Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2012/552 E, 2013/39 K. sayılı kararı ile de davalının marka hakkına tecavüzden cezalandırılmasına karar verildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, “......” ve “......” markalarına yapılan tecavüzün önlenmesine, davacıya ait tescilli markanın davalı tarafından kullanılan tabelalardan sökülmesine, reklam vasıtası, basılı evrak ve ürünlerin toplatılmasına ve imhasına, hükmün ilanına, Mahkemenin 2009/496 E. sayılı dosyasında saklı tutulan 6.142,00 TL, yargılama sırasında tespit edilen 28.105,00 TL maddi tazminat ile 7.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı temyiz etmiştir. 1- Dava, marka hakkına tecavüzün men'i, ref'i, maddi ve manevi tazminat, alacak ile hükmün ilanı istemlerine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir....
İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/110 Esas KARAR NO : 2023/182 DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün Tespiti, Kaldırılması, Maddi ve Manevi Tazminat DAVA TARİHİ : 20/06/2022 KARAR TARİHİ : 20/06/2023 Mahkememizde görülmekte Marka Hakkına Tecavüzün Tespiti, Kaldırılması, Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin "..." markasının sahibi olduğunu ve ilgili markanın TPMK nezdinde ..., ..., ... ve ... tescil no ile tescil edildiğini, davalı ...'ın ... "..." markasının, tescil edilen hali ile kullanılmayarak iltibas yaratacak şekilde kullanılması nedeniyle, müvekkili markasına olan tecavüzünü kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....
AŞ olduğunu, davalının müvekkilinin marka hakkına tecavüz etmesi nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere, 1.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminat davalıdan tahsilini, tedbirin devamını talep etmiştir. TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, markaya tecavüzden kaynaklı maddi ve manevi tazminata ilişkindir. Dava tarihi itibariyle 7155 sayılı Kanunun 20. maddesi uyarınca ticari alacak ve tazminat talepleri arabulucuğa tabii tutulmuştur. Yasa, bu tür davalar için arabulucuğu dava şartı olarak öngörmüştür. Bu nedenle öncelikle, tarafların arabuluculuk sürecine gitmeleri ve uyuşmazlığın arabuluculuk yoluyla çözmeleri gereklidir. Bu süreç tüketilmeden dava açılması mümkün olmayıp, sürecin başlatılması bir dava şartı olarak öngörülmüştür. Bu nedenle, dava şartı eksikliğinden ötürü tazminata ilişkin davanın usulden reddi gerekmiştir....
Her ne kadar davacı şirket, davalı ..---- kullanmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz edildiği iddiasıyla dava açmışsa da, davacının dayandığı markaların davacı şirkete ait olmadığı, davacı şirketin --- şirketinin markalardan kaynaklanan haklarını davacı şirkete devrettiğine dair dosyaya bir delil sunulmadığı gibi, bu konuda bir iddiada da bulunulmadığı, SMK’nun 149. maddesi uyarınca marka hakkına tecavüz halinde hukuk davasını --- sahibi olan kişilerin açabileceği, bu kişilerin de marka sahibi veya SMK'nun 158. maddesindeki koşullarla inhisari lisansa sahip kişiler olabileceği, HMK'nun 114/1-d maddesi uyarınca tarafların dava ve taraf ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından olmakla, yargılamanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması gerektiği, davacı --- şirketinden markaların inhiasri lisans hakkını aldığı kanıtlanamadığından davada taraf ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla, marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat talepleriyle davalı ....
Somut olayda davacı, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat talep etmektedir. Marka hakkının kullanılması aksine bir anlaşma olmadıkça marka sahibine aittir....
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, Dosyaya ibraz edilen ve davalı tarafından da kabul gören internet çıktısının incelenmesinde; davalı tarafın "sertifikalarımız" ibaresinde TSEK ve TSE belgelerinden bahsettiği görüldüğü, söz konusu bu kullanımın her ne kadar davalı taraf hataen bir kullanım olduğundan bahsetmişse de, davalı tarafın basiretli tacir gibi hareket edip tanıtım yaparken başkasına ait marka kullanımını engellemesi gerekli olup, ayrıca markasal kullanım hataen olsa dahi marka hakkına ihlal varsa tecavüz söz konusu olduğundan, davalı tarafın tanıtım sitesinde yer alan "TSEK ve TSE" ibarelerini kullanması marka hakkına tecavüz olarak kabul edilmiş, maddi tazminat konusunda marka hakkına tecavüzden dolayı marka sahibinin maddi zararın tazminini isteyebileceği gerekçesiyle davalı tarafın kullanımı bir kez olup tek belge kullanımı kabul edilmiş, bu nedenle tarifede yer alan ev ve benzeri yerlerde kullanılan elektrikli cihazlar için ticari sergileme ve satış cihazları için...
Davacının SMK 151/2-b maddesi kapsamında maddi tazminat isteminde bulunduğu, mahkemece aldırılan bilirkişi raporlarının bu usule göre hesaplama içerdiği ve yapılan hesaplamada usule aykırılığın bulunmadığı, buna göre SMK 151/2-b maddesi uyarınca 65.290,61 TL maddi tazminat ile marka hakkına yapılan tecavüzün niteliği, manevi tazminatın amaç ve içeriği, hak, nesafet ve adalet ilkesi dikkate alındığında 30.000- TL üzerinden manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.Davacının itibar tazminatı istemi yönünden yapılan incelemede ise; marka hakkına konu ürünün tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğrarsa, bu nedenle ayrıca tazminat istenebilir....
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/126 Esas KARAR NO: 2021/178 DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 19/04/2019 KARAR TARİHİ: 14/10/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, İ D D İ A /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ---- sahibi olduğunu ve söz konusu site üzerinden ----- --- yapıldığını, ---- davacı ----- tarihinde tescil ettirilmesiyle kurulduğunu---------- faaliyet gösterdiğini, ---- tarihinde ----davacı olan ----- devredildiğini, davalı şirketin müvekkili olduğu şirketle aynı alanda ticari faaliyette bulunduğunu, yapılan kontroller sonucunda -----dosyaya sunulan evraklar neticesinde davalı tarafından kullanıldığını, markanın kullanımına ilişkin hiçbir bağlantısı olmamasına rağmen ------ belirterek; davacının tescilli markası olan ----- ibarenin davalı tarafından ---- verilmesi nedeniyle------- engellenmesine yönelik tedbir kararının...
Taklit markayı herhangi bir şekilde kullanmakta olan kişi, marka sahibinin markanın varlığından ve tecavüzden kendisini haberdar etmesi ve tecavüzü durdurmasını talep etmesi halinde veya kullanmanın kusurlu bir davranış teşkil etmesi halinde, sebep olduğu zararı tazmin etmekle yükümlüdür." hükmüne; 66. maddesinde, "Marka sahibinin uğradığı zarar, sadece fiili kaybın değerini değil, ayrıca marka hakkına tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsar. Yoksun kalınan kazanç, zarar gören marka sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden birine göre hesap edilir: a) Marka hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, marka sahibinin markanın kullanması ile elde edebileceği muhtemel gelire göre, b) Marka hakkına tecavüz edenin, markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca göre, c) Marka hakkına tecavüz edenin, markayı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre....
Davacının maddi ve manevi tazminat talebi bakımından; takdiren manevi tazminat yönünden bozma ilamı dikkate alınarak 40.000,00 TL manevi tazminata, maddi tazminat talebi bakımından ise hesaplama yapılamadığı, bu haliyle BK 50. Madde gereğince takdiren maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla maddi tazminat talebi bakımından ise 50.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Açıklanan sebeplerle; 1-Davacı ......