Kötü niyet 42. maddede bağımsız bir hükümsüzlük sebebi olarak sayılmamakla birlikte; kötü niyetli tescil MK md. 2 ve 556 sayılı KHK md. 35 hükümlerinden hareketle hükümsüzlük nedeni olarak da kabul edilmektedir. Marka tescil başvurusunun kötü niyetli olup olmadığı hususunun belirlenmesinde genel geçer kriterler bulunmamakta, konunun her somut olay bazında değerlendirilmesi gerekmektedir. Marka sahibinin, markasını tescil ederken, markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, iyi niyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacı gütmesi gibi hallerde, kötü niyetli marka tescilinden bahsedilir. Tescil başvurusunda bulunan kişinin kötü niyetli olduğuna emare teşkil edebilecek olgu ve olayların varlığı, kötü niyetli marka başvurusunun kabulü için yeterli sayılmaktadır....
Mahkemece Verilen Karar Mahkemece 11.03.2014 tarih, 2016/597 E. ve 2017/3383 K. sayılı kararı ile davalının marka tescilinde kötüniyetini gösterecek bir bulguya rastlanmadığı, hükümsüzlük davası için gerekli 5 yıllık sürenin geçirildiği, 556 sayılı KHK'nın 7 nci ve 8 inci maddelerine dayanılarak açılan hükümsüzlük davasının reddinin gerektiği, ancak davalının, dava konusu markayı kullandığına ilişkin herhangi bir delil sunamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 556 sayılı KHK'nın 7 nci ve 8 inci maddelerine dayanılarak açılan hükümsüzlük davasının reddine, kullanmama nedenine dayanılarak açılan davanın ise kabulü ile 2000/25506 sayılı markanın 556 sayılı KHK'nın 14 üncü ve 42 nci maddeleri uyarınca hükümsüzlüğüne karar verilmiş, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. B....
Maddesinde kötüniyetli tescil hükümsüzlük nedeni olarak sayılmamış, ancak yerel mahkemenin direnme kararı üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nca verilen 16.07.2008 tarihli 2018/11-501 E- 2008/507 K sayılı kararda; "...Marka Hukukunda genel olarak kabul gören anlayışa göre, tescil yoluyla sağlanan marka korumasının amacına aykırı biçimde kötüye kullanılması yoluyla başkasının markasından haksız olarak yararlanmak veya gerçekte kullanılmayıp yedekleme, marka ticareti yapmak amacına ya da şantaja yönelik başvuru ve tesciller kötü niyetli olarak kabul edilmektedir....
Bu bakımdan her somut olayın özellikleri göz önüne alınarak açıkça kötü niyetle gerçekleştiği belirlenen marka tescilinin hükümsüzlüğüne karar verilebilmelidir. Bu husus 556 sayılı KHK'nın 42. maddesinde başlı başına bir hükümsüzlük hali olarak düzenlenmemiş olsa dahi, genel hüküm ve temel prensip niteliğindeki MK'nın 2. maddesi uyarınca kötü niyetin korunması söz konusu olamayacağından aynı sonuca ulaşılmalıdır. Zira, marka hukukunda genel olarak kabul gören anlayışa göre, tescil nedeniyle markadan doğan hakların kötüye kullanılması amacıyla yapılan marka tescili, kötü niyetli marka tescili olarak kabul edilmektedir. Hangi şekilde yapılan marka başvurularının kötü niyetle yapılmış sayılacağına ilişkin yasal bir düzenleme bulunmayıp, her somut olayın özelliğine göre değerlendirme yapılmalıdır....
A.Ş'ye yönelttiği ...... sayılı markanın hükümsüzlüğü istemine yönelik davayı görmeye mahkemenin yetkili olmadığından bahisle dosyanın hükümsüzlük davası yönünden tefrikine karar verildiği ve mahkemenin 02/07/2020 tarih, ...... esas, ....... karar sayılı kararıyla yetkisizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Bakırköy ....... FSHHM'ye ait ..... esas sayılı dosyasının bu dosya içerisine alındığı anlaşıldı. tetkikinde; davacı ... Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin davalı ... aleyhine davalıya ait ...... tescil numaralı "......" markasının hükümsüzlük koşullarının oluştuğu gerekçesiyle ve hükümsüzlük talebiyle 14/10/2019 tarihinde dava açmış olduğu ve bu davanın derdest olduğu anlaşıldı. Dava davalı adına olan ...... nolu marka tescilinin hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talebine yöneliktir. İşbu davaya konu ve hükümsüzlüğü talep edilen marka ile Bakırköy ..........
Dairemizin uygulamada kararlılık kazanan içtihatları uyarınca markada öncelik ve teklik ilkesi geçerli olup, kural olarak mükerrer marka tescili mümkün değildir. Yine, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b ve 42/ 1-b bendine dayalı olarak açılacak hükümsüzlük davasının 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, yukarıda açıklandığı şekilde hükümsüzlük davası 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı halde, mahkemece tarafların tescilden önceki dönemde tescilsiz olarak kullanımlarının devam ettiği uzun bir süre boyunca sessiz kalınmak suretiyle işbu davada hükümsüzlük isteme hakkının da kaybedildiği gerekçesi ile dava reddedilmiştir. Oysa, hak düşürücü sürede hükümsüzlük davası açıldığına göre, süresinde açılan davanın sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğranıldığından bahisle reddi mümkün değildir....
---- sebebi ile kötü niyetli olmasının takdirinin Sayın Mahkeme'de olduğu, ---- tescillerinin ----- sağlamadığı, Korumanın sağlanması için ---- tescil alınmış olması gerektiği, yada Tanınmış marka olması gerektiği, Tanınmış marka olduğu ile ilgili belge yada delile rastlanmadığı--- Davalı adına tescilli dava konusu olan--- ibareli marka için 05.02.2018 tarihinde başvuru yapıldığı,07.08.2018 tarihinde tescillendiği, marka haklarının Davalı taraf “...” adına kayıtlı olduğu, dosya kapsamında yapılan inceme sonucunda hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığının mahkemenin taktirine ait olduğu yönünde ek raporu mahkememize sunmuştur....
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/467 Esas KARAR NO : 2022/100 DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) DAVA TARİHİ : 29/11/2018 KARAR TARİHİ : 30/06/2022 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda; İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili ---- olduğunu, müvekkili şirketin ---- bulunduğunu, davacı şirketin---- markalarının sahibi olduğunu, davalıların ---- bulunan iş yerlerinde ---- markasını izinsiz olarak kullandıklarını, davalılar arasında ---- bulunduğunu, davalı şirkete gönderilen ihtarnameye davalı ..--- cevap verdiğini belirterek, davalıların kullanımının davacının tescilli markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine ve tecavüzün meni ve refine, davalıların bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olmaları halinde ödemesi gereken lisans bedeli...
Maddesinde kötüniyetli tescil hükümsüzlük nedeni olarak sayılmamış, ancak yerel mahkemenin direnme kararı üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nca verilen 16.07.2008 tarihli 2018/11-501 E- 2008/507 K sayılı kararda; "...Marka Hukukunda genel olarak kabul gören anlayışa göre, tescil yoluyla sağlanan marka korumasının amacına aykırı biçimde kötüye kullanılması yoluyla başkasının markasından haksız olarak yararlanmak veya gerçekte kullanılmayıp yedekleme, marka ticareti yapmak amacına ya da şantaja yönelik başvuru ve tesciller kötü niyetli olarak kabul edilmektedir....
FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO:2023/75 Esas KARAR NO 2024/53 DAVA: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 30/03/2023 KARAR TARİHİ: 21/02/2024 BİRLEŞEN -----FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ----DOSYASI DAVA: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 17/10/2023 KARAR TARİHİ: 21/02/2024 Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinin yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkilinin ------- unsurlu markalara azımsanmayacak derecede maddi ve manevi yatırımlar yaptığı, --- ibareli markaların ----- yılından bu yana Müvekkili tarafından aktif olarak kullanıldığı, Davalı yanın ------- yılında müvekkilinin markalarının tanınmışlığından faydalanmak maksadıyla kötü niyetli tescil başvurusunda bulunduğu, müvekkilinin ----- unsurlu marka başvurularının ilgili marka başvurusundan önce olduğu, Müvekkilinin dava konusu marka bakımından gerçek hak sahibi olduğu, bu nedenlerle davalının...