Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; ödeme emrinin tebliğ edildiği müvekkili şirketin daimi çalışanı olan Ayşe Kurt isimli şahsın müvekkili şirkette evrak almaya yetkili şahıs olmadığından tebligatın usulsüz olup iptalinin gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır....
Dava, alacaklının memur muamelesini şikayeti ile terditli olarak açtığı İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Mahkemece davacının şikayet talebinin reddine karar verildiğine göre terditli talep hakkında da karar verilmesi gerekmektedir. İstihkak davalarına İİK'nin 97/11. maddeleri hükmünce genel hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne göre bakılır. İcra Mahkemesince başvurma harcı ve takip konusu alacak ile mahcuz malların değerinden hangisi az ise o değer üzerinden peşin nispi harç alınmak suretiyle, harç tamamlattırılarak duruşma açılması, anlaşmazlığın istihkak davası prosedüründe tarafların delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi ile yetinilmesi hatalı olduğundan hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Somut olayda, şikayetçi vekili, şikayetçi adına düzenlenen ödeme emri tebligatının, önce bilinen son adrese gönderilecek tebligat ile aşamaların başlaması gerektiğini belirterek usulsüz tebligat şikayetinde bulunmuştur. Tebligat Kanunun 32. Maddesi uyarınca usulsüz tebligattan haberdar olunmuş ise öğrenme tarihi tebliğ tarihi sayılır. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Keza Hukuk Genel Kurulu'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258 Esas 1991/344 Karar sayılı ilamında da; “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.” denilerek bu husus vurgulanmıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Şikayet KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, icra memur muamelesini şikayet istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 29/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 30.01.2017 K A R A R Uyuşmazlık, icra memur muamelesini şikayet istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK (İCRA) MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2020/11 ESAS, 2020/33 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Taraflar arasında görülen icra memur muamelesini şikayet davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrar ederek ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, TK'nun 32.maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53.maddesine göre ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihin, borçlunun usulsüz tebligatı öğrendiğini bildirdiği tarih olduğunu, dava konusu icra takibinden kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği 03/12/2019 tarihi itibariyle haberdar olunduğunu, bu nedenle kararın kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayetidir....
Uyuşmazlık, usulsüz takip şekli, icra tahliye ve teslim işlemlerinin iptaline yönelik memur muamelesini şikayet ile 3.kişinin İİK 96 ve devamı maddelerine dayalı açtığı istihkak davasına ilişkindir. Davacı, aynı dava dilekçesi ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte ipotek paraya çevrilmiş olduğundan bakiye alacak için rehin açığı belgesi alınmadan takip, haciz, tahliye ve teslim işlemleri yapılamıyacağını, kesinleşen ihale gereği kiracı olarak bulunduğu taşınmazın tahliyesi ve teslimi için süre verilmemesinin usulsüz olduğunu belirterek memur muamelesinin şikayet yoluyla iptalini, ayrıca bu takip nedeniyle 5.2.2011 tarihinde haczedilen menkullerin kendilerine ait olduğunu belirterek istihkak iddiasında bulunmuş ve davasını maktu harç yatırarak açmıştır....
Somut olayda davacı borçluya çıkarılan örnek 7 ödeme emri tebliğ mazbatasında muhatabın adresin kapalı olduğunun belirtilmesi ile yetinilmiş, muhatabın adreste geçici olarak bulunup bulunmadığı, tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceği araştırılmaksızın tebligat yapıldığı anlaşılmakta olup bu durumda, yukarıdaki yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca tebligatın usulsüz olduğu kanaatine varılmıştır. Borçlunun usulsüz tebliğe ilişkin başvurusu İİK'nun 16. maddesi gereğince şikayet mahiyetinde olup İİK'nun 18. maddesi gereğince şikayetin mahiyetine göre iddia her türlü delille ispatlanabilir ise de usulsüzlük tebligat içeriği ve meşruhattan anlaşılmakla bu yöndeki şikayete tanık dinlenmemesi veya başkaca araştırma yapılmaması yönündeki mahkemenin uygulamasında bir eksiklik bulunmamıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince;usulsüz tebliğ şikayeti yönünden; şikayetin süre yönünden reddine, icra memur muamelesini şikayet yönünden; şikayetin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kocaeli 2....