TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir. Marka hakkına tecavüz sayılan haller 6769 sayılı SMK’nın 7. maddesine de atıf yapılmak suretiyle 29. maddede düzenlenmektedir. Kanunun 29/1-a bendinde 7. maddeye atıf yapılarak, “marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmanın” marka hakkına tecavüz sayılan fiillerden olduğu belirtilmekte, daha sonra marka hakkına tecavüz sayılan diğer haller sıralanmaktadır. Bu durumda, marka hakkına tecavüz sayılan fiiller incelenirken 7. maddeyle 29. maddenin birlikte dikkate alınması gerekir....
Davacı tarafından davalı aleyhine 07/10/2011 tarihli ihtarname düzenlenmiş; davalı tarafından “ unsurlu markanın kullanılması ile davacının markası olan unsurlu markalı ürünler arasında iltibas oluştuğu belirtilerek, ihtarın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde markasının kullanılmaması aksi halde marka hakkına tecavüz nedeniyle dava açılacağı ihtar olunmuş; ardından 13/01/2012 tarihinde iş bu dava açılmıştır. Marka tescili, başvurunun yapıldığı tarih itibariyle hüküm ve sonuç doğurur. Başka bir anlatımla, tescilli marka, tescil için başvuru yapıldığı tarihten itibaren 556 Sayılı nin korumasından faydalanır....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı adına 35. sınıfta tescilli "... + Şekil" markasının bulunduğu, davalı adına "..." ibareli bir marka tescili bulunmadığı, bu nedenle davalının fiili kullanımının davacının tescilli markasına tecavüz oluşturduğu, markanın haksız kullanılmasından dolayı davacının 18.587,78 TL maddi zararının olduğu ve davacının manevi zarara uğradığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının kullanımın davacının marka hakkına tecavüz olduğunun tespitine ve müdahalenin önlenmesine, davacının fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminat ile 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, marka hakkına tecavüzün önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava: Davalının eyleminin, davacının "..." markasından doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespiti, men'i, taklit ürünlerin imhası ve belirsiz alacak davası hükümlerine göre SMK 151/2-c maddesi kapsamında şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile hükmün ilanına ilişkindir. Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar. Marka hakkına tecavüz sayılan haller SMK'nın 7.maddesine de atıf yapılmak suretiyle 29.maddede düzenlenmiştir. Madde 7 - (Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları) "(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir. (2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir....
Yapılan teknik inceleme neticesinde dava dosyasına sunulan faturada yer alan ... ürünlerin serbest piyasada rahatlıkla temin edilebilecek ürünler olduğundan ve doğrudan marka ile ilişkili olmadığı ve marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini ispatlayan bir ürün olmadığından, davaya konu olayda bu iki ürün için için marka hakkının toplum nezdinde güvenirliği ve saygınlığının herhangi bir şekilde zedelenmesi veya zarara uğraması söz konusu olmadığı, Davacı tarafından SMK 151/2-c maddesi uyarınca talep edilebilecek maddi tazminat bedelinin 43.589,24-TL olabileceği görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir. KANAAT VE GEREKÇE Dava konusu uyuşmazlık, davalı kullanımlarının davacıya ait marka hakkına tecavüz oluşturup oluşturmadığının tespiti ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. TPMK kayıtlarının incelenmesinde davacıya ait ... numaralı ... markasının tanınmış marka olduğu görülmektedir. Davalı kullanımlarına ilişkin olarak ... 1. FSHHM'nin ... D....
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; davacı şirket adına tescilli ve tanınmış olduğu beyan edilen ..., ..., ..., ..., ... nolu "..." ibareli markaları ihtiva eden orijinal olmayan ürünleri satış konusu yapmak sureti ile davalının davacının marka hakkına tecavüz teşkil edip etmediği, bu suretle Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 7 ve 29. maddeleri kapsamında davacının marka hakkına tecavüz olup olmadığı, davacının bu nedenle maddi zararının oluşup oluşmadığı, manevi tazminat ile itibar tazminatı istemleri yönünden yasal koşulların oluşup oluşmadığı, SMK'nın marka hakkına ilişkin hükümleri ile TTK'nın haksız rekabete ilişkin hükümlerinin kümülatif tatbikinin gerekip gerekmediği hususlarında toplandığı saptanmıştır....
Dava, marka hakkına vaki tecavüzün men'i, ref'i, giderilmesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup mahkemece, davalı aleyhine marka hakkına tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir. 556 sayılı KHK’nın 9/1.maddesi uyarınca tescilli markanın, tescilli olduğu sınıflarda kullanımı marka hakkına tecavüz teşkil etmez. Somut olayda davalıya ait markaların kullanımı, markaların tescilli olduğu sınıflarda, 12.09.2012 tarihli inhisari lisans sözleşmesi kapsamında dava dışı Gülen Büyük Mağazacılık Tic. Ltd. Şti.’ne bırakılmıştır. Anılan lisans sözleşmesi kapsamında dava dışı şirketin, sözleşmeyle kullanım hakkını aldığı markaları, tescilli olduğu 24. ve 25. sınıflar dışında başka bir sınıfta kullanımının, davalının sorumluluğunu gerektireceğine dair bir gerekçeye yer verilmeksizin davanın kabulüne karar vermesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....
davamızdaki talepler karşılaştırıldığında dava konusunun aynı eylemlere ilişkin marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi ve maddi tazminata ilişkin olup bu taleplerin asıl dava ile hem sunulan deliller hemde talepler bakımından aynı olduğu bu sebeple asıl dava ile bu yönüyle derdest olduğu bu bakımdan birleşen davanın davalı ------------yönünden tümden reddine, marka hakkına tecavüzün tespiti ve maddi tazminat yönünden ise derdestlik nedeniyle reddine karar vermek gerektiği, kabul edilen marka hakkına tecavüz talebi bakımından davacının SMK 149....
Marka hakkına tecavüz sayılan haller 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 7. maddesine de atıf yapılmak suretiyle 29. maddede düzenlenmektedir. Kanunun 29/1(a) bendinde 7. maddeye atıf yapılarak, “marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmanın” marka hakkına tecavüz sayılan fiillerden olduğu belirtilmekte, daha sonra marka hakkına tecavüz sayılan diğer haller sıralanmaktadır. Bu durumda, marka hakkına tecavüz sayılan fiiller incelenirken 7. maddeyle 29. maddenin birlikte dikkate alınması gerekir....
Bir marka ana özellikleri itibariyle başkası tarafından bir hakka dayanmadan kullanıldığında tecavüz unsuru gerçekleşmiş olur (Erdal Noyan, Marka Hukuku, Ankara 2006, s.545). Bir marka hakkına tecavüz teşkil edilebilmesi için, markayla ayniyet taşıyan veya benzer olan işaretin, tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetlerde alıcıların karıştırılmasına sebebiyet verecek şekil ve surette kullanılması gerekir. Markaların baskın unsurlarının değerlendirmesinde ise logo etkisi, baskın hece veya kelime etkisi, yazılış biçimi etkisi, kelime anlamı etkisi gibi unsurların baskınlığına bakılır. Tescilli bir markanın aynı veya benzeri olan bir işaretin, tescilli markanın kapsamına giren mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetlerde alıcıların karıştırmalarına (iltibasa) yol açacak şekilde kullanılması marka hakkına tecavüz oluşturacaktır. Bu tecavüz türüne, iltibas suretiyle marka hakkına tecavüz denilmektedir....