ihtiyati haciz miktarının ne kadar olduğu hususunun belirgin olmadığı, kaldı ki ceza dosyasında tarafların mevcut kusur durumunun olup olmayacağının şu aşamada tespitinin mümkün olmadığı, şu aşamada verilecek maddi ve manevi tazminata ilişkin ihtiyati haciz kararının verilmesi durumunda mahkemece verilen bu kararın ihsas-ı rey anlamına geleceğinden talebin reddine " şeklinde karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili tarafından süresi içinde verilen istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usule, yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, zararın haksız eylemden kaynaklandığından tazminatın haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale geldiğini, Kayseri 4....
Öte yandan, manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir. Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla, ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....
HD'nin 28/06/2022 tarih, 2022/1881 E., 2022/1414 K. sayılı kararında da, benzer gerekçelerle manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğinin ifade edildiği görülmüş ve; Davacılar vekilinin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE, " şeklinde hüküm kurulmuştur....
Keza, manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir. Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....
vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/09/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 16/01/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz nedeniyle uğranılan manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı şirketin başlatmış olduğu icra takibinde borçlu taraf olmamasına rağmen, davalı tarafından eczanesine hacze gelindiğini, bir takım malların haczedildiğini, haczedilen malların kendisine ait olduğunun istihkak davası ile kanıtlandığını belirterek uğramış olduğu manevi zararın giderilmesini talep etmiştir....
haciz uygulamasının hukuka uygun görülmediği gerekçesiyle haciz kararına yönelik istem yönünden davayı reddeden, manevi tazminat alacağına uygulanan haczi kaldıran … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; kişilik haklarına saldırı nedeniyle hükmedilen manevi tazminatın haczedilemeyecek varlıklardan olduğu kabul edilerek verilen kararda kanuna uyarlık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir....
e ait olan borcun tahsilatına girişilmesi sırasında haksız haciz tehdidi altında, bu borcu ödemek zorunda kaldığını beyanla bu miktarın istirdatı ile manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı ..., diğer davalı ...'in adli yardım kanalı ile görevlendirilen vekili olması nedeniyle ... Anadolu 10. Aile Mahkemesinin 2011/336-2013/67 sayılı ilamında hüküm altına alınan vekalet ücretinin tahsili amacıyla ... 21. İcra Müdürlüğünün 2012/3939 esas sayılı dosyasında borçlu ...'e ait ev adresine hacze gidildiğini, davacının adresin kendisine ait olduğu yönündeki iddiasının doğru olmadığını, haczin borçluya ait bu adreste yapıldığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Dava, borçlu olmadığı halde haciz tehdidi altında icra dosyasına ödendiği iddia olunan paranın iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Haciz takip alacaklısı ve vekili davalılar tarafından yapılmış olmakla, husumet düşer....
Öte yandan, manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir. Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla, ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....
Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalıların murisinin icra takibinde kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı ile buna bağlı olarak zararının oluşması gereklidir. Olayların yukarıda açıklanan gelişimi dikkate alındığında salt davacıya zarar vermek amacıyla haciz işleminin yapıldığı başka bir ifade ile takibin haksız ve kötü niyetli olduğu söylenemez. Şu durumda, koşulları oluşmayan manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur. Direnme Kararı 9. Konya 4....
İcra Müdürlüğünün 2005/1241 esas sayılı dosyasında haciz işlemi yapmak için haciz memuru ile işyerine gittiğini, işyerinde bulunan icra dosyası borçlusunun para ödeyemeyeceğini ve işyerindeki malların haczedilmesini söylediğini, haciz işlemi yapıldığı sırada davalının işyerine gelerek kendisine hakaret ve tehdit ettiğini, bu nedenle ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanarak cezalandırılmasına dair hüküm kurulduğunu belirterek, davalının hukuka aykırı bu eylemi nedeni ile manevi tazminat talep etmiştir. Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK'nın 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir....