Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda; davacı-karşı davalının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmaktadır. Bu sebeple, uyuşmazlık, aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı ( TBK 286 vd.) alacak istemi niteliğindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davacının davasının kısmen kabulü ile; 1- Mehir senedinde yazılı olanlar yönünden, A- Dava konusu mehir senedinde yer alan, 8 adet 22 ayar her biri 22'şer gram mevlana burma bilezik bedeline karşılık ‭19.470,88‬TL, 20 adet gramese altın bedeline karşılık 37.652,00TL, 20 tane yarım altın bedeline karşılık 7.577,60TL , 30 adet çeyrek altın karşılığı 5.683,20TL, 1 adet 22 ayar 2 metre zincir bedeline karşılık 8.850,40TL'nin toplamı olan 79.234,08TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, B- Dava konusu mehir senedinde yer alan 12 adet 22 ayar her biri 22'şer gram mevlana burma bilezik bedeline karşılık ‭29.206,32‬TL, 1 adet 14 ayar set takımına karşılık 3.375,00TL, 1 adet 18 ayar altın kol saatine karşılık 1.840,00TL, 1 adet 18 ayar künyeye karşılık 1.380,00TL, 3 adet 18 ayar yüzüğe karşılık 1.104,00TL, 1 adet bosch...

Hukuk Dairesine gönderildiği, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 353/1- a-3 maddesi gereğince esası incelenmeksizin kaldırılmasına karar verilerek, boşanma talebi yönünden mahkememizin 2017/572 esas sıra numarasına kaydının yapılarak, bozmaya uyularak dosyanın 05/12/2019 tarihinde kesinleştiği, mehir alacağı yönünden ise mahkememizin 2017/575 esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir. DELİLLER:Dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacı yazılı hale getirtilen 1.5 kg altını mehir alacağını talep etmiştir. Davalı ise Boşanma davasına ilişkin sunduğu cevap dilekçesinde mehir senedine ilişkin beyanda bulunmamıştır. 05/09/2013 tarihli Belgenin incelenmesinde tarafların ve şahitlerin imzalarının yer aldığı, "mihri müeccele: 1.5 kg şart koşulan boşanmadan sonrası için 80 gr altın" yazılı olduğu belirlenmiştir....

Davacı kadının mehir alacağına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Davacı kadın dava dilekçesinde; resmi nikah akabinde yaptıkları dini nikahta boşanma halinde mehir olarak taahhüt ettiği Umreye gönderme veya buna tekabül eden paranın tarafına verilmesini talep etmiş, 17/12/2019 tarihli dilekçe ile mehir bedeli olarak ekli sözleşmede Umre giderinin kararlaştırıldığını belirterek 6.000,00 TL’nin faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı kadın tarafından dilekçeler teatisinde mehir sözleşmesine delil olarak dayanılmadığı, ön inceleme duruşmasından sonra sunduğu delil listesinde mehir sözleşmesini ibraz ettiği, süresinde dayanılmayan delilin dikkate alınması mümkün olmadığından ispatlanmayan davanın reddine karar verilmesinde ve davanın reddi sebebiyle davalı lehine vekalet ücreti takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davacının mehir alacağına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1550 KARAR NO : 2020/1620 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : CİHANBEYLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/07/2020 NUMARASI : 2018/399 ESAS 2020/222 KARAR DAVA KONUSU : Mehir Senedine Dayalı Alacak Davası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı T3 evlilikleri sırasında çeyiz senedi düzenlendiğini, senede konu eşya ve altınların davalıların yanında kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin davalılardan yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir....

davacıların mehir olarak verilen taşınmaz konusunda açık bilgileri bulunması nedenleri ile eldeki davanın kötüniyetle açılmış olduğu, tüm taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Asıl dava, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet ve mehir alacağına, karşı dava ise evlilik birliğinin sarsılmasına dayalı boşanma ve manevi tazminat ile boşanmanın fer'isi niteliğinde olmayan maddi tazminata ilişkindir. I-Davacı-karşı davalının mehir alacağına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; Türk Medeni Kanunu, evlenme sözleşmesi sırasında karı kocadan birinin diğerine bir mal veya para vermesini ya da vermeyi vaad edip bir süre ertelemesini yasaklamamıştır. Bu nedenle, eski hükümlere göre kurulmuş mehir, Medeni Kanun tarafından yasaklanmış bir hukuki ilişki olarak kabul edilemez (2.12.1959 günlü, 14/30 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gerekçesi). Mehr sözleşmeleri bugün de geçerlidir. (Örnek: Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin 25.10.1965 günlü, 4557/5028 sayılı kararı) Öte yandan; mehri müeccel, ileriye (evliliğin boşanma ya da ölümle son bulunması haline kadar) yönelik bir bağışlama vaadidir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Her ne kadar ilk derece mahkemesi tarafından davacının altınları davalıya verdiğine dair yazılı belge ibraz edemediğinden bahisle davanın ziynet eşyaları yönünden reddine karar verilmiş ise de, davacının dava ve cevaba cevap dilekçesindeki anlatımı ile mehir senedinde belirtilen ziynet eşyalarının davacıya teslim edildiğinin anlaşıldığı ancak bu ziynet eşyalarının daha sonra davalı tarafça ev yapılırken davacıdan alındığının tanık Bekir'in beyanı ile sabit olduğu, tanık Harun'un beyanın da altınların davalı tarafından alınıp davacıya iade edilmediğini desteklediği, hal böyle olunca altınlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, buna göre mehir senedinde belirtilen eşya ve altınların taraflara müşterek olarak bağışlandığı, davacının mehir senedindeki altınların dava tarihindeki değerinin yarısı olan 55.562,50 TL üzerinden hak sahibi olacağı, davanın kısmi dava olarak açıldığı, ziynet...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Her ne kadar ilk derece mahkemesi tarafından davacının altınları davalıya verdiğine dair yazılı belge ibraz edemediğinden bahisle davanın ziynet eşyaları yönünden reddine karar verilmiş ise de, davacının dava ve cevaba cevap dilekçesindeki anlatımı ile mehir senedinde belirtilen ziynet eşyalarının davacıya teslim edildiğinin anlaşıldığı ancak bu ziynet eşyalarının daha sonra davalı tarafça ev yapılırken davacıdan alındığının tanık Bekir'in beyanı ile sabit olduğu, tanık Harun'un beyanın da altınların davalı tarafından alınıp davacıya iade edilmediğini desteklediği, hal böyle olunca altınlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, buna göre mehir senedinde belirtilen eşya ve altınların taraflara müşterek olarak bağışlandığı, davacının mehir senedindeki altınların dava tarihindeki değerinin yarısı olan 55.562,50 TL üzerinden hak sahibi olacağı, davanın kısmi dava olarak açıldığı, ziynet...

Dava, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma, ferileri ve ziynet-mehir alacağına ilişkindir. Davacının, ziynet ve mehir alacağına yönelik davasının bu dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine ve istinaf itirazların tefrik edilen dosya üzerinden yapılmasına karar vermek gerekmiştir....

UYAP Entegrasyonu