"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki memur işlemini şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle, istihkak ve şikayet davaları süre,harç,yargılama prosedürü ve temyiz inceleme yeri yönünden farklı usule tabi olduğundan mahkemece davacı 3.kişi tarafından açılan istihkak davası ile alacaklı tarafından açılan şikayet davasına ayrı ayrı bakılması gerekirken davaların birleştirilmesinin doğru olmadığı, mahkemece davalar tefrik edilerek yargılamaya istihkak ve memur muamalesini şikayet olarak ayrı ayrı bakılması ve sonucuna göre ayrı ayrı karar verilmesi gereğine değinilmiştir....
İİK'nin 80. ve müteakip maddeleri uyarınca; icra müdürü, borçlunun gösterilen adresinde talep üzerine gerektiğinde kilitli yerlerin (ev ya da işyeri kapısı) çilingir vasıtasıyla açtırılması suretiyle haciz işlemini yapmak zorundadır. Bir başka anlatımla, anılan yasal düzenlemelerde, icra müdürüne, alacaklının haciz isteminin yerine getirilmesi konusunda takdir yetkisi tanınmamıştır. Bu durumda, haciz yapılan yerde 3. kişi bulunduğu ve istihkak iddia edildiği takdirde, icra müdürü tarafından beyanları zapta geçirilip, İİK'nin 96. ve bunu izleyen maddelerdeki prosedürün uygulanması gerekir. Somut olayda, icra müdürünün gösterilen adreste haciz işlemini gerçekleştirdiği ve talep üzerine evrak araştırması yaptığı görülmektedir. İİK’nin 80. maddesi borçluyu hedef almakta olup, yapılan işlemler borçlu hakkında gerçekleştirilmiştir....
İİK 16 maddeye göre, usulsüz tebliğ şikayeti ıttıla tarihi içerisinde 7 gün içinde yapılması gerekir. 17/12/2020 tarihinde ve 09/02/2021 tarihinde şirket çalışanı Nilüfer Tokal huzurunda haciz işlemi gerçekleştirildiği, haciz esnasında borçlu şirket yetkilisinin bulunmadığı mahkemece bu tarihte borçlunun dosyadan haberdar olduğu, belirtilmek suretiyle davanın süreden reddine karar verilmiştir. Haciz tutanağında şirket yetkilisinin hazır olmadığı ve hazır bulunan çalışan Nilüfer Tokal'ın tebliğ almaya yetkili kişi olmadığı da gözetildiğinde mahkemece ıttıla tarihinin bu tarihte başlatılarak davanın süreden reddine karar verilmesi hukuken yerinde değildir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, mahkemenin gerekçesinde haciz adresi ile borçlunun tebligat adresinin aynı olduğunu tespit ettikten sonra salt vergi levhası ve kira sözleşmesini esas alarak şikayeti reddetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 3. kişinin borçlu şirketin bazı borçlarını ödediğine dair beyanının kararda hiç değerlendirilmediğini bildirerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 99. maddesi uyarınca istihkak davası açmak üzere alacaklıya süre verilmesine ilişkin icra memur işlemini şikayettir. İstanbul 35. İcra Müdürlüğünün 2021/936 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı tarafından borçlu T7 Şirketi ve dava dışı borçlu Arif Yıldız aleyhine 63.095,00 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takip olduğu, Bakırköy 12....
Yine, haciz işlemi talimat yoluyla değil de doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi şikayetleri incelemede yetkilidir. Somut olayda, dava konusu taşınmaza ilişkin tapu kaydının incelenmesinde; taşınmaza, İstanbul 2. İcra Müdürlüğünün 2018/31703 esas sayılı dosyasından doğrudan 12/09/2018 ve 14/09/2018 tarihlerinde haciz konulduğundan, yukarıda açıklanan maddeler ve kurallar gereğince; anılan takip dosyası ile ilgili meskeniyet şikayetini inceleme yetkisi, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu İstanbul İcra Hukuk Mahkemesidir....
Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine, 25.01.2017 tarihle ek karar ile temyiz talebi reddedilmiş olup, davacı üçüncü kişi vekilinin ek kararı temyiz etmesi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı üçüncü kişi vekili, 13.07.2016 tarihinde müvekkiline ait işyerinde haciz uygulandığını, haciz uygulanan işyerinin kurulduğu günden bu yana müvekkili şirkete ait olduğunu, İİK’nin 99.maddesi uyarınca 3.kişi elindeyken istihkaklı olarak haciz yapılması durumunda İcra Müdürlüğünce alacaklıya dava açmak üzere 7 günlük süre tanınması gerektiğini ancak Bursa 19....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ana bilgisayar ile santral ve serverin, yine bilgisayar kasalarının haczedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, haczedilen malların mesleki faaliyetin devamı için önemli olduğunu, haciz ve muhafaza işleminin de hukuka aykırı yapıldığından 04/10/2019 tarihinde gerçekleştirilen haciz işlemi için şikayette bulunduklarını, yapılan haciz sonrası malların teslim edildiği şahsın resmi yediemin olmadığını, yerel mahkemenin bu konuda bir inceleme yapmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca icra memur işlemini şikayet ve İİK'nın 82. maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
Yine, haciz işlemi, talimat yoluyla değil de doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi şikayetleri incelemede yetkilidir. (Yargıtay 12. HD'nin 2019/6903 E - 2019/8476 K sayılı kararı) Buna göre somut olayda; taşınmaza asıl takip dosyası olan Samsun İcra Müdürlüğünün 2016/139488 Esas sayılı dosyasından 08.01.2019 tarihinde doğrudan haciz konulduğundan, yukarıda açıklanan maddeler ve kurallar gereğince, anılan takip dosyası ile ilgili meskeniyet şikayetini inceleme yetkisi, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu Samsun İcra Hukuk Mahkemesi'ne aittir. O halde, ilk derece mahkemesince, yetkisizlik kararı ile birlikte yasal süre içerisinde müracaat halinde, dosyanın görevli ve yetkili Samsun İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yazalı kararın verilmesi isabetsizdir....
İİK'nun 85/son maddesinde; “haczi koyan memur borçlu ve alacaklının menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle mükelleftir” şeklinde yer alan hüküm alacaklı ile borçlu arasındaki menfaat dengesini güvence altına almayı amaçlamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Dairemizin yerleşik kararları, icra müdürünün bir malın haczininin caiz olup olmadığı konusunda kural olarak takdir hakkının olmadığı, haciz talebini yerine getirmek zorunda olduğu, o malın haczinin caiz olup olmadığı ancak, borçlunun şikayeti üzerine icra mahkemesinde incelenebileceği yönündedir. (HGK 31/03/2004, 12/202-196). (05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun'nun 16. maddesi İİK'nun 82. maddesine ekli son fıkrası ile icra memurunca haczi talep edilen malların haczinin caiz olup olmadığı takdir yetkisini vermiştir). Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, icra müdürlüğü alacaklının talebi ile borçluya ait malvarlığı üzerine haciz koymak zorundadır....
KARŞI OY Hukuk Genel kurulunun 21.01.2020 tarih ve 2019/12-518 E., 2020/37 K. sayılı karşı oy yazımızda belirttiğimiz gibi; şikâyetçi vakfın, kesinleşen mahkeme kararıyla tescilsiz mülkiyet hakkını kazandığı taşınmaza, şikâyet edilen banka tarafından konulan haciz işlemine ilişkin memur işlemine karşı icra mahkemesine başvurusu şikâyet yoludur. Takibin tarafı olmayan üçüncü kişi durumundaki şikâyetçi vakfın, mahkeme kararıyla tescilsiz kazandığı taşınmaz üzerine haciz konulması nedeniyle tapuda tescil işlemleri devam eden taşınmazına sahip olması tehlikeye gireceğinden, memur işlemini şikâyette korunmaya değer hukuki yararının bulunduğu açıktır. İlk derece mahkemesinin direnme kararı belirtilen nedenlerle usul ve yasaya uygun bulunduğundan, işin esasının incelenmesi için karar düzeltme talebinin kabulü ile daireye gönderilmesi görüşünde olduğumuzdan, sayın çoğunluğun karar düzeltme talebinin reddi görüşüne katılınmamıştır....