Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir markanın tanınmış marka niteliğinde olup olmadığı; a)Toplumun ilgili kesimince markanın tanınma düzeyi, b) Markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve yoğunluğu, c)Marka promosyonlarının ve reklamlarının süresi, yoğunluğu, hedef aldığı alan, d)Markanın tesciller veya tescil başvuruları ile korunduğu coğrafi alanın büyüklüğü, e) Markanın resmi mercilerce tanınmışlığına delalet eden karar ve uygulamaları, f) Markanın ekonomik değeri, g) Markanın hitap ettiği mal veya hizmetlerin pazar payı, gibi tahdidi olmayan kriterler dikkate alınmak suretiyle, yapılacak global bir değerlendirme neticesinde her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Hemen belirtilmelidir ki; bir markanın tanınmış marka niteliğini haiz olmasının; yukarıda yer verilen tüm kıstasların sağlanması gerektiğini şart koşmadığı gibi, yukarıda yer verilen kıstaslardan yalnızca birinin gerçekleşmesinin mutlak anlamda ilgili markayı tanınmışlık seviyesine çıkaracağını da göstermez....

    Yine markının tescilli olduğu mal veya hizmetlerde kullanılması markanın tescilli olduğu mal ve hizmetlerin reklam ve tanıtımlarında kullanılması, markanın kullanımının ciddi olması gereklidir. Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarda kullanılması ve markanın, marka sahibinin izni ile başkası tarafından kullanılması halleri de kullanma sayılmaktadır....

      Bir markanın tanınmış marka niteliğinde olup olmadığı; a)Toplumun ilgili kesimince markanın tanınma düzeyi, b) Markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve yoğunluğu, c)Marka promosyonlarının ve reklamlarının süresi, yoğunluğu, hedef aldığı alan, d)Markanın tesciller veya tescil başvuruları ile korunduğu coğrafi alanın büyüklüğü, e) Markanın resmi mercilerce tanınmışlığına delalet eden karar ve uygulamaları, f) Markanın ekonomik değeri, g) Markanın hitap ettiği mal veya hizmetlerin pazar payı, gibi tahdidi olmayan kriterler dikkate alınmak suretiyle, yapılacak global bir değerlendirme neticesinde her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Hemen belirtilmelidir ki; bir markanın tanınmış marka niteliğini haiz olmasının; yukarıda yer verilen tüm kıstasların sağlanması gerektiğini şart koşmadığı gibi, yukarıda yer verilen kıstaslardan yalnızca birinin gerçekleşmesinin mutlak anlamda ilgili markayı tanınmışlık seviyesine çıkaracağını da göstermez....

        Mülga 556 sayılı KHK’de tescilli markanın kullanılmasına ve kullanılmamasına bağlanan sonuçlar iki ayrı maddede düzenlenmişti. Bunlardan biri, “markanın kullanılması” başlığı altında yer alan 556 sayılı KHK’nin 14. maddesiydi. Anılan madde; “Markanın, tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde, haklı bir neden olmadan kullanılmaması veya bu kullanıma beş yıllık bir süre için kesintisiz ara verilmesi hâlinde, marka iptal edilir. Aşağıda belirtilen durumlar markayı kullanma kabul edilir: a) Tescilli markanın ayırt edici karakterini değiştirmeden markanın farklı unsurlarla kullanılması, b) Markanın yalnız ihracat amacıyla mal ya da ambalajlarında kullanılması, c) Markanın, marka sahibinin izni ile kullanılması, d) Markayı taşıyan malın ithalatı.” hükmünü haiz idi....

          GEREKÇE: Dava, ... tescil numaralı "..." ibareli markanın 38. Sınıf içinde geçen "..." ve 41. Sınıf içinde geçen "..." mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğü ve sicilden terkini isteminden ibarettir. Davalı vekilinin 20/03/2023 tarihli cevap dilekçesinde; davaya konu olan markanın dava konusu mal ve hizmetler yönünden geri çekilme/ vazgeçme için ...' e başvuruda bulunduğunu ve bu durumun sicil kaydına işlendiğini, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, bu sebeple davada karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir. Dava konusu markanın başvuru sahibi tarafından 38. Sınıf içinde geçen "..." ve 41. Sınıf içinde geçen "..." iptal edilmesi talebiyle dava konusu markanın bu mal ve hizmetler yönünden geri çekildiği, sicile işlendiği görülmüştür....

            İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/340 Esas KARAR NO : 2021/230 DAVA : Markanın Kullanmamaya Dayalı olarak İptali DAVA TARİHİ : 16/10/2020 KARAR TARİHİ : 09/07/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin TPMK nezdinde ... tescil numaralı '' ...'' ibareli markanın sahibi olduğunu, bu marka adı altında tencere, tava gibi mutfak gereçlerinin satışını gerçekleştirdiğini, yapılan araştırmalar neticesinde davalı tarafın ... numaralı '' ... '' ibareli markasını kullanmamakta olduğunun tespit edildiğini, en büyük arama motoru olma özelliğine sahip Google arama motorunda da davalıya ait herhangi bir ürüne rastalanmadığını, bu nedenle davalıya ait ... tarih ve ... tescil numaralı markanın kullanmama nedeniyle iptaline ve sicilden terkinin, devrinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine karar verilmesini talep...

              Maddesine göre iptali ile sicilden terkinini ve davalı adına tescilli markanın 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 5, 6 ve 25. maddeleri nedeniyle hükümsüzlüğü ile sicilinden terkinini talep ve dava etmiştir. Dava dilekçesi, tensip tutanağı ve ön inceleme duruşma gün ve saatinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak davalının dava ile ilgili herhangi bir yazılı yanıtta bulunmadığı gibi duruşmalara da iştirak etmediği anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, davalı adına olan ....... nolu " ......." esas unsurlu markanın kullanmama nedeniyle iptali ve 6769 Sayılı SMK'nın 5, 6 ve 25. Maddeleri nedeniyle hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir. Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan gelen kayıtlardan, ....... sayılı " ......." ibareli markanın, 25 ve 35. Sınıflarda 04/07/2013 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu, ..... sayılı "......" ibareli markanın, 25....

                Marka sahibinin ticari vekili veya temsilcisi tarafından markanın kendi adına tescili için, marka sahibinin izni olmadan ve geçerli bir gerekçe gösterilmeden yapılan başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine red edilir. Tescilsiz bir markanın veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaretin sahibinin itiraz etmesi üzerine, tescili istenilen marka, aşağıdaki hallerde tescil edilmez. a) Markanın tescili için yapılan başvuru tarihinden önce veya markanın tescili için yapılan başvuruda belirtilen rüçhan tarihinden önce bu işaret için hak elde edilmiş ise, b)Belirtilen işaret, sahibine daha sonraki bir markanın kullanımını yasaklama hakkını veriyorsa, Marka, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir markanın aynı veya benzeri olmakla birlikte, farklı mallar veya hizmetlerde kullanılabilir....

                  .+ şekil" ibareli markanın tüm emtiaları bakımından hükümsüz kılınarak iptali ile sicilden terkinine ve markanın 3.kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir ittihazına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; bir patent firması olan davacının davada hukuki yararının bulunmadığını, davanın sadece bu nedenle reddedilmesi gerektiğini, ... markasının ilk kez 29.07.1996 tarihinde 24, 25, ve 26. sınıflarda 118241 ve daha sonra 25.12.2007 tarihinde 03, 14, 18, 35 ve 43. sınıflarda 2007/68942 numarası ile tescil ettirildiğini, ayrıca WIPO nezdinde de tescilin gerçekleştiğini, markanın tescil edildiği tarihten itibaren yoğun bir şekilde kullanıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; markanın 25. Sınıfın 1....

                    Markanın tanınmışlığı nedeniyle haksız yarar sağlanmasının esasen, tanınmış markanın sahip olduğu imajın devri suretiyle gerçekleşebileceği kabul edilmektedir. Bu şekilde imaj devrinden söz edilebilmesi için haksız yarar sağladığı iddia edilen marka ile tanınmış markanın tescil edildiği mal veya hizmetler arasında bir bağlantı kurulması ihtimali aranmaktadır. Markanın itibarına zarar verilmesi kavramı markanın tanınmışlığından haksız yararlanılması kavramı ile yakın bağlantılı olup bu iki şartın çoğu kez örtüştüğü kabul edilmektedir. Genel ayrım olarak, tanınmış markadan haksız yararlanmanın, kullanan açısından ekonomik açıdan bir artışı ifade etmesine rağmen, itibarına zarar vermenin marka sahibinin ekonomik açıdan zarar görmesini ifade ettiği hususu vurgulanmaktadır. Markanın itibarına zarar verilmesi genellikle tanınmış markanın olumsuz imaj yükletilmesi tehlikesiyle karşılaştığı durumlara ilişkin olup bu hususun tanınmış marka sahibi tarafından ispatlanması gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu