Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalının işyerinde yapılan tespitte süt ürünleri reyonunda “...Tam Yağlı Beyaz Peynir” levhası ile satış yapıldığının tespit edildiği, davalı firma yetkilisi Mehmet Emin Yeşil'in tespit sırasında davacıdan peynir satın almadıklarını belirttiği, davalı işyerinde davacıya ait olmayan ürünlerin ...markası ile satıldığının tespit edilmesi nedeniyle davalının eyleminin haksız rekabet ve marka hakkına tecavüz teşkil ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının haksız rekabet teşkil eden ve marka hakkına tecavüz niteliği taşıyan eylemlerden men'ine, 22.065,31 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

    . + Şekil" ibareli marka için 24.11.2000 tarihinde 01, 03 ve 35, 11.12.1998 tarihinde 37, 40 ve 42. sınıflarda tescil belgesi aldığını, aynı sektörde faaliyet gösteren davalının, iki işletme arasında bağlantı olduğu yanılgısına düşürecek şekilde, müvekkilinin ticaret unvanını asli unsuru olan "..." ibaresini ticaret unvanında aynen kullandığını, noter aracılığı ile gönderilen ihtarnameye rağmen davalının kullanımına devam ettiğini, davalının bu ibareyi ticaret unvanında internet alan adında, web sitesinde, mal ve hizmetlerinde kullanmasının unvana tecavüzün yanı sıra marka hakkına da tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, davalının haksız rekabetinin ve "..." markasına tecavüz niteliğindeki eylemlerinin tespiti ve durdurulmasını, "..." ibaresinin davalının ticaret unvanından terkinini, şirket tabela ve ticari evraklarından kaldırılmasını, davalının internet adını marka hakkına tecavüz teşkil edecek şekilde kullanılmasının durdurulmasını, davalının marka hakkına tecavüz...

      dönem için davalının tescilli markası ve bunu kullanımının davacının marka hakkına tecavüz oluşturacağı ve haksız rekabet yaratacağı, KHK döneminde ise markanın tescil edildiği şekliyle kullanılmamasının davacının markasına tecavüz teşkil ettiği kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalının kullanımının tescilli olduğundan bahisle aksi kanaate ulaşılması da doğru bulunmadığı, TTK'nın 55/l(a) bendinin dördüncü alt bendi uyarınca davalı tarafça kullanılan markanın hem tescilli hem de tescilli olmayan kullanımı ile davacı markaları karıştırılacak düzeyde benzerlik olduğundan, davalının her iki kullanımının da haksız rekabet teşkil ettiği, SMK dönemindeki marka hakkına tecavüz nedeniyle maddi tazminat hesaplanırken tecavüzün kara etkisinin nazara alınmamış olduğu, SMK'da da bu yönde bir belirleme bulunmadığı, SMK'nın 151/3. maddesinde, yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına...

        Esasında her iki maddede düzenlenen maddi tazminat davası aynı olup, 556 sayılı KHK’nin 62/1-b maddesi genel nitelikte düzenleme içerirken aynı KHK’nin 64. maddesinde yaygın bir ihlal hâli olan “taklit” olgusu ayrıca düzenlenmiştir. 556 sayılı KHK’nin 66/1 maddesi gereğince, marka sahibinin uğradığı zarar, sadece fiili kaybın değerini değil, ayrıca marka hakkına tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsamaktadır. Buna göre “maddi zarar” iki kalemden oluşmakta olup, hem meydana gelen “fiili kaybı” hem de marka hakkı sahibinin tecavüz dolayısıyla “yoksun kaldığı kazancı” içermektedir. Kural olarak miktarı zarar gören tarafından ispatlanmak şartıyla her iki maddi zarar kaleminin de tazmini talep olunabilir (Karan, Hakan/Kılıç Mehmet: Markaların Korunması 556 Sayılı KHK Şerhi, Ankara, 2004, s. 520). Fiili kayıp, marka hakkına tecavüz nedeniyle marka sahibinin mal varlığında meydana gelen net azalmayı ifade eder....

