"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu: GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; “Miras bırakan ...’nun intifa hakkını üzerinde bırakarak 33 parsel sayılı taşınmazdaki payının çıplak mülkiyetini 27.09.1995 tarihli resmi senetle davalı eşine bağış yolu ile temlik edip, 07.12.2004 tarihinde de vefat ettiği, ölümünden önceki 1 yıllık süre dışında yapılan bağışlamalarda saklı payları zedeleme kastı ile hareket edilip edilmediğinin açıklığa kavuşturulmasının zorunlu olduğu, somut olayda miras bırakının, çekişmeli taşınmazı 29.11.1989 tarihli mehir senedi ile bağışladığı, mehir sözleşmelerinin Borçlar Kanunu’nun 238.maddesinde düzenlenen bağışlama vaadi niteliğinde olması nedeniyle bugün de geçerli olduğu,bu haliyle murisin diğer mirasçıların saklı payını zedeleme kastı ile hareket...
Y A R G I T A Y K A R A R I Dava dosyasında bulunması gereken mehir senedi ile ... 3.Aile Mahkemesi'nin 2011/848 Esas sayılı dosyasına rastlanılamamıştır. Sözü geçen dosyanın ve senedin, dosyasına konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı ile davalılardan Özkan evlenirken mehir senedi düzenlendiği, senette belirtilen eşya ve altınların davacı ve davalıya evlenmeleri sebebi ile verildiği yazılmak sureti ile senedin taahhütte bulunan sıfatı ile davalılar Hüseyin ve Sultan tarafından taahhüdü alan sıfatı ile Özkan ve Dilek tarafından imzalandığı, davacının dava dilekçesindeki ve cevaba cevap dilekçesindeki anlatımı ile mehir senedindeki altın ve eşyaların eksiksiz alınmak sureti ile davacı ve davalı Özkan'ın zilyetliğine teslim edildiğinin anlaşıldığı, davalılar Hüseyin ve Sultan'ın taraflarla aynı evde oturmadıkları, mehir senedine konu altınların davalı Özkan tarafından harcandığının sabit olduğu, davalılar Hüseyin ve Sultan'ın mehir senedindeki eşyaları davacı ve davalı Özkan'a teslim etmekle senetten kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirdikleri, dolayısıyla bu davalılar yönünden davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşıldığından...
Aile Mahkemesince; davacının talebinin mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi (mehri müeccel) niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp genel hükümlere dayalı (TBK m. 286 vd) bir alacak talebi niteliğinde olduğu, davaya genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesinin bakmakla görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince; taraflar arasındaki uyuşmazlık noktalarından biri davacıya evlilik nedeni ile hediye edilecek olan mehir senedinde gösterilen ve fakat teslim edilmediği iddia edilen mallara ilişkindir. Borcun kaynağı mehir senedi olduğuna göre uyuşmazlığı çözme hususunda görevli mahkemenin aile mahkemeleri olduğu gibi mehir senedinde yazılı malların teslim edildiği açıkça belirtildiğinden görev yönünden reddine, görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken Arapça mehir senedi düzenlendiğini ancak mehir senedinin Türkçe olması gerektiği söylenince Türkçe mehir senedi düzenlendiğini, senede ev için alınmış ve alınacak olan tüm eşyalar ile 250 gram altının yazıldığını, davalının senedi imzaladığını, senette kefil sıfatı bulunan babasına da imzalatmak üzere senedi götürüp bir daha getirmediğini, ancak tanıklar huzurunda senetteki her şeyin müvekkiline ait olduğuna yemin ettiğini, müvekkiline mehir olarak bazı eşyaların teslim edildiğini, teslim edilen bu eşyalardan Konya Gürbüzoğulları Mobilya'dan alınan salon takımı, yemek odası takımı ve yatak odası takımı haricindeki tüm eşyaları müvekkilinin evde yokken davalının götürdüğünü, ayrıca müvekkiline ait 233 gram altının da davalı tarafından müvekkilinden habersiz götürüldüğünü belirterek ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedellerinin...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı ile davalı Murat evlenirken mehir senedi düzenlendiği, senet içeriğinde davalı Murat'ın 22 ayar 350 gram ziynet eşyasını teslim ettiğini belirttiği ve senedin teslim eden sıfatı ile davalı Murat tarafından imzalandığı, davacının da hibeyi kabul eden sıfatı ile senedi imzaladığı, teslim konusunda herhangi bir şerh koymadığı, muhtar tarafından da ziynet eşyalarının teslim edildiğine dair senedin tasdik edildiği, dolayısıyla senet içeriği ile davacıya teslim edildiği belirtilen bir kısım ziynet eşyasının teslim edilmediğinin ispat külfetinin davacıda olup, bunun da senet kuvvetindeki bir belge veya yemin delili ile ispat edilmesi gerektiği, davacının senet kuvvetindeki bir belge ibraz edemediği gibi yemin delilinin de olmadığı, bu nedenle hiç takılmadığı belirtilen ziynet eşyaları yönünden davanın reddinde isabetsizlik olmadığı, mehir altınları dışında davacıya düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı Ahmet tarafından harcandığının...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Hasan evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, senedin davalılar Nebi ve Ali tarafından da kefil sıfatıyla imzalandığını, senet ediminin yerine getirilmediğini belirterek 500 gram altının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalılara 01/09/2020 tarihinde usulüne uygun tebligat yapılmış, davalılar süresinden sonra verdikleri cevap dilekçesinde özetle; davalı Nebi ve Ali'nin kefaletinin Türk Borçlar Kanunu 584.maddesindeki şartlara uygun olmadığını, bu nedenle geçersiz olduğunu, 500 gram mehir altınının davacıya verildiğini, ayrıca altınların değerinin fahiş hesaplandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı Orhan'ın oğlu ile 1995 yılında evlendiklerini, müvekkili evlenirken kayın pederi olan davalı tarafından mehir senedi ile müvekkiline dava konusu altınların ve eşyaların taahhüt edildiğini ancak bileziklerin ve eşyaların alınmadığını, davacının eşi ile şu anda boşanma aşamasında olduğunu ve aralarındaki boşanma davalarının derdest olduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya dair talep ve hakları saklı kalmak kaydı ile mehir senedine konu altı adet bilezik ile mehir senedinde kalem kalem belirtilen sair eşyaların dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, tarafların evlendiği tarihte mehir senedini imzaladıklarını, mehir senedi yazılı olan ve evlilik nedeni ile davacıya verilmesi gereken 25 adet cumhuriyet altınının davacıya teslim edilmediğini ileri sürerek; 25 adet cumhuriyet altınının aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedelinin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken düzenlenen 11/10/2017 tarihli mehir senedi ile taahhüt edilen 1 adet set, 22 ayar 120 gram bileziğin hiç alınmadığını belirterek mehir senedinde belirtilen ziynet ve eşyaların aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Islah dilekçesi: Davacı ıslah dilekçesi ile vakıa ıslahı yapmak sureti ile mehir senedine konu ziynet eşyalarının düğünden sonra davalının annesi tarafından çalınabileceği gerekçesiyle müvekkilinden alındığını, davalının da bu durumu onayladığını, altınların annesine verilmesini istediğini fakat altınların daha sonra müvekkiline iade edilmediğini belirtmiştir....