Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Mehir senedi gereğince herhangi bir bağışta bulunmadığını, mehir senedi isimli belgeyi ve bu belge gereğince borcu olduğu yönündeki iddiayı kabul etmediğini, kaldı ki söz konusu belgede davacıya herhangi bir şey bağışlandığına dair bir ibarenin olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mehir alacağına ilişkin talebin de reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle, mehir alacağına ilişkin hükmün kaldırılarak mehir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu, ziynet ve mehir alacağı talebine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
KARŞI OY- Dava, mehir senedi ile verilen menkullerin iadesi ile gayrımenkullerin tapu kayıtlarının iptali ve tescile ilişkindir.Davacılar, evliliğin tesisi aşamasında mehir senedi ile verilen menkullerin, ve tapudan devredilen taşınmazların iadesini istemişlerdir.Davalı, evliliğin sona ermesinde kusuru olmadığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, bağıştan dönme şartlarının oluşmadığını, gayrimenkullerin satış yoluyla devredildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Dosya kapsamıyla, taraflar arasında düzenlenen mehir senedi ile menkullerin davacılar tarafından borçlanıldığı, gayrimenkullerin ise tapuda satış yoluyla devredildiği, mehir senedinde gayrimenkulden bahsedilmediği anlaşılmaktadır.Davacının dayandığı boşanma dosyası incelendiğinde, davalı kadının sadakatsızlığı nedeniyle tam kusurlu olduğundan boşanmaya karar verildiği görülmüştür.Bilindiği üzere mehir senedi niteliği itibariyle bağışlama senedi hükmündedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Mehir senedi TBK'da düzenlenmemekle birlikte evlenme anında kocanın, kadına yaptığı bağış olup, üçüncü kişilerin de mehir senedi ile borç altına girebileceği, taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedinde belirtilen 26 kalem eşyanın davacıya çeyiz olarak verildiği belirtilmek sureti ile senedin her iki davalı adına imzalandığı, dolayısıyla hem senet içeriği hem de mehir sözleşmesinin hukuki gereği her iki davalının senet nedeni ile borç altına girdiğinin kabul edilmesi gerektiği, davacının iddiasının mehirdeki ziynetlerin hiç ifa edilmediği, eşyaların ise davalı kocanın evinde kaldığı yönünde olup, davacının bu iddiasına göre mehirdeki eşyaların düğünde davacıya teslim edildiği, yani mehirdeki eşyalar için mehir ediminin ifa edildiği, bu nedenle taraflarla aynı evde oturmayan davalı Mehmet'in mehirdeki eşyalar nedeni ile sorumluluğunun olmayacağı, bu nedenle davalı Mehmet yönünden mehir eşyaları için açılan davada pasif husumet yokluğundan...
Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi: GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı eş Mustafa arasında boşanma davalarının derdest olduğunu, diğer davalı Ramazan'ın ise davacının eşinin babası olduğunu, davalılar tarafından davacıya mehir senedi ile taahhüt edilen ancak teslim edilmeyen 680 gram altının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Konya 7. Asliye Hukuk Mahkemesince; Taraflar arasındaki uyuşmazlık noktalarından biri davacıya evlilik nedeni ile hediye edilecek olan, mehir senedinde gösterilen ve fakat teslim edilmediği iddia edilen ziynet eşyalarına ilişkindir. Borcun kaynağı mehir senedi olduğuna göre uyuşmazlığı çözme hususunda görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Zira Yargıtay 3....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davanın mehir senedinden kaynaklı alacak ve kişisel eşyanın iadesi talebine ilişkin olduğu, mehir senedi yönünden her iki davalıya, kişisel eşyanın iadesi yönünden ise sadece davalı Volkan'a davanın yönlendirildiği, davacının mehir senedinin ifa edilmediği iddiası ile açtığı işbu davanın dayanağı olan mehir senedi incelendiğinde herhangi bir ihtilaf halinde Konya Mahkemelerinin yetkili olacağının kabul edildiği, işbu davada yetkinin kesin ve kamu düzenine ilişkin olmaması sebebiyle tarafların yetki sözleşmesi yapabilecekleri, hal böyle olunca mehir senedinden kaynaklı talep yönünden yetkili mahkeme Konya Mahkemeleri ise de HMK'nın 110....