          Esasında her iki maddede düzenlenen maddi tazminat davası aynı olup, 556 sayılı KHK’nin 62/1-b maddesi genel nitelikte düzenleme içerirken aynı KHK’nin 64. maddesinde yaygın bir ihlal hâli olan “taklit” olgusu ayrıca düzenlenmiştir. 556 sayılı KHK’nin 66/1 maddesi gereğince, marka sahibinin uğradığı zarar, sadece fiili kaybın değerini değil, ayrıca marka hakkına tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsamaktadır. Buna göre “maddi zarar” iki kalemden oluşmakta olup, hem meydana gelen “fiili kaybı” hem de marka hakkı sahibinin tecavüz dolayısıyla “yoksun kaldığı kazancı” içermektedir. Kural olarak miktarı zarar gören tarafından ispatlanmak şartıyla her iki maddi zarar kaleminin de tazmini talep olunabilir (Karan, Hakan/Kılıç Mehmet: Markaların Korunması 556 Sayılı KHK Şerhi, Ankara, 2004, s. 520). Fiili kayıp, marka hakkına tecavüz nedeniyle marka sahibinin mal varlığında meydana gelen net azalmayı ifade eder....

            Davacı tarafından davalı aleyhine 07/10/2011 tarihli ihtarname düzenlenmiş; davalı tarafından “ unsurlu markanın kullanılması ile davacının markası olan unsurlu markalı ürünler arasında iltibas oluştuğu belirtilerek, ihtarın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde markasının kullanılmaması aksi halde marka hakkına tecavüz nedeniyle dava açılacağı ihtar olunmuş; ardından 13/01/2012 tarihinde iş bu dava açılmıştır. Marka tescili, başvurunun yapıldığı tarih itibariyle hüküm ve sonuç doğurur. Başka bir anlatımla, tescilli marka, tescil için başvuru yapıldığı tarihten itibaren 556 Sayılı nin korumasından faydalanır....

              Bu nedenle, mahkemece, “...” ibaresini davalının ticaret ünvanında kullanımının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu ve bu nedenle davalının tescilli ticaret ünvanını kullanımı yönünden, marka hakkına tecavüz, haksız rekabetin tespiti ve ticaret ünvanındaki “...” ibaresinin ünvandan çıkarılması ve terkinine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece, davalının tescilli ticaret ünvanını kullanımının ve ayrıca davacının markası ile iltibas oluşturacak şekilde markasal olarak kullanımının davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğu kabul edilerek, buna göre maddi ve manevi tazminat takdir edilmiştir....

                Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı adına 35. sınıfta tescilli "... + Şekil" markasının bulunduğu, davalı adına "..." ibareli bir marka tescili bulunmadığı, bu nedenle davalının fiili kullanımının davacının tescilli markasına tecavüz oluşturduğu, markanın haksız kullanılmasından dolayı davacının 18.587,78 TL maddi zararının olduğu ve davacının manevi zarara uğradığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının kullanımın davacının marka hakkına tecavüz olduğunun tespitine ve müdahalenin önlenmesine, davacının fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminat ile 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, marka hakkına tecavüzün önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

                  TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir. Marka hakkına tecavüz sayılan haller 6769 sayılı SMK’nın 7. maddesine de atıf yapılmak suretiyle 29. maddede düzenlenmektedir. Kanunun 29/1-a bendinde 7. maddeye atıf yapılarak, “marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmanın” marka hakkına tecavüz sayılan fiillerden olduğu belirtilmekte, daha sonra marka hakkına tecavüz sayılan diğer haller sıralanmaktadır. Bu durumda, marka hakkına tecavüz sayılan fiiller incelenirken 7. maddeyle 29. maddenin birlikte dikkate alınması gerekir....

                    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava: Davalının eyleminin, davacının "..." markasından doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespiti, men'i, taklit ürünlerin imhası ve belirsiz alacak davası hükümlerine göre SMK 151/2-c maddesi kapsamında şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile hükmün ilanına ilişkindir. Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar. Marka hakkına tecavüz sayılan haller SMK'nın 7.maddesine de atıf yapılmak suretiyle 29.maddede düzenlenmiştir. Madde 7 - (Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları) "(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir. (2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir....

                      UYAP Entegrasyonu