Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre davacının sürekli iş göremezliği nedeniyle Kurumun iş kazası sigorta kolundan kendisine yaptığı bir ödeme var ise bunun, yine var ise geçici iş göremezlik ödemesinin davacının hesaplanan maddi zararından düşülmesi esastır. Somut olayımızda; davacının maluliyet oranının %10'un altında olması nedeniyle Kurumun kendisine iş kazası sigorta kolundan sürekli iş göremezlik geliri bağlanmadığı açık olmakla birlikte yargılama konusu olan 27.02.2008 tarihli kaza sonrasında istirahatli kaldığı günler için 890,82TL geçici iş göremezlik geliri ödendiği ortadadır. Hal böyle olunca bu ödemenin rücuya tabi kısmının davacının hesaplanan zararından tenzili ile davacının bakiye zararının tespiti gerekmekte olup karar yerinde buna riayet edilmemesi doğru olmamıştır. Bunun yanında tarafların sosyal ekonomik halleri, davacının maluliyet oranı ile kaza tarihi göz önüne alındığında hüküm altına alınan 7.000,00TL tutarlı manevi tazminat da fazladır....

    Mahkemesi Davacı, ... kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Davacı, 13.09.2004 tarihinde geçirdiği ... kazası sonucu oluşan maluliyeti nedeniyle yazılı maddi ve manevi zararlarının giderilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının % 18.29 oranında ... göremezliğe uğradığının kabulü ile yazılı maddi ve manevi tazminata karar verilmiş ise de varılan bu sonuç doğru değildir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, birkısım davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu araçların sebep olduğu kazada yaralanan davacının maluliyete uğradığını, davacının oluşan cismani zarar nedeniyle manevi açıdan da zarar gördüğünü, davalı ...'...

        Diğer yandan, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek maddi ve manevi tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 19. maddesidir. Anılan maddeye göre iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının, sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalının sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanacağı, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği bildirilmiştir....

          "İş kazası sonucu iş göremezlik oranı %0 olarak tespit edilen sigortalı işçinin hastanede kaldığı ve raporlu olduğu günler, vücut bütünlüğünün zedelenmesi, duyduğu acı ve üzüntü nedeniyle kendisine uygun bir manevi tazminat takdir edilmesi gerekir. Gerçekten bedensel ve ruhsal sağlığında önemli bir bozulma olduğunu kanıtlayamayan kişinin manevi tazminat isteme hakkı yoktur. Günlük İş hayatında sıkça görülebilecek ufak tefek sıyrıklar, çizikler, yanıklar gibi nedenler, kişiye kural olarak manevi tazminat hakkı vermez Bunun gibi, ağır bedensel zarara uğramayan işçinin yakınları, olay nedeniyle manevi tazminat isteyemezler "(...- İş Kazası veya Meslek Hastalığından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat Davaları... 2011- Sayfa 1391-1392 ) "Manevi tazminatı belirleme yetkisi en geniş şekilde yargıcın takdirine bırakılmıştır. (MK. mad. 4) İkinci aşamada da gerekli indirim faktörleri dikkatle alınır. Bu şekilde sonuca ulaşılır....

            Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile (tefrik edilen dosyadaki davalı sigorta şirketi hakkında verilen hükümle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) 797,66 TL. bakiye destekten yoksun kalma tazminatının ve 25.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Davacı vekili, dava konusu kaza sonucu davacı murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, murisin çocuğu olan davacı için 50.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir. 6098 sayılı TBK'nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, davalının idaresindeki araçla kusurlu biçimde seyri sırasında, davacı ...'ın idaresindeki aracıyla kaza yapmasına neden olduğunu, her iki davacının da kazada yaralandığını ve bu sebeple manevi zarara uğradıklarını belirterek davacılar için 5.000,00'er TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, kazadaki kusur durumları ile zararın niteliğine göre istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

                Taraflar arasındaki ölümlü trafik kazası nedeniyle manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, davalıların 15 yaşındaki oğlu ... sürücüsü olduğu motorsikletin davacıların eş/annesine çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, sürücünün kazada asli kusurlu olduğunu, davacıların ölüm olayı nedeniyle manevi zarara uğradığını belirterek her bir davacı için 15.000,00 TL'den toplam 45.000,00 TL. manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekili, ceza dosyasında alınan raporla davacılar murisinin asli kusurlu olduğunun saptandığını, kusur oranları ve davalıların ekonomik durumları gözetildiğinde talebin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

                  KARŞI OY Somut olayda 24.01.2004 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu %21 oranında malul kalan işçi, kurum zararı için açılan davada her ne kadar işverenin %70 işçinin de %30 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş ise de, kendileri işverenin tam kusurlu olduğunu iddia ederek 10.000 TL manevi tazminat talep etmiş, yapılan yargılama sonucunda 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.Yüksek daire davacının tam kusura dayanması nedeniyle, talep edilen manevi tazminattan indirim yapılması gerektiği gerekçesiyle kararı bozmuştur. Bu nedene dayalı olarak verilen bozma kararı bize göre yerinde değildir. Bilindiği üzere manevi tazminat olay tarihi itibari ile, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 47. ve 49. maddelerinde düzenlenmiştir. Bunlardan ilki bedensel bütünlüğe yönelik saldırılardan kaynaklanan manevi zararı düzenlemektedir....

                    - K A R A R - Davacı vekili dava dışı borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalının alacağının manevi tazminat ilamına dayandığını, bu haliyle alacağın İcra ve İflas Kanunu’nun 206 ncı maddesinin kapsamı dışında kaldığını ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili müvekkilinin alacağının iş kazası nedeniyle manevi tazminat istemi ile açılmış dava sonucunda alınan ilama dayandığını ve sıra cetvelinde üst sıraya alınmalarının yasaya uygun olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İcra Mahkemesi'nce İcra ve İflas Kanunu’nun 206 ncı maddesinde işçi alacaklarına imtiyaz tanındığı, davalının iş kazası nedeniyle manevi tazminat alacağının bu kapsamda bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu