İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/181 Esas KARAR NO : 2021/45 DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/07/2020 KARAR TARİHİ : 30/11/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ... markasının sahibi olduğunu, farklı sınıflar ve farklı mallar üzerinde tescil ettirmek ve kullanmak suretiyle seri marka oluşturduğunu, dava dışı ... Ltd. Şti. ... ibaresini ... Sınıfta adına tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, ... adına tescil edilen ... markasının davacı ... markası ile yazılış, okunuş ve görsel olarak ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, ...'ın sadece davacı markasını oluşturan kelimeleri değil, aynı zamanda davacı markası ile bir bütün olan şeklin de aynısını kullandığını, ...'...
İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/181 Esas KARAR NO : 2021/45 DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/07/2020 KARAR TARİHİ : 30/11/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ... markasının sahibi olduğunu, farklı sınıflar ve farklı mallar üzerinde tescil ettirmek ve kullanmak suretiyle seri marka oluşturduğunu, dava dışı ... Ltd. Şti. ... ibaresini ... Sınıfta adına tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, ... adına tescil edilen ... markasının davacı ... markası ile yazılış, okunuş ve görsel olarak ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, ...'ın sadece davacı markasını oluşturan kelimeleri değil, aynı zamanda davacı markası ile bir bütün olan şeklin de aynısını kullandığını, ...'...
FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ: 14/09/2023 NUMARASI: 2022/20 Esas - 2023/182 Karar DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 06/03/2024 Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dava dosyasında davacı vekilinin istinaf talebinde bulunduğu görülmüştür. Davacı vekili 26/02/2024 tarihli dilekçesinde; davadan feragat ettiklerini, herhangi bir vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.Davalı vekili 27/02/2024 tarihli dilekçesinde; davacı tarafından feragat edilerek sonlandırılan yargılamada vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir. Dosya istinaf aşamasında iken davacı vekilinin davadan feragat ettiği ve vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından, feragat beyanı doğrultusunda davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Çayı” ibaresini ürettiği çay ambalajları üzerinde kullandığını, davalının bu kullanımının iltibasa yol açtığını ve bu eylemlerin müvekkilinin marka ve tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği gibi aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek, 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, tecavüz teşkil eden ürünler ile bunların üretilmesine yarayan araçlara el konulmasına ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin “... ... Çayı” ibareli markayı 29.12.2005 tarihinde tescil ettirdiğini, bu sebeple davacının marka hakkına tecavüzden bahsedilemeyeceğini, ayrıca davacının tasarım tescilinden kaynaklanan haklarına da tecavüzün söz konusu olmadığını, zira çay paketlerinin tamamen farklı olduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, davacının 2012/60137 sayı ile 43. sınıfta tescil edilmiş "CK Cave Konak" markasının olduğu, esas unsurunun "CK" olduğu, "Cave" ibaresinin sektörde ve özellikle Kapadokya bölgesinde yaygın olarak kullanılan bir ibare olduğu, dolayısıyla marka içerisinde ayırt ediciliğin oldukça düşük olduğu, "konak" ibaresinin ise verilen hizmetle doğrudan ilgili bir kelime olması nedeni ile ayırt edici vasfının dahi bulunmadığı, davalı tarafından "Hasse Cave Konak" şeklinde gerçekleştirilen kullanımın davacıya ait marka ile iltibas yaratacak bir kullanım olarak kabul edilemeyeceği ve marka hakkına tecavüzden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
İZMİR FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/83 Esas KARAR NO : 2023/89 DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/05/2022 KARAR TARİHİ : 20/10/2023 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin, 2015 yılından bu yana İzmir merkezli olarak ... markasıyla yiyecek-içecek sektöründe faaliyet gösterdiğini, bu ticari faaliyetine uygun olarak da Türk Patent ve Marka Kurumu’nda ... tescil numarası ile 30/35/43. Sınıflarda “...” markasını tescil ettirdiğini, vermiş olduğu hizmet ve ürünleri ile tüm Türkiye’de tanınır ve aranır konuma geldiğini, davalı, Etiler ... İSTANBUL adresinde müvekkilinin hiçbir şekilde muvafakati olmaksızın “...”...
SMK'nın 7/3-e maddesinde bahsi geçen husus; markadaki işaretin, ticaret alanında ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılmasından ibaret olup aynı Kanun'un 29/1-a maddesi gereğince bu kullanım, marka hakkına tecavüz sayılmaktadır. Esasen 556 sayılı KHK döneminde bir marka ile aynı işareti içeren bir ticaret unvanının unvansal kullanımı marka hakkına tecavüz olarak görülmemekte, ancak unvanın markasal bir şekilde kullanılması hâlinde marka hakkına tecavüzden söz edilebileceği kabul edilmekteydi. Dolayısıyla 556 sayılı KHK döneminde ticaret unvanında unvansal kullanım ve markasal kullanım hususlar önem arz etmekle, bu kapsamda yapılacak belirlemelere göre ticaret unvanın marka hakkına tecavüz oluşturup oluşturmadığı anlaşılabilmekteydi. Ancak SMK'nın yürürlüğe girmesiyle birlikte bu hususta markasal kullanımdan ziyade işaretin "ticaret alanında ticaret unvanı olarak kullanılması" sırasında marka hakkına tecavüzün söz konusu olacağı ifade edilmiştir....
Mahkememizce yapılan ilk yargılama sırasında marka uzmanı ve bilişim uzmanı bilirkişiden alınan ------ tarihli raporda,----- tarihinde davalı --------- adresine yönlendirildiği, bu durumun marka hakkına tecavüz teşkil edip etmediğinin mahkememizin takdirinde olduğu, alan adının---------- tarihinde tashih edildiği, davacı marka tescil başvurusunun ------olduğu, davacı markasının tescilinden önce alan adının tescil edildiği ve kullanılıyor olduğu, marka hakkına tecavüz olup olmadığının mahkememizin takdirinde olduğu beyan edilmiştir....
anılan maddelerinin yürürlüğe girmesiyle, artık ticaret unvanının sadece unvan biçiminde "kullanılmasının" dahi, marka hakkına tecavüz teşkil edeceği sonucuna varıldığı, bu durumda marka hakkına tecavüzden bahsedilebilmesi için ticaret unvanının markasal biçimde kullanılmasına gerek olmadığı, somut uyuşmazlıkta da davalı şirketin faaliyet konuları, davacı markalarının tescili kapsamında bulunan hizmetlerle aynı ya da benzer türde olup, bu bilgiler kök bilirkişi raporunda da verildiği, ayrıca davalı şirket vekili, müvekkilinin ticaret unvanını hizmet sınıfında kullandığını, cevap dilekçesinde açıkça ikrar da ettiği, davacıların "MESA" ibareli markaları (davacı ......
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 03/11/2023 İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya ait ... başvuru numaralı marka başvurusunun, müvekkili şirketin markalarına dayanılarak yapılan itiraz sonucu TPE tarafından markalar arasında iltibas tehlikesi bulunduğu gerekçesi ile reddine karar verildiğini, anılan markanın müvekkilinin itirazı üzerine reddedilmiş olmasına karşın, müvekkili şirket markalarına tescili talep edilen marka örneğinden de çok daha fazla benzer şekilde kullanılmaya devam edildiğini, bu nedenle Bakırköy 1....