GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı eşinden dayak yedikten sonra hiçbir şey almadan evi terk etmek zorunda kaldığını, davalılardan ekte sunulan mehir senedinde yazılı eşya ve altınlar defalarca istenmesine rağmen alınamadığını belirterek mehir senedindeki eşyaların aynen iadesi, olmadığı takdirde teslim tarihindeki değerlerinin yasal faiziyle birlikte tahsilini, altınların ise aynen iadesini talep etmiş, cevaba cevap dilekçesi ile de, ziynet eşyalarının davalı Ahmet tarafından koyun, kuzu alacağım diyerek elinden alındığını belirtmiş, ıslah dilekçesi ile de, altın alacağı yönünden 60.907,50 TL, eşya alacağı yönünden 10.450,00 TL olmak üzere dava değerini 71.357,50 TL olarak belirlemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2021 NUMARASI : 2020/388 ESAS - 2021/50 KARAR DAVA KONUSU : Mehir Senedinden Kaynaklı Alacak KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Ankara 7. Aile Mahkemesi'nin 2020/294 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını, 300 gram altın yazılı mehir senedi olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu mehir senedi başlıklı sözleşme incelendiğinde; sözleşmenin, dava konusu tarafların evlilik tarihinde düzenlendiği, davalı koca tarafından, mehir senedinde yazılı bulunan dava konusu eşyalar ile altının ileriye yönelik olarak davacı kadına bağışlanacağı sözünün verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; davacının talebi, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Dava konusu bağışlama vaadi yazılı yapılmakla geçerlidir. Davalı koca, mehir senedinde yazılı bulunan eşyalar ile altını vermeyi taahhüt etmiş olup somut delillerle davacıya teslim ettiğini ispat edememiştir. Senet metninden de davalının bahsi geçen eşya ve altınları teslim ettiği anlaşılamamaktadır. Ne var ki, davalı taraf delil listesinde yemin deliline dayanmış, mahkeme tarafından yemin delili hatırlatılmadan hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiği, mehir senedinde belirtilen 150 gram 22 ayar bilezik ve 15 gram 22 ayar bileziğin davacının zilyetliğine teslim edildiğinin davacının cevaba cevap dilekçesindeki beyanı ile sabit olduğu, davacının cevaba cevap dilekçesinde işbu ziynetlerin düğünden 15 gün sonra davalı tarafından alınıp, iade edilmediği yönünde olması sebebiyle ispat külfetinin davacı tarafta olduğu, bu kapsamda dinlenen davacı tanıklarının davacıdan duyumlarını aktarmaları sebebiyle beyanlarına itibar edilemeyeceği, davacının dava ve cevaba cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmaması sebebi ile ziynet eşyaları yönünden ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Davalı cevap dilekçesinde, dava konusu ziynet eşyalarının davacının üzerinde takılı olduğunu ve evden ayrılırken davacının bu ziynet eşyaları ile birlikte mehir senedinde yazılı olan diğer tüm eşyaları götürdüğünü belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; mehir senedinde yazılı olan ziynetler ile diğer eşyaların ve yine mehir senedinde mihri müeccel bedeli olarak belirlenen 100 gr. aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde ise değerleri karşılığı olan 20.012,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. HMK. 297....
=122.100,00 TL TOPLAM = 127.280,00 TL Ev ve Ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde ev ve ziynet eşyalarının dava tarihi itibariyle toplam değeri olan 127.280,00 TL'nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı - Mehir Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, velâyet, ziynet eşyası, maddi manevi tazminat taleplerinin reddi yönünden; davacı-davalı kadın tarafından ise yoksulluk ve iştirak nafakası miktarı, şahsi ilişki tesisi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı-davalı erkeğin, kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 Sayılı Kanun'un 44 üncü maddesi ile de 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz...
Davalı, davanın öncelikle zaman aşımı nedeni ile reddi gerektiğini, davaya konu mehir senedinde yazılı ziynet eşyaları dışındaki diğer eşyaların aynen muhafaza edildiğini ve bu eşyaları teslime hazır olduklarını, davacıya defalarca kez bu eşyaları almasını söyldeiğini ancak davacının teslim almadığını, tarafların yıllar önce (2007 yıılında) yurt dışında boşandıklarını, uzun yıllar sonra böyle bir dava açılmasının kötü niyet taşıdığını, 1989 yılında yapılan bir evlilikte alınan ziynet eşyalarının bugün hala var olduğunu iddiasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını dava konusu ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde davacıya teslim edildiğini ve ayrıldıktan sonra davacının bu eşyaları ne yaptığını bilmediğini, ziynet eşyalarının kendisine ya da annesinde bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, çeyiz eşyaları yönünden yapılan değerlendirmede; çeyiz senedinde belirtilen ziynet eşyaları haricindeki ev eşyalarının tarafların ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı ile davalı Osman evlenirken mehir senedi düzenlendiği, davacının cevaba cevap dilekçesindeki anlatımı ile senet ediminin eksiksiz olarak ifa edildiği, ziynet eşyalarının düğünde davacıya takıldığı, mehir eşyalarının da davacı ile davalının müşterek hanesine döşendiği, muris T3'ın taraflar evlendikten sonra taraflarla aynı evde yaşamadığı, dolayısıyla muris yönünden senetten kaynaklanan edimin yerine getirildiği, ziynet eşyalarının da davalı Osman tarafından harcandığının iddia edilmesi karşısında davalı T3 mirasçıları yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı, ziynet eşyalarının davalı Osman tarafından ektiği tarlanın masrafları için harcandığı iddiasının tanık beyanlarıyla ispatlanamadığı, davacının yemin delilinin de olmadığı, ziynet eşyaları yönünden davanın reddi kararının isabetli olduğu, her ne kadar mehir eşyaları yönünden davanın kanıtlanamadığından bahisle dava reddedilmiş ise de, davalı...
Uyuşmazlık, bir kısım ev ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün değilse bedeli olan 12.030 TL'nin tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davalı ... hakkındaki davanın reddine, keşif sırasında varlığı tespit edilen ev eşyalarının aynen iadesine, mehir senedinde yer aldığı halde mevcut olmadığı belirlenen eşya, ziynetler ile düğünde takılan altınların bedeli 8.704.50 TL'nin davalı eş ...'den tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin davalı ... ile evlenmesi sırasında diğer davalı kayınpeder ...'in mehir senedi verdiğini, senette ...'...