WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez ( HMK. 26).İstek olmadan davacı karşı davalı kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174/1. maddesi uyarınca maddi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 4-Davacı karşı davalı kadın dava dilekçesi ile mehir olarak verilmesi gereken 400 gram 22 ayar altının verilmediğini belirterek mehir olarak verilmesi gereken altınların bedelini talep etmiştir. Mahkemece kararın gerekçesinde mehir alacağına ilişkin talebin Aile mahkemesinin görevine girmediği belirtilerek karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği belirtilmiş, hüküm de ise mehir altının aile mahkemesinin görev kapsamına girmediği anlaşılmakla talebin reddine denilmiştir. Mehir alacağına yönelik istek Aile Mahkemesinin görevi kapsamında bulunmaktadır....

    Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava; mehir alacağı istemine ilişkindir. Erkeğin evlenirken eşine verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği para veya başka bir mala mehir denir. Mehir, ödenme zamanına göre, mehr-i muaccel ve mehr-i müeccel olmak üzere ikiye ayrılır. Mehr-i muaccel, peşin olarak ödenen mehirdir. Mehr-i müeccel ise ödenmesi sonraya bırakılan mehirdir. Bu mehrin ödenmesi için herhangi bir zaman belirlenmişse, bu tarih geldiğinde belirlenen mehrin ödenmesi gerekir. Şayet bir vakit belirlenmemişse, boşanma ile mehir muacceliyet kazanır. Türk Medeni Kanunu, evlenme sözleşmesi sırasında karı kocadan birinin diğerine bir mal veya para vermesini ya da vermeyi vaad edip bir süre ertelemesini yasaklamamıştır. Bu nedenle, eski hükümlere göre kurulmuş mehir, Medeni Kanun tarafından yasaklanmış bir hukuki ilişki olarak kabul edilemez (02/12/1959 günlü, 14/30 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gerekçesi).Mehir sözleşmeleri bugün de geçerlidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı, mehir ... ile ... aralarındaki katılma alacağı ve mehir alacağı davasının kısmen reddine, kısmen kabulüne dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 30.11.2012 gün ve 558/549 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 2009 yılında evlenen davacı ve davalının 2011 yılında boşandıklarını, evlilik birliği içinde ... plaka sayılı aracın edinilerek davalı adına tescil edildiğini, birlikte edinilen araç ve ev eşyalarının toplam değerinin 40.000 TL olduğunu, evlilik birliği kurulurken davacıya mehir olarak verilmesi taahhüt edilen 4 adet 2,5'luk altının davalı tarafından verilmediğini açıklayarak araç ve ev eşyasından kaynaklanan 20.000 TL katılma alacağı ile mehir bedeli 6.800 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin ziynet ve mehir alacağına yönelik temyiz itirazlanın incelenmesinde; Ziynet ve mehir alacağı toplam miktarının 43.540,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 47.530,00 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir....

        Dosya dairemizin 2020/2004 esas numarasına kaydedilmiş, söz konusu dosyada boşanmanın ve fer'isi niteliğinde olan karar incelenerek, boşanmanın fer'isi niteliğinde olmayan ziynet eşyası ve mehir alacağı davasının tefrikine karar verilmiş ve tefrik edilen dosya dairemizin 2021/146 esas sırasına kaydedilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, ziynet ve mehir alacağına ilişkindir. 1- Davacı dava dilekçesinde ziynet eşyalarının ve mehir alacağına ilişkin altınların cins, gram, nevi ve benzeri özelliklerini belirtmemiştir. Uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, hakim maddi veya hukuki açıdan belirsiz veya çelişkili gördüğü hususlar hakkında taraflardan açıklama isteyebilir (6100 s.HMK.md.31/1)....

        Bölge adliye mahkemesince kadının kabul edilen ziynet alacağının miktarı, reddedilen ziynet ve mehir alacağı karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 107.090,00TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi gereğince temyiz sınırı altında olduğundan kesindir. Açıklanan nedenle, tarafların ziynet alacağına, davalı-karşı davacı kadının mehir alacağına yönelik temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi olmazsa bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine kararı verilmesine üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, tarafların boşandıklarını, davalının 23.8.2002 tarihli mehir senedi ile davacıya 250 gram altın ödeyeceğini taahhüt ettiğini ancak boşanmanın kesinleşmesine rağmen davalının davacıya 250 gram altını ödemediğini belirterek 250 gram altının aynen verilmesini, aynen verilmesi mümkün olmadığı takdirde bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Somut olayda, davacı kadın lehine hükmedilen mehir alacağı miktarı 16.155TL’dir. Bu miktar karar tarihindeki kesinlik sınırı 107.090.00 TL'yi aşmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından karar kesindir. Açıklanan sebeple, davalı erkeğin, mehir senedine dayalı alacak yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazlarının olduğunu, davalının yerleşim yerinin Patnos/AĞRI olması sebebiyle, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, mehir alacağı davasının asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gereken davalardan olduğunu, bu nedenle davanın görevsizlik kararı verilerek görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi gerektiğini mahkeme aksi kanaatte ise açılı davanın haksız ve hukuksuz olduğunu belirterek, reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; " Tüm dosya kapsamı olan dava dilekçesi, cevap dilekçesi, Tüm Yasal Mevzuat ve Yargıtay İçtihatları bir bütün halinde değerlendirildiğinde; dava, mehir senedine dayalı kişisel eşyanın iadesi davasıdır. Dava, mehir senedi alacağı talebine ilişkin olup genel yetki hükümlerine tabidir....

              erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası, tedbir nafakasına hükmedilmemesi, tazminatların miktarı, mehir ve ziynet alacağı talepleri yönünden fiili ödeme tarihindeki bedele hükmedilmemesi, ziynet alacağı davasında hüküm altına alınan bileziklerin gramajının eksik gösterilmesi yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur....

                UYAP Entegrasyonu