Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu genel açıklamalar ışığında dava konusu isale hattının tesisin hangi parselde olduğu tespit edilmeli, mecra irtifakı taşınmaz lehine kurulduğu için tapu kaydı getirtilerek maliki saptanmalı, mecra irtifakı kurulması istenilen taşınmazların, lehine irtifak hakkı istenilen taşınmazla komşu olup olmadığı irdelenmeli, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olan kamu mallarının (mera, yaylak, kışla vb.) kişilerin özel yararlanmasına terki olanaklı olmadığı, bu yerlerde kişilerin özel yararlanmasına yönelik irtifak kurulamayacağından isale hattının geçtiği tescil harici yerlerin niteliği araştırılmalı, dava konusu mecra geçirilmesinin TMK'nun 744/2. maddesi uyarınca kamulaştırma kurallarına bağlı olup olmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir....

davalıya ait 2918 parselden de 17.50 m2 toplam 35 m2'lik alan için su yolu tesisinin uygun olduğu bildirilmiş ve 35 m2'lik alan için mecra irtifakı kurulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.11.2007 gününde verilen dilekçe ile mecra irtifakı kurulması istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 744. maddesi uyarınca mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkindir. Davalı 332 parsel malikleri, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava reddedilmiş, hüküm Dairemizin 07.05.2009 günlü ilamıyla ve ilamda yazılı nedenlerle bozulmuştur....

      Mecra irtifakı kurulmasına ilişkin istemlerde isteği öne süren kişinin zorunlu su mecra hakkı kurulmasına ihtiyacı olup olmadığının saptanması, taşınmazının bu ihtiyacını karşılama olanağı olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması, su ihtiyacı varsa bunu kendisinin aşırı zahmet ve gidere katlanarak başka yoldan sağlayıp sağlamayacağının araştırılması, bütün bunların yanında da zorunlu su irtifakı kurulacak kaynak sahibinin menfaatinin gözetilip gözetilmediği hususları üzerinde durulması gerekmektedir. O yüzden bu tür davalarda zorunlu su irtifakı kurulacak güzergâhtaki bütün taşınmaz malikleri ile kaynak sahibi davada taraf olarak yer almalıdır. Çünkü bu tür irtifakın da kesintisizlik ilkesine göre tesisi gerekir. Ayrıca mecranın niteliği, nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği de belirlenerek kararda gösterilmelidir....

        Zorunlu su mecra irtifakı kurulmasına ilişkin istemlerde; isteği öne süren kişinin zorunlu su mecra hakkı kurulmasına ihtiyacı olup olmadığının saptanması, taşınmazının bu ihtiyacını karşılama olanağı olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması, su ihtiyacı varsa bunu kendisinin aşırı zahmet ve gidere katlanarak başka yoldan sağlayıp sağlamayacağının araştırılması, bütün bunların yanında da zorunlu su irtifakı kurulacak kaynak sahibinin menfaatinin gözetilip gözetilmediği hususları üzerinde durulması gerekmektedir. O nedenle bu tür davalarda zorunlu su irtifakı kurulacak güzergâhtaki bütün taşınmaz malikleri ile kaynak sahibi davada taraf olarak yer almalıdır. Çünkü bu tür irtifakın da kesintisizlik ilkesine göre tesisi gerekir. Ayrıca mecranın niteliği, nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği de belirlenerek kararda gösterilmelidir....

          Dava, açıldığı tarihte yürürlükte olan Medeni Kanunun 668 inci maddesi uyarınca mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkindir. Anılan madde uyarınca “Gayrımenkul sahipleri yapılacak zarar tamamıyla ve peşin tazmin olunmak şartıyla mülkünün altından veya üstünden su yolu ve gaz ve elektrik boruları geçirilmesine, bunların başka yerden geçirilmeleri imkansız olur veya çok fazla masrafı mucip bulunur ise, müsaade etmeğe mecburdur....” Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalarda, istemin özelliği gereği en uygun yerin aranması ilkesinin geçerli olması ve bu davaların bir irtifak hakkı olmakla birlikte özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyleaşağıdaki hususlar üzerinde durmak gerekmektedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.05.2004 gününde verilen dilekçe ile kadim su arkına müdahalenin önlenmesi, mümkün değilse mecra hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; 3402 Sayılı Yasanın 27. maddesi gereğince mahkemenin görevsizliğine, dosyanın re'sen Muğla Kadastro Mahkemesine gönderilmesine dair verilen 24.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, kadim su kanalının davalı yanca kapatılması nedeniyle elatmanın önlenmesini, mecra irtifakı tesisini istemiş, 14.12.2007 tarihli dilekçesinde açıkça zorunlu su irtifakı kurulması hukuki nedenine dayanarak eldeki davayı açtığını belirtmiştir....

              Yapılan bu açıklamalara göre; davalının taşınmazında kaynak irtifakı kurulmasını gerektirecek nitelikte bir kaynağın bulunmadığı sabittir. Ayrıca, doğal bir kaynağın bulunması halinde de kaynak irtifakı taraflar arasında düzenlenecek resmi senet ve bunun tapuya tescili ile mümkün olabilecektir. Mahkemece davacının istemi dayanılan vakıalar yanlış nitelendirilerek(HUMK. m.76) mecra irtifakı gibi değerlendirilmiş, kamuya ait yoldan mecra geçirilemeyeceği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Davanın kaynak irtifakı tesisi koşulları oluşmadığından reddi gerekirken değişik gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir. Ancak, mahkeme kararı sonucu itibariyle doğru bulunduğundan hükmün HUMK'nun 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek onanması gerekmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.03.2011 gününde verilen dilekçe ile mecra irtifakı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalılar ...n kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mecra irtifakı kurulması istemine ilişkindir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı hazine hakkında açılan davanın reddine diğer davalılar hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmü davalı Hazine vekili vekalet ücreti yönünden temyiz etmiştir. Yargılama giderlerinin nelerden ibaret olduğu 6100 sayılı HMK’nın 323 ila 333. maddelerinde açıklanmıştır....

                  Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.02.2014 gününde verilen dilekçe ile suya el atmanın önlenmesi ve mecra irtifakı tesisi istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.02.2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ile davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, suya elatmanın önlenmesi ve mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu