Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece dava konusu edilen ziynet ve çeyiz eşyaları bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır. Mahkemece yapılması gereken ziynet ve çeyiz eşyalarının değerinin tespiti için konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınması zorunluluk arzetmektedir. Bu nedenle, mahkemece ziynet ve çeyiz eşyalarının değerinin tespiti için konusunda uzman bilirkişilerden BAM ve taraf denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak ispat külfetleri ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bu nedenle kararın kaldırılması gerekmiştir. " gerekçesiyle kaldırılması üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda ziynet ve çeyizler yönünden rapor alınıp yazılı şekilde karar verilmiştir. Dava; mehir senedinde yazılı olan ziynet ve çeyiz eşyalarının bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

Cevap dilekçesi: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı Adem'in mehir senedinde yazılı olan tüm eşyaları davacıya teslim etmekle sorumluluğunun ortadan kalktığını, bu nedenle davalı Adem hakkında açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, mehir senedinde yazılı olan ziynet eşyaları ve davacının talep ettiği çeyrek altınları davacının baba evine giderken beraberinde götürdüğünü, mehir senedinde yazılan ev eşyaları ve şahsi eşyaların ise herhangi bir ihtilaf olması halinde aynen teslim edileceğinin, olmadığı takdirde rayiç değerinin mehir senedi ile taahhüt edildiğini, davalı Ramazan'ın mehir senedinde yazılı olan ev eşyaları ve davacının çeyiz eşyalarını aynen teslim etmeye hazır olduğunu belirterek davalı Adem yönünden açılan davanın husumetten reddine, davalı T4 açısından açılan ziynet eşyalarına yönelik davanın reddine, diğer eşyalar yönünden aynen teslim kabul edildiğinden bedele yönelik talebin reddine karar verilmesini talep etmişlerdir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava; davalıya mehir senedi ile bağışlanan ziynet ve diğer kişisel eşyalara yönelik bağıştan rücu istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 11/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri; reddedilen mehir alacağı talebi ve ziynet alacağı davası yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve kadının kabul edilen ziynet alacağı talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, boşanmaya neden olan olaylarda, tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle, her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; davalı-karşı...

      Aile mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararının ardından mahkemece; imzalanan mehir senedinden davalının oğlu ile birlikte sorumlu olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile 6 adet 22 ayar burma bileziğin aynen, olmadığı takdirde bedeli olan 16.875,60 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine, ancak 2.Aile Mahkemesinin 2010/212 sayılı dosyasında, aynı burma bileziklerle ilgili.... hakkında verilen hükümle mükerrerlik arz etmemek üzere tahsilatın gerçekleştirilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Mahkemece ziynet eşyalarının aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde bedeline karar verilmiştir....

        Cevap dilekçesi: Davalı Mehmet vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davada müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, mehir senedindeki eşyaların davacı tarafta kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir Davalı Sultan vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline yapılan tebligattaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, davadan sonradan haberdar olduğunu bu nedenle sürelerin 07/12/2018 tarihinde işletilmesi gerektiğini, ziynet eşyalarının davacı tarafta kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Karasu 2.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2018/99 E.- 2020/232 K. sayılı ilamına karşı; 1- Davalı/k.davacı erkek tarafından boşanma ve fer'ileri yönünden yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca tüm yönlerden ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2- Davalı/k.davacı erkeğin ziynet eşyası alacağı yönünden verilen karara karşı istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile, HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince mahkeme kararının ziynet eşyası alacağına ilişkin kurulan (6) nolu ve fer'ilerine ilişkin (11, 13 ve 14) nolu bentlerinin KALDIRILMASINA ve bu konuda yeniden hüküm kurulmasına, Buna göre: -Davacı/k.davalı kadının ziynet eşyası alacağı talebinin Kısmen Kabulü ile, 10 adet tam altın mehir alacağı bedeli olarak 10.760 TL'nin davalı/k.davacı erkekten alınarak davalı/k.davacı kadına verilmesine, bileziklere yönelik fazlaya ilişkin talebin reddine, -Davacı/k.davalı adli yardımdan yararlandığından başlangıçta alınmayan ve kabul...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davacı-karşı davalının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına 6.000,00TL maddi, 6.000,00TL manevi tazminata, aylık 450,00T tedbir- 525,00TL yoksulluk nafakasına, kadının ziynet eşyası alacağı, mehir alacağı ve ev eşyası talepleri yönünden tefrik kararı verildiğinden bu talepleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına, Davalı-davacı erkeğin boşanma davası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; karşı davanın reddini, karşı davada maddi-manevi tazminat taleplerinin reddini, asıl davanın kabulünü, asıl davada kadın yararına takdir edilen tedbir-yoksulluk nafakası ve maddi manevi tazminatı istinaf etmiştir....

        Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından 29/04/1973 tarihli mehir senedine binaen 21/12/2018 tarihinde alacak davasının açıldığını, davacının düğünü öncesinde mehir senedini düzenleyen ortak murislerinin İbrahim Binar'ın belirtilen ziynetleri alacak parasının olmadığını, ortak murislerinin bir yıla varmadan yaz aylarında mahsullerini sattıktan sonra bu ziynet eşyalarını satın alarak kendisine elden verdiğini, 2002 yılında ölen murislerinin 1983 yılında mehir senedini verdiğini, murisleri sağ iken 19 yıl içerisinde bu davayı neden açıp almadığını, çünkü murislerinin bu ziynet eşyalarını kendisine verdiğini, alacakların 5 yıl içerisinde tahsil edinilmesi gerektiğini, müvekkilinin bu süreye itibar etmeyerek 36 yıl sonra açtığı için alacağının mururi zamana uğradığını, müvekkili davalılar olarak borçları kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından 29/04/1973 tarihli mehir senedine binaen 21/12/2018 tarihinde alacak davasının açıldığını, davacının düğünü öncesinde mehir senedini düzenleyen ortak murislerinin İbrahim Binar'ın belirtilen ziynetleri alacak parasının olmadığını, ortak murislerinin bir yıla varmadan yaz aylarında mahsullerini sattıktan sonra bu ziynet eşyalarını satın alarak kendisine elden verdiğini, 2002 yılında ölen murislerinin 1983 yılında mehir senedini verdiğini, murisleri sağ iken 19 yıl içerisinde bu davayı neden açıp almadığını, çünkü murislerinin bu ziynet eşyalarını kendisine verdiğini, alacakların 5 yıl içerisinde tahsil edinilmesi gerektiğini, müvekkilinin bu süreye itibar etmeyerek 36 yıl sonra açtığı için alacağının mururi zamana uğradığını, müvekkili davalılar olarak borçları kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu