WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının iddiasının mehir olarak düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı tarafından iade edilmediği yönünde olup, iddianın mahiyeti gereği kişisel eşyanın iadesi mahiyetinde olduğu, dolayısıyla aile mahkemesinde görülmesinde isabetsizlik olmadığı, davacının iddiası kapsamında işbu davanın mehir senedine değil, zilyetliğe dayalı olup, senette taraf imzalarının olmamasının sonuca etkili olmayacağı, davacıya iddia ettiği miktarda altının düğünde takıldığı ve bunların davalı tarafça harcandığının davacı tanık beyanlarıyla sabit olduğu gözetilerek davanın kabulünün isabetli olduğu anlaşılmakla, davalının istinafının reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

Davacılar vekili dilekçesi ile; müvekkillerinden ... ile davalının evlenmek için nikahlandığını, bu nedenle mehir senedi düzenlendiğini, mehir senedine mahsuben nişan ve nikah akdinin öncesinden 07.12.2007 tarihinde müvekkilleri tarafından davalıya bir kısım ziynet eşyalarının takıldığını; ancak, davalının düğün türeni yapılmadan, evlenmekten vazgeçerek, boşanma davası açtığını, davanın derdest olduğunu; davalının, ayrıca, ziynet eşyalarının bedeli ve tüm yaptığı masrafların tahsili için de alacak davacı açtığını; bundan ayrı, mehir senedine dayalı olarak alacak davacı açtığını; oysa, müvekkillerinin evlilik birliğinin kurulmamasında sorumlu olmayıp, bağıştan ve mehirden rücuu ettiklerini ileri sürerek; mehir senedinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    bilezik, 1 adet 14 ayar 27 gram bilezik, 5 adet çeyrek altının davalı Muhammet'ten tahsil edilmesi gerektiği, işbu altınlardan 150 gram mehir altını için davalı T5 Şanlı'nın senedi damat babası sıfatı ile imzaladığı, senet içeriğinde herhangi bir taahhüdünün olmadığı, kaldı ki 150 gram mehir altınının davacıya verilmekle senetten kaynaklanan taahhüdün kısmen yerine getirildiğinin anlaşıldığı, davalı Durmuş'un taraflarla aynı evde de oturmadığı, dolayısıyla 150 gram mehir altını yönünden davalı Durmuş'a husumet yöneltilemeyeceği, davalı Durmuş'a karşı açılan bu altınlar yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiği, davada aynen iade talebi olması nedeni ile belirsiz alacak davası olarak nitelendirilemeyeceği, bu nedenle faize dava ve ıslah tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla davacının istinafının kısmen kabulü ile 150 gram mehir altını için davalı Durmuş'a karşı açılan davanın husumetten reddine, davanın kabulü ile 150 gram mehir altını (42.270,00 TL...

    eşyaları ile kendisine mehir olarak verilen eşyaların aidiyetinin kendisine ait olduğunun tespitine, eşyaların aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde ise kişisel eşyalar yönünden toplam 13.134,00 TL'nin ve mehir eşyaları yönünden ise toplam 29.573,00 TL'nin ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Bu itibarla davacının sunduğu yazılı belge geçerlidir ve tarafların açık iradelerini ifade etmektedir.Bu yönde belgenin varlığını mehir alacağı olduğunu belirten davacı ispat etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Her ne kadar ilk derece mahkemesi tarafından davacının altınları davalıya verdiğine dair yazılı belge ibraz edemediğinden bahisle davanın ziynet eşyaları yönünden reddine karar verilmiş ise de, davacının dava ve cevaba cevap dilekçesindeki anlatımı ile mehir senedinde belirtilen ziynet eşyalarının davacıya teslim edildiğinin anlaşıldığı ancak bu ziynet eşyalarının daha sonra davalı tarafça ev yapılırken davacıdan alındığının tanık Bekir'in beyanı ile sabit olduğu, tanık Harun'un beyanın da altınların davalı tarafından alınıp davacıya iade edilmediğini desteklediği, hal böyle olunca altınlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, buna göre mehir senedinde belirtilen eşya ve altınların taraflara müşterek olarak bağışlandığı, davacının mehir senedindeki altınların dava tarihindeki değerinin yarısı olan 55.562,50 TL üzerinden hak sahibi olacağı, davanın kısmi dava olarak açıldığı, ziynet...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Her ne kadar ilk derece mahkemesi tarafından davacının altınları davalıya verdiğine dair yazılı belge ibraz edemediğinden bahisle davanın ziynet eşyaları yönünden reddine karar verilmiş ise de, davacının dava ve cevaba cevap dilekçesindeki anlatımı ile mehir senedinde belirtilen ziynet eşyalarının davacıya teslim edildiğinin anlaşıldığı ancak bu ziynet eşyalarının daha sonra davalı tarafça ev yapılırken davacıdan alındığının tanık Bekir'in beyanı ile sabit olduğu, tanık Harun'un beyanın da altınların davalı tarafından alınıp davacıya iade edilmediğini desteklediği, hal böyle olunca altınlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, buna göre mehir senedinde belirtilen eşya ve altınların taraflara müşterek olarak bağışlandığı, davacının mehir senedindeki altınların dava tarihindeki değerinin yarısı olan 55.562,50 TL üzerinden hak sahibi olacağı, davanın kısmi dava olarak açıldığı, ziynet...

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, müşterek çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk lehine aylık 400,00 TL tedbir, aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, davacı lehine aylık 500,00 TL tedbir, aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ziynet alacağı ve mehir bedeli talebinin aynen iadesine, aksi takdirde toplam 46.308,48 TL bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; tazminatlar ve iştirak nafakası miktarı ile ziynet eşyası ve mehir alacağı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili; kusur tespiti ile davacı lehine hükmedilen maddi-manevi tazminat ile ziynet eşyası ve mehir yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

    Davanın dayanağı davacı ile davalı Kenan'ın evlenmesi nedeniyle düzenlenen mehir senedi olup, davanın davacının babasından bağış yoluyla gelen %25 hisse için davası kişisel eşyanın iadesi, davalı Mehmet'ten gelen %25 hisse için mehir alacağı davası mahiyetinde olup, davaya aile mahkemesi sıfatı ile bakılması gerekirken 03/03/2022 tarihli celsede asliye hukuk sıfatıyla bakılmasına karar verilmesi hatalı olmuştur....

    Aile Mahkemesinin 2014/603 Esas, 2015/1042 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, kararın 22.02.2016 tarihinde kesinleştiği, taraflar arasında evlendikleri gün itibari ile mehir senedi düzenlendiği, davalı tarafın mehir senedindeki davaya konu eşyaları davacıya evlilik birliği içerisinde öncesinde ve sonrasında teslim etmediği, her ne kadar mehir senedinde davacının tüm mehir senedine tabi ziynet ve eşyaları teslim aldığına dair ibare bulunsa da dinlenen tanık anlatımları ve davacı tarafın beyanı ile teslim yapılmadığının anlaşıldığı, bu halde mehir senedinden kaynaklı alacak talebine ilişkin davadaki uyuşmazlığın Aile Hukukundan değil Borçlar Hukukuna tabi sözleşmeden kaynaklandığı ve davayı görmeye genel mahkeme sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Konya 1....

    UYAP Entegrasyonu