Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrini usul ve yasaya uygun olarak tebliğ edildiğini, tebligat kanuna göre tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, dava ve şikayetin gereksiz yere yargıyı meşgul ettiğini, somut bir belgeye dayanmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI; mahkemece "davacı borçlu T1 25/12/2021 tarihinde muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılıp ayrılmadığı komşusu Abdulgani Daş'a sorularak araştırma yapılmış muhatabın çarşıya gittiği beyan edilmiş, imzası alınmak istenen Abdulgani Daş'ın imzadan imtina etmiş ve posta memuru tarafından Tebligat Kanunun 21. Maddesi uyarınca muhtara tebligat yapılarak adres kapısına ihbarname yapıştırıldığı, davacının iddialarını somut delillerle ispatlayamadığı anlaşılmış olup bu haliyle yapılan tebligatın usule uygun olduğu anlaşıldığından davacının usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin reddine " karar verilmiştir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen icra memur muamelesini şikayetin sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 17.03.2014 gün ve 2013/8992 Esas, 2014/2022 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayet olunanlar ... ve .... Şti. vekillerince aistenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. -KARAR- 1) 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi “Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır." hükmünü; tebliğ tarihinde yürürlükte bulunan Yönetmeliğin 26. maddesi "Belirli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenlere, o yerde de tebligat yapılabilir....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti sebebiyle ve takip dayanağı senedin bono vasfında olmadığı iddiasına dayalı borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulsüz tebligat şikayeti bakımından kabulüne, ... 9. İcra Müdürlüğü'nün 2019/8103 E. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun ve davacının ödeme emrine 13.08.2019 tarihinde muttali olduğunun tespitine, kambiyo vasfına yönelik şikayet bakımından davanın kabulüne, ... 9. İcra Müdürlüğü''nün 2019/8103 E. sayılı dosyasında takibin iptaline karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....

      ya 03.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklının borçlu ... yönüyle takibin kesinleştiğini belirterek haciz talebinde bulunduğu, icra müdürlüğünce ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve takibin kesinleşmediği gerekçesiyle haciz talebinin reddedildiği, vaki şikayet üzerine mahkemenin icra müdürlüğü işleminin yerinde olduğunu belirterek şikayetin reddine karar verdiği anlaşılmaktadır. İcra müdürünün ödeme emrinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olduğunu kendiliğinden gözeterek, alacaklının haciz talebini reddetme yetkisi bulunmamaktadır. Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre borçluya yapılan tebligatın yasaya uygun olup olmadığını tespit ve takdir yetkisi borçlu tarafından şikayet yoluna başvurulduğu takdirde icra mahkemesine ait olup, icra müdürünün böyle bir yetkisi yoktur. Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığına göre, mahkemece istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 5. Maddesinde 2 fıkrasında " Birinci fıkra kapsamı dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere, talepleri halinde elektronik tebligat adresi verilir.Bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik tebligat ile yapılması zorunludur " hükmü bulunmaktadır. Somut olayda, ödeme emrinde borçlunun mersis adresi olarak " Kazım Karabekir Mahallesi 324. Sk. No: 14/8 Bağcılar İstanbul " şeklinde tebligat çıkartıldığı, ilgili şirketin vergi numarası belirtilerek temin edilen elektronik adresi 28/08/2020 tarihinde edindiği ve 30/11/2020 tarihinde bu adresin aktive edildiği, bu durumda 28/12/2020 tarihinde yapılan tebligatın usulsüz olduğu, tebligatın elekronik tebligat adresine çıkarılması gerektiği anlaşılmıştır 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesinde; tebliğ usule aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise tebliğ işleminin muteber sayılacağı ve muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği öngörülmüştür....

        Kaldı ki, borçluya kıymet taktir raporu ve satış ilanı, yine ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı olan adresinde şirket çalışanları çarşıda olduğundan bahisle 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca 29.12.2011 tarihinde yapılmış olup, usulüne uygundur. Bu durumda ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz kabul edilse bile muhatabın en geç bu tarihte usulsüz tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayeti anılan tarihe göre İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. Şikayet süresinin geçirilmesinden sonra borçluya kayyum atanmış olması sonuca etkili değildir. Diğer bir ifadeyle bu husus şikayet süresini yeniden başlatmaz. O halde mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....

          İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2009/598 Esasına kayıtlı olarak açtığı memur muamelesini şikayet davası sonucunda mahkemece 05.08.2009 gün 2009/868 Karar sayılı karar ile şikayetin kabulü ve tebligatın geçersizliğine, takibin durdurulmasına, hacizlerin kaldırılmasına karar verilerek, verilen karar uygulanmak suretiyle takip durdurulmuş ve hacizler kaldırılmıştır. İcra dosyasında tebligat yapılan... getirtilen nüfus kayıtları ve ticaret sicil kaydına göre yüklenici şirket yetkililerinin kardeşi olup davacı yüklenici tarafça tebligatın Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine aykırı şekilde yaptırıldığı anlaşılmaktadır. İcra dosyasında yapılan tebligat geçersiz kabul edilerek takip durdurulduğu ve hacizler kaldırıldığından konulan ve infaz edilen haciz işlemi haksız hale gelmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet (icra memur muamelesi) Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinde daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İnceleme konusu karar aciz vesikası verilmesi talebinin reddine yönelik memur muamelesini şikayete ilişkin olup, icra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK.nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir. Yargıtay'ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin REDDİNE, taraflarca HUMK.nun 388/4....

              HUKUK DAİRESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; icra memur muamelesini şikayet istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 12. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 12. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 15/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                İcra Müdürlüğü’nün 2008/3526 Esas sayılı dosyasında yapılan, 03.02.2009 günlü hacze konu mallara 3.kişinin istihkak iddiasına karşı icra müdürlüğünce İİK 99.madde gereğince işlem yapılmasının yasaya aykırı olduğu iddiasıyla açılmış memur muamelesini şikayet davası olup dava ile ilgili temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu'nun 26.01.2009 tarih ve 1 sayılı kararı uyarınca Yüksek 12. Hukuk Dairesi’ne ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE 11.05.2010 günüde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu