takip derhal durur. Takibin durması, menfi tespit davasının kabulüne ilişkin kararın yasal ve zorunlu sonucudur. Duran bir takibe ilişkin olarak da durma tarihinden sonra işlem yapılamaz....

              tarafından açılan menfi tespit davasını dava şartı kapsamında olmadığının kabul edilmesinin hakkaniyete, eşitliğe ve evrensel hukuk prensiplerine aykırı olduğu, ayrıca 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 72 nci maddesinin altıncı fıkrasındaki düzenleme dikkate alındığında menfi tespit davası açıldıktan sonra, borçlu icra tehdidi altında borcu ödemek zorunda kalırsa, menfi tespit davasına aynı dosya üzerinden ve kendiliğinden istirdat davası olarak devam edileceği, menfi tespit davasının bir nevi alacak davasına dönüşeceği, alacak davasının da dava şartı arabuluculuk kapsamında olduğu, bu durumda eldeki dava menfi tespit davası olarak devam ederken yargılamaya devam edip, istirdat davasına dönüşünce bu dava alacak davasıdır ve dava şartı kapsamındadır demenin hukuk güvenliğini ortadan kaldıracağı, bu nedenle de menfi tespit davalarının da dava şartı arabuluculuk kapsamında olduğunun kabulü gerektiği, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun (6325 sayılı...

                UYAP Entegrasyonu