KARAR Davacı, davalıların murisi ... ile evlenmesi nedeniyle 7.2.2003 tarihli mehir senedi düzenlendiğini, senetteki eşyalar ile ziynetlerin kendisine verileceğinin taahhüt edilmesine rağmen verilmediğini belirterek mehir senedinde yazılı aşyaların aynen iadesini, olmadığı takdirde bedelleri olan 10.000,00 YTL'nin tahsilini istemiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, 6531,90 YTL'nin davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı eldeki davada mehir senedinde yazılı olan eşyaların ve ziynetlerin aynen iadesini, olmaz ise bedellerinin tahsilini istemiştir. Davaya konu mehir senedi 7.2.2003 tarihli olup yeni medeni kanun zamanında düzenlenmiştir. davacı miras hukuku hükümlerine göre davalılardan talepte bulunduğu için açılan davanın niteliği itibariyle evlilik birliğine özgülenen malların tasfiyesine yönelik olduğu anlaşıldığından davaya bakmakla görevli olan mahkeme Aile Mahkemesidir....
Davacının mehir senedi ile kararlaştırıldığını iddia ettiği bir adet umre bedeli için de talepte bulunduğu, cevaba cevap dilekçesi ekinde mehir senedinin fotokopisini dosyaya sunduğu, ön inceleme duruşmasında HMK 140/5'e göre verilen kesin süre içerisinde mehir senedi aslını dosyaya ibraz etmediği, cevaba cevap ekinde sunulan mehir senedi fotokopisi içeriğinde de bir adet umre bedeline ilişkin anlaşılır bir ibare olmaması sebebi ile bir adet umre bedeli yönünden de davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
.- 2013/808 K. sayılı ilamı ile tarafların boşanmalarına karar verildiğini, tarafların 1991 yılında evlendiklerinde adet olduğu üzere davacı kadın lehine "mihir senedi 8.000 TL bağlanmıştır" ibaresinin yazıldığı bir mehir senedi düzenlendiğini, tarafların 2013 yılında boşandıklarını, ancak davalının mehir senedinden kaynaklanan yükümlülüğünü bugüne kadar yerine getirmediğini, mehir senedinde müvekkili lehine 8.000 TL mehir bedelinin kararlaştırıldığının anlaşıldığını, uygulamada ve adetlere göre, mehir senedinin evlenen kadını evlilik birliğinin ileride bozulması halinde bir nebze de olsa, maddi yönden güvence altına almak olduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, mehir senedinden kaynaklanan alacak için şimdilik 500 TL nin boşanma tarihi olan 03.09.2013 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ederek dava açmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı ile davalı Ali evlenirken mehir senedi düzenlendiği, senet metninde mehirde belirtilen eşyaların davacıya teslim edildiği belirtilmek suretiyle davacının senedi teslim alan sıfatıyla imzaladığı, bundan sonra davacının, senet içeriği ile teslim aldığı belirtilen eşyaların aslında kendisine hiç teslim edilmediğini yani senedin ifa edilmediğini ispat külfetinin senet kuvvetindeki bir belge veya yemin delili ile davacıya ait olduğu, davacının senet kuvvetindeki bir belge ibraz edemediği gibi yemin delilini de kullanmadığı, davacı ile davalı Ali'nin davalı Ahmet ile aynı evde oturmadıkları, davacının baba evinden getirdiği şahsi eşyalarının da tarafların bağımsız konutunda tarafların kullanımında olduğu, müşterek haneden en son davalı Ali'nin ayrıldığı, taraflar arasında görülen boşanma davasında da davacının müşterek hanedeki eşyaların tamamını taşıyarak kusurlu bulunduğu ve bu kusurun kesinleştiği, dolayısıyla mehir senedi içeriği ile...