WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat Yönetmeliği’nin 21. maddesinde ise, tüzel kişi adına, tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması gerektiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır....

-TL. na ihale edildiğini öğrendiğini beyan ederek, Hatay İcra Müdürlüğü 2018/2372 Esas sayılı dosyasından borçluya ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tespitine, usulsüz tebliğe rağmen kesinleştirilen icra dosyasında yapılan tüm işlemlerin geriye dönük olarak iptali ile memur işleminin düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, şikayetçi tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde itiraz edildiği, vekilin 27/12/2018 tarihinde icra dosyasına vekaletname koyduğu, vekilin bu tarih itibariyle yapılan icra işlemlerini öğrendiğinin sabit olduğu, usulsüz tebligat şikayetinin 7 günlük süre içerisinde yapılması gerektiği, şikayet edenin takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 günlük şikayet süresi içinde dava açmadığı belirtilerek şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, usulsüz tebliğ işleminin tespiti ve tebliğ tarihinin düzeltilmesine yönelik şikayet niteliğindedir. Kocaeli İcra Müdürlüğünün 2021/120703 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine faturalara dayalı cari hesap alacağı için ilamsız icra takibi başlatıldığı, 7 örnek ödeme emrinin borçlu şirket adresinde "Daimi çalışan Elif Okur imzasına 28/09/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir." şerhi ile tebliğ edildiği, eldeki davanın iş bu ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayeti ile davacı borçlu şirket tarafından açıldığı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesinde "Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır....

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle sıra cetveline şikayetlerde İcra İflas Kanunu'nun 142. maddesi uyarınca sıra cetvelinde üst sırada ya da aynı sırada yer alan ve kendisine pay ayrılan alacaklılara husumet yöneltilmesinin gerekmesine ve şikayetin aynı Kanun'un 16. maddesinde düzenlenen icra memur muamelesini şikayet niteliğinde bulunmamasına, şikayet olunan vekili, müvekkilinin talebi olmadan birinci sıraya alınmasında müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını savunmuşsa da, Yargıtay 19....

    Dava, İİK’nin 96 ve 97. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayet istemine ilişkindir. Söz konusu kararlara karşı temyiz yolunun kapalı olduğundan bahsedilemez. Bu sebeple, temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararın kaldırılmasına karar verilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi. 1. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince şikayetin süresinde yapılmadığından bahisle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ise de, davacı üçüncü kişinin haczin İİK'nin 99. maddesi gereğince yapılması gerektiğine yönelik şikayeti, kamu düzeniyle ilgili olup süresiz şikayet niteliğinde olduğundan, üçüncü kişi vekilinin şikayeti ile ilgili olarak tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, talep hakkında karar vermek gerekirken, şikayetin süre yönünden reddine dair karar verilmesi gerektiğine yönelik Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesi doğru değildir. 2....

      Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; ödeme emrinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, Tebligat Kanununda belirtilen silsileye uyulmadığını, müvekkilinin takipten 24/06/2021 tarihinde haberdar olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır....

      Dava niteliği itibari ile usulsüz tebligat şikayeti kesinleşmeksizin hacizlerin kaldırılıp kaldırılamayacağına dair açılmış şikayet davasıdır. Kural olarak icra mahkemesi kararlarının uygulanması için kesinleşmesi gerekmez. İcra Mahkemesi kararları verildikleri tarih itibariyle hüküm ve sonuç doğurur. Ayrıca usulsüz tebligat şikayetlerine ilişkin kararların infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır. Yukarıda alıntı yapılan Yargıtay 12....

      Şikayet ve itiraz tarihi olan 06.03.2013 tarihi itibariyle alacaklı, yukarıda tarihi belirtilen temlik gereği artık ...'tır. Davalı olarak gösterilen ...'ın 05.03.2013 tarihi itibariyle alacaklı sıfatı kalmadığından sıfat yokluğu (aktif husumet ehliyeti olmadığından) hakkındaki usulsüz tebligat şikayeti ve imza itirazının reddi yerine adı geçen yönünden şikayet ve itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına (iptaline) ve ... aleyhine %20 orandan tazminata ve %10 para cezasına hükmedilmesi doğru değildir. O halde mahkemece; temlik veren ... hakkında istemin pasif husumetten reddine karar vermek gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. 2- Temlik alacaklısı ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yukarıda da belirtildiği gibi temyiz incelemesine konu şikayet ve itiraz yönünden ilgili ve yasal hasım, alacaklı sıfatını Noter temliknamesi ile kazanan ...'tır. Hal böyle olunca, mahkemece alacaklı ...'...

        süresinde icra dairesine yapılması gerektiği, yapılan itirazın sonuç doğurmayacağı kaldıki davacının usulsüz tebligata ilişkin şikayetinin reddine karar verilmiş olmakla diğer şikayet ve itirazları değerlendirilmeksizin davanın reddine" karar verilmiştir....

        Maddesi uyarınca doğrudan tebligat işlemi gerçekleştirildiğini, tebliğ işleminde hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek davacının davasının ve taleplerinin reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Ortaca İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu