Buna göre marka hakkına tecavüzden bahsedilebilmenin ....... koşulları; markanın üçüncü kişi tarafından ekonomik amaçla Türkiye'de ve koruma kapsamına giren alanda kullanılmasıdır. Markanın sahibine bahsettiği koruma kapsamı ise SMK 7.md'de hükme bağlanmıştır....
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/105 Esas KARAR NO: 2021/12 DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 17/03/2020 KARAR TARİHİ : 26/01/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/02/2021 Mahkememizin ----- sayılı dosyasından tefrik edilen yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ---- markası altında satılan veya hizmete sunulan tüm ürünlerin ---pazarlanması hususunda tek yetkilinin ---- isimli marka hakkında marka tescil başvurusunda bulunmuş ve bu talebi ----- marka numarası ile --- süre ile tescil edildiğini, Davacının da --- başvuru numarası ile ---- ismini tescil etmek için ---- başvuru yaptığını, bu marka da ağırlıklı olarak tekstil alanında faaliyet göstermekte ve sosyal medya reklamlarından da anlaşılacağı üzere müvekkili ile birebir aynı ürünleri kullanarak faaliyetlerine devam etmekte olduğunu, faaliyet alanları aynı olan ve dikkatli bir...
FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/166 Esas KARAR NO : 2022/145 DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 08/07/2022 KARAR TARİHİ : 05/08/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/08/2022 Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin .......
Numaralı Marka Tescili Kapsamında Olması Halinde Dahi, Davacının Marka Hakkına Tecavüz İddialarının Dinlenmesinin Mümkün olduğu, zira 6769 Sayılı SMK 155.maddesi uyarınca, "Marka, patent veya tasarım hakkı sahibi, kendi hakkından daha önceki rüçhan veya başvuru tarihine sahip hak sahiplerinin açmış olduğu tecavüz davasında, sahip olduğu sınai mülkiyet hakkını savunma gerekçesi olarak ileri süremez." denilerek, önceki tarihli fikri hakların etkisinin düzenlendiği, bu kapsamda, anılan düzenleme ile, öncelikli ve gerçek hak sahibi tarafından ikame edilen tecavüz davalarında, davalı yan tarafından tescilin mevcudiyetinin savunma olarak ileri sürmesinin mümkün olmadığı, Toplanan tüm deliller hükme esas alınan bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde davacının öncelikli hak sahibi olduğu, davalı eyleminin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği" gerekçesiyle; "1- Davalıların eylemlerinin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine...
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının tescilli şekil markası ve tasarımının davalı tarafından taklit edilerek üretildiğini, taklit ürünlerin diğer davalı tarafından satıldığı, bu suretle davalıların eyleminin marka ve tasarım hakkına tecavüz teşkil ettiği, her ne kadar davacı taraf her iki davalı için marka ve tasarıma tecavüzden dolayı ayrı ayrı maddi tazminat talebinde bulunmuş ise de, bir fiilden dolayı iki ayrı maddi tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile marka ve tasarım hakkına tecavüzün tespitine, men'ine 3.452,25 TL maddi tazminatın ve 2.500 TL manevi tazminatın ayrı ayrı davalılardan tahsiline karar verilmiştir. .../... -2- Kararı, davacı vekili ve davalı temyiz etmiştir....
İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/331 KARAR NO : 2021/259 DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04/07/2018 KARAR TARİHİ : 21/09/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkillerinin Türkiye çapında tescilli ve Dünyaca tanınan ..., ..., ..., ... ve ... markalarının sahibi olduğunu, markalarının Türk Patent ve Marka Kurumu'nda tescilli olduğunu, müvekkili şirketlerin tescilli markalarının izinsiz bir şekilde kullanılması, ürünlerinin satışa arz edilmesi, depolanması üzerine, ihlalin tespit edilebilmesi için davalı hakkında ... 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nden delil tespiti talebinde bulunduklarını, ... 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından ... Değişik İş sayısı ile yapılan tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile; Davalı ...'...
----sayılı ilamında ".....Somut olayda Mahkemece, davada marka hakkının korunması veya markaya tecavüzle ilgili bir talep bulunmadığından, uyuşmazlığın fikri mülkiyet veya sınai mülkiyet hakkıyla ilgisi bulunmadığından, ticaret mahkemesine görevsizlik verilmiş ise de, davacının Markasının tescilli olduğu ve davacının Marka hakkına dayanarak davasını açtığı, her ne kadar ıslah ile tecavüzden doğan haklar istenmiş ise de, tecavüzün oluşup oluşmadığının tespitinin yapılması gerektiği buna göre de öncelikle davalının davacının marka hakkına ilişkin tecavüzün olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; haksız tecavüzden söz edebilmek için fiilen kullanımın faaliyetin yapıldığı bir sitenin ve sunumun olması gerektiği, böyle bir fiili kullanımın söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, marka hakkına tecüvüz ve haksız rekabetin tespiti ile önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı tarafından "...." alan adının fiili kullanımı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 556 sayılı KHK'nin 9/2-e bendi uyarınca meşru bir bağlantısı olmaması koşuluyla markanın bir başkası tarafından internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı olarak kullanımı aynı KHK'nin 62. maddesine göre marka hakkına tecavüz oluşturur ve marka hakkı sahibi 3. kişinin bu eylemlerinin yasaklanmasını isteyebilir. Tecavüzün önlenmesi davası, muhtemel bir tecavüz tehlikesinin (ihtimalinin) varlığı halinde de açılabilir....
FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/370 Esas KARAR NO : 2021/180 DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/12/2020 KARAR TARİHİ : 20/10/2021 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/11/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, karşı tarafa tebliğ yapılmaksızın www......com.tr isimli internet sitesinde bir bilirkişi marifetiyle ...... ibareli markaya ihlal oluşturur nitelikte kullanımların olup olmadığının tespitine, ...... ibareli markadan doğan hakları ihlal eder nitelikte olan ürün imalinin, satışının, tabela ve levhalarda kullanımının dava sonuna kadar engellenmesi yönünde ihtiyati tedbire, ...... sayılı ...... ibareli markadan doğan haklara 6769 Sayılı Kanunu'nun ilgili maddeleri ve TTK'nin 55 vd, maddeleri uyarınca tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, tescilli marka hakkına tecavüzün...
davanın kabulüne karar verildiğini, müvekkilinin kendi adına olan tescile dayanarak söz konusu markayı kullandığını, marka hakkına tecavüzden söz edilemeyeceğini, bilirkişi raporunda sadece markaya tecavüz olgusu üzerinde yoğunlaşıldığını, Türk Patent ve Marka Kurumunun sorumluluğuna ve müvekkilinin kusuru olup olmadığı hususuna hiç temas edilmediğini, üç kere bilirkişi raporu alındığını; ancak iki bilirkişi raporunda davacı tarafın marka hakkına tecavüz dolayısıyla herhangi bir zarar tespit edilemediğini, üçüncü raporda farazi olarak 1.097,24 TL zarar tespiti yapıldığını, İlk Derece Mahkemesince bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulduğunu, diğer ilk iki bilirkişi raporuna neden itibar edilmeyerek bu bilirkişi raporuna öncelik tanındığının izah edilmediğini, davacının esasen hiçbir maddi zarara uğramadığını, Mahkemece davacı taraf lehine hükmedilen manevi tazminatın gerekçelendirilmediğini, müvekkili aleyhine "ÇALIKUŞU" markasına tecavüz gerekçesiyle yine Samsun 3....