İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 11.08.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya 27.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğ işlemine yönelik bir tebligat usulsüzlüğü iddiasının bulunmadığı, icra mahkemesine yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun ise 24.08.2015'te olduğu anlaşılmaktadır....
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrini usul ve yasaya uygun olarak tebliğ edildiğini, tebligat kanuna göre tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, dava ve şikayetin gereksiz yere yargıyı meşgul ettiğini, somut bir belgeye dayanmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI; mahkemece "davacı borçlu T1 25/12/2021 tarihinde muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılıp ayrılmadığı komşusu Abdulgani Daş'a sorularak araştırma yapılmış muhatabın çarşıya gittiği beyan edilmiş, imzası alınmak istenen Abdulgani Daş'ın imzadan imtina etmiş ve posta memuru tarafından Tebligat Kanunun 21. Maddesi uyarınca muhtara tebligat yapılarak adres kapısına ihbarname yapıştırıldığı, davacının iddialarını somut delillerle ispatlayamadığı anlaşılmış olup bu haliyle yapılan tebligatın usule uygun olduğu anlaşıldığından davacının usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin reddine " karar verilmiştir....
Davacıların, tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda davacılara, 07/05/2018 tarihinde de ödeme emri tebliğ edildiği, bu tebliğin usulsüzlüğünün şikayet konusu edilmediği, dolayısıyla şikayet süresinin bu tarihten itibaren başladığı, ancak usulsüz tebligat şikayeti 05/12/2019 tarihinde yapılmış olup, şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" düzenlemesine yer verilmiştir....
Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemesi ya da usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Anılan Kanun'un 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır....
Davacı borçlu tarafça, dava dilekçesinde, usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte , takip dayanağı belgelerin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediğine yönelik şikayette bulunulmuş, ancak mahkemece, dava dilekçesinde belirtilen hususlardan sadece usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmiş, takip dayanağı belgelerin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediğine yönelik şikayet hususunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355. Maddesi uyarınca, dairemizce resen nazara alınması zorunlu olduğundan; davacı tarafın istinaf sebepleri bu aşamada değerlendirilmeksizin, HMK'nun 355 ve 353/1- a-6 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek usulüne uygun şekilde hüküm kurulması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine oy birliği ile karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, İİK’nun 168/4-5 maddesinde öngörülen 5 günlük süreden sonra imzaya ve borca itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebliğ şikayeti incelenemeden işin esasının incelenerek imzaya itirazın kabulü karar verilmesi üzerine, mahkeme kararının Dairemizce, öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti yönünden inceleme yapılması gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/10/2021 NUMARASI : 2020/839 ESAS- 2021/1135 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 24/08/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsuz tebliğ edildiğini, T.K. 21.maddeye göre yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, 24/08/2020 tarihinde sundukları itiraz dilekçesinin dikkate alınarak usulsüz tebliğini iptaline, öğrenme tarihlerinin 24/08/2020 olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; tebligatın borçlu tüzel kişinin resmi kayıtlardaki adresine gönderildiğini, T.K. 21.maddesinin uygulanma durumu olmadığını, mazbatanda da anlaşılacağı üzere tüzel kişinin evrak almaya yetkili daimi çalışanı imzasına tebliğ edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen icra memur muamelesini şikayetin sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 17.03.2014 gün ve 2013/8992 Esas, 2014/2022 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayet olunanlar ... ve .... Şti. vekillerince aistenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. -KARAR- 1) 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi “Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır." hükmünü; tebliğ tarihinde yürürlükte bulunan Yönetmeliğin 26. maddesi "Belirli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenlere, o yerde de tebligat yapılabilir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, dava dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğinin usulsüzlüğünün açıkça ileri sürüldüğünü bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraza ilişkindir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2009/598 Esasına kayıtlı olarak açtığı memur muamelesini şikayet davası sonucunda mahkemece 05.08.2009 gün 2009/868 Karar sayılı karar ile şikayetin kabulü ve tebligatın geçersizliğine, takibin durdurulmasına, hacizlerin kaldırılmasına karar verilerek, verilen karar uygulanmak suretiyle takip durdurulmuş ve hacizler kaldırılmıştır. İcra dosyasında tebligat yapılan... getirtilen nüfus kayıtları ve ticaret sicil kaydına göre yüklenici şirket yetkililerinin kardeşi olup davacı yüklenici tarafça tebligatın Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine aykırı şekilde yaptırıldığı anlaşılmaktadır. İcra dosyasında yapılan tebligat geçersiz kabul edilerek takip durdurulduğu ve hacizler kaldırıldığından konulan ve infaz edilen haciz işlemi haksız hale gelmiştir....