DELİLLER VE GEREKÇE Dava, kambiyo senetlerinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir. ... 13. Tüketici Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek Mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydı yapılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu "Menfi tesbit ve istirdat davaları: Madde 72 – (Değişik: 18/2/1965-538/43 md.) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
DELİLLER VE GEREKÇE Dava, kambiyo senetlerinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir. ... 13. Tüketici Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek Mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydı yapılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu "Menfi tesbit ve istirdat davaları: Madde 72 – (Değişik: 18/2/1965-538/43 md.) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Mahkemece 15/09/2021 tarihli ara karar ile ; işbu dava icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davası olup; İİK 72/3 maddesi: "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Mahkemece, takibin iptaline, davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tesbitine, % 40 tazminatın davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-İ.İ.K 72.madde uyarınca açılan menfi tesbit davasında borçluyu menfi tesbit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa davacı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilir. Yapılan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu ispat edilememiştir. Mahkeme bu isteğin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü yanlış olup bozmayı gerektirir. Nevar ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7 maddesi gereğidir....
Hal böyle olunca senedi ciro yolu ile iktisap eden davalı ...’nin alacaklı olduğu kabul edilemeyeceğinden menfi tesbit davasının kabulü gerekmesine rağmen mahkemece aksi düşüncelerle yazılı şekilde davanın reddinde isabet görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir....
Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2.Davacı banka, davalı vergi idaresinin kendisine gönderdiği haciz ihbarnamesine 6183 sayılı Yasa'nın 79. maddesin de belirtilen 7 günlük sürede itiraz etmediğinden borç uhtesinde sayılmıştır. Ancak yine anılan yasanın 79/4. maddesine göre 1 yıl içinde genel mahkemlerde menfi tesbit davası açma hakkı bulunduğundan, buna göre davacı eldeki davayı açmıştır....
İplik’in davacıdan olan alacağı nedeniyle, yine bu şirketin bilgisi dahilinde davalı ...’na olan borca karşılık verildiği, davacının gerçekte var olan borç için keşide ettiği çek bedelini ödemekle yükümlü olduğu ve menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle bu davalı yönünden açılan davanın esastan reddine, icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasının takip alacaklısına karşı açılması gerektiğinden diğer davalılar aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalılar yararına %40 tazminata karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davalı ...’ın çekte sıfatı bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava konusu çekteki ciro silsilesine göre davalı ...’a yönelik menfi tesbit davası esastan incelenerek bir karar...
Dava; Menfi Tespit davasıdır. Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davanın İİK.72.maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, İİK.72.maddesi "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir." İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir. (Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar....
Mahkemece her ne kadar iki istem birlikte incelenerek karar verilmiş ise de, menfi tesbit davası tefrik edilerek, bu istem bakımından ihraç kararının iptali davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekir. Zira, ihraç kararının iptali davasının sonucuna göre davacının üyelik durumu belirlenecek ve buna göre menfi tespit davasında aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı tespit edilecektir. Mahkemece, menfi tesbit istemine ilişkin davanın asıl davadan tefrik edilerek, davacının hukuki yararının belirlenmesi yönünden ihraç kararının iptali davasının sonuçlanması ve verilecek kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerekirken, her iki davanın birlikte görülerek sonuçlandırılması doğru görülmemiştir. b) Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarda (... ve ...-a) bentlerinde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, (......
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 25.maddesinde akdin feshi halinde talep edilebilecek menfi zararın hesap şekli düzenlenmiş olup, maddeye göre akdin feshi halinde bayi, son (3) senelik aylık ton satış ortalamasının ton başına şirket karı ile çarpımından çıkacak miktarın (2) yıllık tutarını menfi zarar olarak ister. Şayet akit (3) yıldan önce feshedilmişse bu durumda menfi zarar, geçen süreye göre bulunacak aylık ortalama satış miktarının ton başına şirket karı ile çarpımından çıkan miktarın (2) yıllık tutarı olarak belirlenir. Görüldüğü gibi madde metninde akdin (3) yıldan sonra feshedilmesi halinde menfi zarar istenemeyeceğine ilişkin bir ifade mevcut değildir....