Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/969 esas sayılı dosyası müdahalenin men‘i ile haksız işgalin önlenmesi sebebiyle dava açıldığını, rekabet kurumunun aldığı 15 11.2006 tarihli 06-64/1059 -306 sayılı ve benzeri kararları ile 5 yılı aşan intifa ve benzeri etkiye sahip sözleşmelerin rekabeti kısıtlayıcı yönü olmadığına dair kararlar tesis etmekte iken daha sonra Rekabet Kurumunun Haziran 2ÛÛ8*de yayınladığı kararlar doğrultusunda 18 09.2005 öncesinde akdedilmiş olan intifa vb. sözleşmeleri de kapsayan benzeri etkiye sahip tüm hukuksal tasarruflara İlişkin hakların terkin edilip yeniden 5 yılı aşmayacak şekilde tesis edilmemesi kararları gereğince davacı lehine tesis edilen intifa hakkının süresinin kısaltıldığını ve intifa hakkının 25.04.2013 tarihinde sona erdiğini, tarafların açtığı men i müdahale davasının bu nedenle konusuz kaldığını, ancak taşınmazın davacının intifa hakkı olduğu dönemde haksız ve hukuka aykırı olarak işgal edildiğinden bahisle ecri misil alacağının bulunduğunu, 25.04.2008...
Davacı, davalıdan 1990 yılında taşınmaz satın aldığını, üzerine ev vs. yaparak kullandığını, ne var ki 2002 yılında arsanın gerçek kayıt malikleri tarafından İzmir 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde aleyhine ecri-misil ve meni müdahale talebiyle dava açıldığını, davacı tarafından da karşı dava ile tapu iptal-tescil isteminde bulunulduğu, dava 2010/3623-12122 dışı tapu maliklerine bir miktar para vererek karşılığında arsanın tapusunu aldığı, bu davanın 6.4.2006 tarihinde kesinleştiği, İzmir 7.Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 2006/269 esas sayılı dosyasında da davalı aleyhine açmış olduğu geçersiz satışa dayalı alacak davası sonucunda da saklı tuttuğu ve bilirkişi tarafından belirlenen alacağının tahsiline yönelik yapmış olduğu takibe davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek eldeki davayı açmıştır....
ın taşınmazda oturmaya devam ettiği ve diğer davalı ... tarafından açılan meni müdahale ve ecri misil davalarının göstermelik olup, satışın gerçek olduğu yönündeki iddiayı güçlendirmeye yönelik olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir. Bölge adliye Mahkemesi, sunulan deliller itibariyle davalı-3.kişinin, İİK'nun 280 maddesi kapsamında borçlunun amacını ve durumunu bilecek kişilerden olduğuna dair yeterli emarenin olduğu, taşınmazın, borca karşılık devredildiği kabul edilse dahi, taşınmaz devri mutad ödeme niteliğinde olmadığından değerlendirmeye alınamayacağı gerekçesi ile istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiş, karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ın taşınmazda oturmaya devam ettiği ve diğer davalı ... tarafından açılan meni müdahale ve ecri misil davalarının göstermelik olup, satışın gerçek olduğu yönündeki iddiayı güçlendirmeye yönelik olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir. Bölge adliye Mahkemesi, sunulan deliller itibariyle davalı-3.kişinin, İİK'nun 280 maddesi kapsamında borçlunun amacını ve durumunu ... kişilerden olduğuna dair yeterli emarenin olduğu, taşınmazın, borca karşılık devredildiği kabul edilse dahi, taşınmaz devri mutad ödeme niteliğinde olmadığından değerlendirmeye alınamayacağı gerekçesi ile istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiş, karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı ... vekili, davanın bir yıllık süre içinde açılmadığını, davacı tarafından sunulan harici satış sözleşmesinin hukuken geçerli bir belge olmadığını, müvekkilinin davalı kooperatif ve şirketten üç taşınmaz aldığını, iki taşınmazın alacağa mahsuben bir taşınmazın da bedelle alındığını, davacı aleyhine meni müdahale ve ecri misil davası açtıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı şirket savunma yapmamıştır. Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre davanın muvazaa iddiasına dayanmakta olduğu, böyle bir iddianın 5.2.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihatı Birleştirme kararı gereğince yazılı delille ispatlanması gerektiği, davacı tarafından talebini haklı kılar mahiyette yazılı belge sunulmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ecri misil talebini belirsiz alacak davası şeklinde açtıklarını, mahkemece tamamlama harcının yatırılması için taraflarına süre verilmeden 100 TL ecri misil tazminatına hümedilmesinin yanlış olduğunu ileri sürmüştür. Davalı TEDAŞ Genel Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde özetle; husumetin BEDAŞ Genel Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. BELGE VE DELİLLER : Dava ve cevap dilekçeleri, tapu kayıtları, resmi kurumlara yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılar, keşif sonrasında alınan fen ve bilirkişi kurulu raporları....
Öte yandan mahkemece davacının ecri-misil talebinin kabulüne karar verilmiş ise de davaya konu taşınmaza ait tapu kaydında muhdesatın davalıya ait olduğuna ilişkin şerh bulunduğundan, intifadan men koşulunun oluşup oluşmadığının araştırılması ile ecri-misil talebinin buna göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Kabule göre de, davacı faik yönünden dava aktif husumetten reddedildiği halde, davacı faiki'de kapsayacak şekilde davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi de hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli deliller toplanmamış ve değerlendirilmemiş olmakla tarafların istinaf başvurusunun belirtilen nedenlerle kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının sair yönler incelenmeksizin HMK'nın 353/1- a-6'ncı maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dilekçesinde özetle;... ilçesi,... mahallesi 1920 ada 6 parselde kayıtlı taşınmazın site yönetimi adına tescilli bulunduğunu, davalı tarafın apartmanın ortak kullanımına ait A blok altındaki alanını kiraya vermek suretiyle haksız müdahale ederek, on yıldan beridir düzenli olarak kira geliri elde ettiğini, davalı ...'nun”, ...'e kiraladığı bu alanın Rent-a Car olarak kullanıldığını, haksız el atmanın önlenmesi ve taşınmazın eski hale getirilmesini, 20.000,00.-TL ecr-i-misil alacağının davalılardan işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, çaplı taşınmaza el atma, ecri misil istemine ilişkindir....
Dava konusu taşınmaz üzerinde davalı tarafından müdahale yapıldığı sabit olup, müdahalenin menine karar vermek gerekmiştir. Ecri misil talebi yönünden; Ecri misil tazminatı 4721 sayılı TMK'nın 995. Maddesine dayanmaktadır. Buna göre taşınmaz maliki taşınmazda herhangi bir hakka dayanmayan zilyetinden ecrimisil tazminatı alma hakkına sahip olmaktadır. Ecri misil, kötü niyetli işgalcinin ödemekle yükümlü olduğu tazminat olup en azı kira geliri, en çoğu ise tam gelir yoksunluğudur. Kötü niyet ise ; gerçekte hakkı olmadığının bilinmesi veya duruma göre bilmesi durumudur. Hiç kimse tapu kütüğünde kayıtlı bir durumu bilmediğini ileri süremez. (Yargıtay 3HD 1998/5076E. 1998/5697K.)Dava konusu yerin Tapu kütüğünde davacılar adına kayıtlı olduğunun bilinmediğinin iddia edilmesinin iyi niyet ilkeleri ile bağdaşmayacağı anlaşılmıştır....