GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Ömer evlendikten sonra ayrı bir ev açıldığını, bir evde olması gereken bütün eşyaların tamamıyla alındığını, müvekkilinin en son şiddet görerek üzerindeki kıyafetleri ile baba evine bırakıldığını, müvekkilinin baba evinden götürdüğü şahsi mehir eşyaları, düğün sırasında alınan ve mehir senedinde yazılı olan ve olmayan eşyaların tamamının davalılarda kaldığını belirterek 200 gram mehir altınının aynen iadesine, mehir senedinde yazılı olan eşyaların bedelinin her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline, mehir senedinde yazılı olmayan ve müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarının bedelinin davalı Ömer'den tahsiline, mehir senedinde yazılı olmayan eşyaların bedellerinin ve aynen iadesinin davalı Ömer'den tahsiline, müvekkiline hediye edilen 28 adet çeyrek altından şimdilik 5 adet çeyrek altın bedelinin davalı Ömer'den tahsiline karar verilmesini...
olarak belirlenen ziynetlerin aynen iadesine, mümkün olmaması halinde şimdilik 1.000,00 TL mehir bedelinin yasal faiziyle tahsiline, çocuklara doğumlarında takılan takı ve paranın aynen iadesine, mümkün olmaması halinde şimdilik 1.000,00 TL bedelinin yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davacının mehir senedinde taahhüt edilen 100 gram 18 ayar bileziğin 6 bilezik şeklinde kendisine takıldığını ancak davalı tarafından elinden zorla alındığını beyan ettiği görülmüştür. Eldeki davada, mehir senedi ile davacıya 100 gram 18 ayar bileziğin taahhüt edildiği hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davacının kendisine teslim edilen 100 gram 18 ayar bileziğin iadesi noktasında toplanmaktadır. Davacı kadının iddiası, altınların elinden zorla alındığıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiği, 500 gram altının mehir bedeli olarak ödeneceğinin vaadedildiği, her ne kadar senette 500 gram altının ayarı belli değil ise de, davacının 22 ayar olduğunu iddia ettiği, bilirkişinin de 22 ayar altın üzerinden hesaplama yaptığı, davalının rapordaki aleyhe hususları kabul etmemekle birlikte yeniden rapor alınması talebinin olmadığını belirtmesi nedeni ile 500 gram altının 22 ayar olduğunun kabul edilmesi gerektiği, her ne kadar davalı bir takım delillerinin toplanmadığını iddia etmiş ise de, dosyaya ibraz ettiği ses kaydının hukuka aykırı delil olduğu, düğünde takılan ve sonradan birikimlerle alınan altınların mehir olarak kabulüne imkan bulunmadığı, bu nedenle davalının bankalara ilişkin delilinin toplanmamasında isabetsizlik olmadığı, senet metninde 500 gram altının davacıya teslim edildiğine dair bir ibare olmadığı, senetten kaynaklanan edimi yerine getirdiği ispat külfetinin davalıya ait olup...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nce; Dava konusu sözleşme incelendiğinde, alacaklı sıfatıyla davacı Fatma'nın, borçlu sıfatıyla ise davalı T5'in yer aldığı, kefil sıfatıyla Nasır Özdemir'in yer aldığı sözleşmenin, davacı Fatma ile davalı Mustafa'nın 23/07/2015 tarihinde evlendikleri, mehir senedinin 26/07/2015 tarihinde düzenlendiği, buna göre taraflar evliyken düzenlenen mehir senedi bakımından taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacıya evlilik nedeni ile hediye edilecek eşyaları gösteren mehir senedine dayalı olduğu anlaşılmakla; taraflar arasındaki evlilik bağı sona ermiş olsa dahi yukarıda açıklandığı üzere evlilik sebebiyle davalı koca tarafından hediye edileceklerden kaynaklı alacak talebinin aile mahkemesinin görevine girdiğinden karşı görevsizlik kararı verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı cevaba cevap dilekçesinde evlilik akdinin gerçekleşmesinden sonra tarafların aynı evde yaşadıklarını, kendisine dini nikah akdi ve mehir senedi ile verilen eşyaları da beraberinde getirdiğini, ancak bu eşyaların davalı uhtesinde kaldığını belirtmesi karşısında mehir senedinde ki ve dini nikah akdindeki ziynetlerin davacıya teslim edildiğinin davacının kabulünde olduğu, kaldı ki mehir de ki ziynet eşyalarının davacıya teslim edildiğinin davacı tanık beyanları ile de ifade edildiği, her ne kadar davacı istinaf dilekçesinde dini nikah akdinde ki 80 gram altının hiç alınmadığını iddia etmiş ise de cevaba cevap dilekçesindeki beyanı nedeni ile dini nikah akdindeki 80 gram altının da alındığının davacının kabulünde olması sebebi ile istinaf dilekçesindeki iddiaya itibar edilemeyeceği, davacının iddiasının müşterek haneden kovulması sebebi ile ziynet eşyalarının davalı uhdesinde kaldığı yönünde olduğu, dilekçelerin karşılıklı verilmesi...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, mehir senedine konu ziynet eşyalarının hiç ifa edilmediğini, mehirdeki eşyaların ise müşterek hanede davalıda kaldığını belirterek mehirde belirtilen ziynet ve eşyalar için şimdilik 6.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 19/11/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de, vakıa ıslahı yapmak sureti ile mehir senedindeki ziynet eşyalarının 80 gramının ifa edildiğini, geri kalan kısmının ise davalı tarafından harcanıp, iade edilmediğini belirterek 23,79 gram altın yönünden davasını 11.296,44 TL olarak, mehirde belirtilen diğer eşyalar yönünden davasını 13.660,00 TL olarak ıslah etmiştir....
Aile Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalının, davacının vefat eden eşinin babası olduğunu, davalı tarafından davacıya, vefat eden eşi ile evlenirken 100 gram altın mehir bedeli olarak verildiğini, davacının eşinin 2015 yılında vefat ettiğini, mehir verilirken davacıya 65 gram altın alındığını, 35 gram altının alınmadığını, davalının mehir verirken davacıya aldığı 65 gram altını davacıdan borçları olduğunu söyleyerek aldığını ve bir daha iade etmediğini, mehir senedinde verilmesi gereken 35 gram altını da almadığını belirterek, 100 gram altın bedeli olan 5.000,00 TL'nin (fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yapılan yargılama sonucunda davanın görev yönünden reddine karar verilmesi üzerine dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı Orhan'ın oğlu ile 1995 yılında evlendiklerini, müvekkili evlenirken kayın pederi olan davalı tarafından mehir senedi ile müvekkiline dava konusu altınların ve eşyaların taahhüt edildiğini ancak bileziklerin ve eşyaların alınmadığını, davacının eşi ile şu anda boşanma aşamasında olduğunu ve aralarındaki boşanma davalarının derdest olduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya dair talep ve hakları saklı kalmak kaydı ile mehir senedine konu altı adet bilezik ile mehir senedinde kalem kalem belirtilen sair eşyaların dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya evlilik nedeni ile hediye edilecek olan ve davalının imzaladığı mehir senedinde gösterilen 25 adet cumhuriyet altın bedelinin davalı eski kocadan tahsili istemine ilişkin olup, bu talep karı koca arasındaki kişisel malların iadesi talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın davalı eski kocanın imzaladığı mehir senedinden kaynaklanması karşısında Aile Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, davaya bakılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2-Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....