"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Mehir Senedine Dayalı Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından tazminatların miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası ve tedbir nafakası ile mehir senedine konu altın talebinin aynen veya bedeli isteminin reddi yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kendi reddedilen manevi tazminat talebi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve mehir senedine konu altın talebinin aynen veya bedeli istemi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 27.06.2016 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı .....ile vekili Av. ... ve karşı taraf duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekilleri Av. ... ve Av. ... geldiler....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Mahmut evlenirken düzenlenen mehir senedindeki 50 gram 22 ayar altının hiç alınmadığını, mehir senedindeki diğer eşyalar ile müvekkilinin çeyiz eşyalarının müşterek hanede kaldığını belirterek aynen iadesi, olmadığı takdirde bedellerinin tahsilini istemiş, 50 gram mehir altını ve mehir eşyaları yönünden her iki davalının, çeyiz eşyaları yönünden davalı Mahmut'un sorumlu tutulmasını talep etmiş, dava değerini şimdilik 15.300,00 TL olarak bildirmiş, 24/01/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de, dava değerini 46.400,00 TL olarak ıslah etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2017 NUMARASI : 2015/1377 ESAS - 2017/441 KARAR DAVA KONUSU : Mehir Senedinden Kaynaklanan Alacak KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında davalı tarafça istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/644 esas ve 2015/125 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, davalının 12/10/2008 tarihli mehir senediyle müvekkiline 500 gram altın borcunun bulunduğunu ileri sürerek, mehir senedinde belirtilen 500 gram altının rayiç değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davanın dayanağı mehir senedinde borçlu sıfatı ile davalı T5 ve kefil sıfatı ile Yasemin Dirik'in imzasının bulunduğu, davalıların imzaya itiraz etmeleri üzerine alınan raporda senetteki imzanın T5'e ait olmadığı, senedin Yasemin Dirik tarafından imzalandığının belirtildiği, buna göre davacının mehir senedinin hiç ifa edilmediğini iddia etmesi nedeni ile senette ki imzanın davalı Mustafa'ya da ait olmadığı alınan rapor ile tespit edildiği de gözetilerek ifa edilmeyen mehir senedi yönünden davalı Yasemin'e karşı açılan davanın tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken aile mahkemesi sıfatı ile yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Osman'ın 2014 yılında evlendiklerini, 08/06/2014 tarihinde düzenlenen mehir senedi ile altın ve bir takım eşyanın davacıya bağışlandığını, ancak ayrılırken bunların davacıya teslim edilmediğini belirterek, mehir senedinde yazılı olan 250 gram altın bilezik, set tıkımı ve salon takımının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.000 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, 02/03/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile de 51.750 TL olarak ıslah etmiştir....
Davacının mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin yapılan incelemede, davalının cevap dilekçesinde mehir senedinden kaynaklanan 200 gr 22 ayar altına ilişkin borcunu düğünde davacıya takılan 10 adet bilezik ile ödediğini ileri sürmüş ve ilk derece mahkemesi tarafından bu savunmaya üstünlük tanınarak 200 gram 22 ayar altına yönelik talebin reddine karar verilmiş ise de; davalının davacıya taraflar arasında imzalanan mehir senedinden kaynaklanan 200 gram 22 ayar altın borcu olduğunun davalının da kabulünde olduğu gözetilerek davalının ödeme yönündeki savunmasının incelenmesinde, davalının davacıya mehir senedinden kaynaklanan 200 gram 22 ayar altın borcunu ödediğini mehir senedi kuvvetindeki yazılı bir delille ispat edemediği gibi ilk derece mahkemesi tarafından dinlenen tanık Nurettin Civelek'in "Biz 3 kardeş olarak bir şirkete sahibiz şirket olarak çocuklarımıza hep 10 tane bilezik takarız ....
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkil ile davalının 1997 yılında evlendiklerini, evlenirken taraflar arasında 07.04.1997 tarihli mehir senedi düzenlendiğini, davalının kusurlu davranışı nedeniyle tarafların boşandıklarını, evden ayrılmak zorunda kalan müvekkilinin tüm eşyalarının davalı tarafta kaldığı, talep edilmiş ise de teslime yanaşmadıklarını belirterek mehir senedindeki eşyaların mevcutsa aynen değilse bedelinin yasal faizi ile birlikte tahsilini istediği davalılar vekili ise davalının evi terk ettiğini giderken altın ve ziynet ve eşyalarını götürdüğünü mehir senedinin birinci maddesinde ve son iki sırada bulunan ziynetlerin davalının kendisinde olduğunu, diğer ev eşyalarının da evde çıkan yangın sırasında yandığını belirterek davanın reddini savunmuştur. 1-Davacı vekilinin temyizi yönünden: Davaya dayanak yapılan 07.04.1997 tarihli mehir senedi eşyaları teslim eden olarak...
Davacı ıslah dilekçesinde dava dilekçesinde talep ettiği 150 gram mehir altınından ayrı olarak 150 gram mehir altını daha talep etmiş, bununla ilgili nispi harcı da ikmal etmiş, ancak mahkeme tarafından ıslah dilekçesi ile fazladan talep edilen 150 gram mehir altını ile ilgili herhangi bir karar verilmediği görülmüştür. Davalı taraf bu alacak kalemi için de karar verilmemesini istinafa konu etmiştir. Dairemizin 2019/1490 esas sayılı dosyası üzerinden verilen karardan sonra İlk Derece Mahkemesinin davacı tarafa talep ettiği çeyiz eşyaları ile ilgili olarak değer bildirmek ve harç yatırmak üzere Harçlar Kanunu 30- 32 maddesine göre süre verdiği, verilen süre içerisinde davacı tarafından belirlenen işlemlerin yapılmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte bu talep yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....
Aile Mahkemesi'nin 03.09.2013 tarih ve 2012/845 Esas 2013/808 Karar sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına karar verildiğini, tarafların 1991 yılında evlendiklerinde adet olduğu üzere davacı kadın yararına "mihir senedi 8.000 TL bağlanmıştır" ibaresinin yazıldığı bir mehir senedi düzenlendiğini, tarafların 2013 yılında boşandıklarını, ancak davalının mehir senedinden kaynaklanan yükümlülüğünü bugüne kadar yerine getirmediğini, mehir senedinde müvekkili yararına 8.000,00 TL mehir bedelinin kararlaştırıldığının anlaşıldığını, uygulamada ve adetlerimizde mehir senedinin evlenen kadını evlilik birliğinin ileride bozulması halinde bir nebze olsa maddi yönden güvence altına almak olduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere mehir senedinden kaynaklanan alacak için şimdilik 500,00 TL'nin boşanma tarihi olan 03.09.2013 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Sonuç ve Kanaat Davacı kadın dava dilekçesi ile mehir olarak verilmesi gereken 250 gram altının verilmediğini belirterek mehir olarak verilmesi gereken altınların mümkünse aynen, değilse bedelini talep etmiş, buna ilişkin harç tamamlatılmış, ancak dava Asliye Hukuk Mahkemesi olarak karara bağlanmıştır. Dava; mehir senedine dayalı ziynet alacağı, istemine ilişkindir. Görev kuralları, kamu düzeninden olup, Hukuk muhakemeleri Kanununun 114/1- c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartlarındadır....