Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Talep, kambiyo senedinden kaynaklı alacak nedeniyle ihtiyati haciz istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nın 316/1-c maddesinde ihtiyati haciz istemiyle buna karşı yapılacak itirazların basit yargılama usulüne tabi işlerden sayıldığı, aynı yasanın 2/1. madesinde dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarda görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiştir. 6102 sayılı TTK'nın 5. maddesinde de tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine Asliye Ticaret Mahkemelerince bakılacağı, Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise bu tarz işlere bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu düzenlenmiştir....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Ahmet ile evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, taraflar ayrıldıktan sonra davacının mehir senedindeki eşya ve ziynetlerin bedellerini talep etmesine rağmen davalıların buna yanaşmadıklarını belirterek mehir senedindeki eşya ve ziynetlerin bedeli için şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de dava değerini 225.375,00 TL olarak ıslah etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının talep ettiği şahsi eşyalardan ütü dışındaki eşyaların yargılama sırasında davacıya teslim edildiği, ütünün değerinin 23/02/2021 tarihli bilirkişi raporu ile belirlendiği, belirlenen değerde rayiç bedel gözetilerek isabetsizlik olmadığı, her ne kadar davalılar mehir senedine konu eşyaları ve şahsi eşyaları aynen iadeye hazır olduklarını beyan etmelerine rağmen mehir eşyaları ve teslim edilmeyen ütü yönünden bedele hükmedilmesinin hatalı olduğundan bahisle İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiş iseler de, seçimlik hakkı davacıya ait olup, davacının isterse bedel isterse aynen iade talep edebileceği, sadece bedel istenildiği halde aynen iadeye hükmedilemeyeceği, dolayısıyla davacının talebi ile bağlı kalınarak bedele hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığı, mehir eşyalarının bilirkişi tarafından belirlenen değerlerinin de makul olduğu anlaşılmakla davalıların istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MURİS MUVAZAASI NEDENİYLE -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; 22.09.1977 tarihli bağış senedinden kaynaklı kişisel hakka dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,14.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının dava dilekçesinde talep ettiği eşyaların marka ve modelini belirtmediği, dinlenen tanık beyanlarına göre bulaşık makinesinin Arçelik, mehir senedinde yazılı olan oturma grubu ve yatak odasının Moda Life marka olduğu, dolayısıyla değerleri belirlenirken buna göre değerlendirme yapılması gerektiği, dinlenen davacı tanık beyanlarına göre mehir senedindeki oturma grubunun davacının ailesi tarafından alındığının anlaşıldığı, bu nedenle mehir senedindeki oturma grubu ile çeyiz olarak getirildiği iddia edilen oturma grubunun aynı olması sebebi ile mükerrer talep dikkate alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmakla, davalının istinafının kısmen kabulü ile HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile 29/01/2014 tarihinden beri ayrı yaşadıklarını, davalının mehir senedinde yer alan eşya ve ziynetlerin bir kısmı ile bir takım şahsi eşyalarını götürdüğünü, kendisine mehir senedi ile verilen 8 adet 200 gram altın bilezik ve set takımı ile şahsi eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde bedelini, mehir senedi ile bağışlanan ve davalı tarafta kalan diğer eşyaların ise bedellerini talep etmiştir....

        Bu husus gözetilmeden ilk hükümde belirlenenden daha fazla miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 5-Davacı kadının dava dilekçesinde maddi tazminat olarak talep ettiği altınlar, evlilik öncesinde taraflarca düzenlenen ve mehir senedi ile davalı erkek tarafından davacı kadına ödenmesi kararlaştırılan 100 gr 5 adet bilezik ve 50 adet çeyrek altın bedeline yönelik mehir alacağıdır. Mahkemece, davacının bu talebi düğünde takılan ziynet eşyası olarak değerlendirilerek, ispatlanamadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı erkek mehir senedinde yazılı altınları veya bedellerini davacıya verdiğini ispatlayamamıştır. Gerçekleşen bu duruma göre mehir senedinde yazılı 100 gr 5 adet bilezik ile 50 adet çeyrek altın bedeline ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

          Casusluk Davasında sanık olan davacıya vakıf senedinde yazılı avukatlık ücreti yardımından bir bölümünün ödenmediği iddiası ile 9.600,00 TL'nin davalıdan yasal faizi ile tahsili istenilmiş; Mahkemece davanın, taraflar arasındaki avukatlık sözleşmesinden kaynaklanan borç-alacak ilişkisinden doğan ihtilaf olarak nitelendirilip tüketici mahkemesinde bakılması gerektiğinden, görev yönünden davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca, olayları açıklamak taraflara hukuki niteleme hakime aittir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 110/4.maddesi kapsamında vakıf senedinden kaynaklı edimin yerine getirilmemesine dayalı alacak istemine ilişkin olup, mahkemenin nitelemesi doğrultusunda taraflar arasında herhangi bir vekalet sözleşmesi mevcut değildir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nun 2. ve 4. maddelerine göre, vakfa ilişkin davalar miktarına bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesinde görülür....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi K A R A R Uyuşmazlık mehir senedine dayalı alacak istemine ilişkin olup, davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan iş bölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nindir. Her ne kadar, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’nun 05.05.2016 tarih, 2016/25850 Esas, 2016/21638 Karar sayılı ilamı ile dosya Dairemize gönderilmiş ise de, maddi hatanın giderilerek görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 09/05/2019 oybirliğiyle karar verildi....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Her ne kadar davacı mehir olarak 5 adet bilezik vadedildiğini iddia etmiş ise de, bağışlama sözü vermenin geçerliliğinin yazılı şekle tabii olduğu, davacı tarafından yazılı bir mehir sözleşmesinin ibraz edilemediği gibi davacının mehir olarak vadedilen bu altınları ıslaha konu etmemesinin de kısmi feragat olduğu, davacıya düğünde ve nişanda takılan altın ve paraların da davalı tarafından alındığının tanık beyanlarıyla ispat edilemediği, davacının yemin delilini de kullanmaması sebebi ile davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu