Asliye Hukuk Mahkemesinde 2019/454 esas numarasını aldığı, işbu dosyada yapılan yargılama neticesinde T3 yönünden 12.044,40 TL maddi tazminat, 10.000,00 TL manevi tazminat, T5 T4 T2 T1 yönünden 5.000,00'er TL manevi tazminat ve T7 mirasçılarına 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği ve kararın 11/01/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. İhtiyati haciz, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 406/2 maddesinde geçici hukuki koruma olarak düzenlenmiş olup, alacaklıya henüz kesin haciz isteme yetkisinin gelmediği bir dönemde para alacağının zamanında ödenmesi güvencesini sağlamaktadır. İhtiyati haciz talebi için alacak davası açılmadan önce mahkemeye başvurulabileceği gibi, ihtiyati haczin mahkemeden dava açılırken dava dilekçesi ile ya da dava görülmeye devam ederken talep edilmesi de mümkündür. Dava açıldıktan sonra ihtiyati haciz ancak davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilir....
İDM KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesince verilen 05/05/2021 kararda özetle; açılan dava sırasında bir ihtiyati tedbir kararının, ancak ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenilen hususun uyuşmazlık konusu olması halinde verilebileceğinin HMK'nun 389 maddesinde düzenlendiğini, dava konusunun manevi tazminat davası olduğu ve manevi tazminat alacağına teminat olarak tedbir istenemeyeceğinden davacının tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili 11/05/2021 tarihinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, Mahkeme 11/05/2021 tarihli ara karar ile manevi tazminat talebi yönününden ihtiyati haciz koşulları oluşmadığından ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir....
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafın istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda kasten yaralama nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden davalının malvarlığına ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbir kararı verilmesinin istenmesi üzerine ilk derece mahkemesince tedbir talep edilen malvarlığının uyuşmazlık konusu olmaması nedeniyle ihtiyati tedbir talebinin reddine,manevi tazminat için de ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğinden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu kapsamda ihtiyati tedbir yönünden yapılan değerlendirmede İhtiyati tedbir hukukumuzda geçici hukuki koruma olarak düzenlenmiştir....
Bununla birlikte manevi tazminat miktarının takdirinin hâkime ait olduğu, hâkimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceği, böylece bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmayacağı değerlendirilerek, mahkemece uygun görülecek miktar yönünden, yine aynı Kanunun 259'uncu maddesi uyarınca takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği düşünülmüş, bu itibarla davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nin 353/1-a/6'ncı maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir....
İİK'nun257/1 maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu nedeniyle ihtiyati haciz istenebileceği açıklanmış iken 2. bentte vadesi gelmemiş borçtan dolayı hangi hallerde ihtiyati haciz istenebileceği açıklanmıştır. Somut olayda, haksız bir fiile dayalı olarak bir zararın meydana geldiği ve tazminat miktarının henüz kesinleşmemiş olsa da bir mahkeme ilamına dayalı olduğu hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kaldı ki haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale gelir. İhtiyati haciz talebine dayanak olan maddi ve manevi tazminat davasında, davacı lehine kurulan hükmün infazının sonuçsuz kalmasını önlemek amacıyla ihitiyati haciz talep edilmiş; bu durumda geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulu gerçekleşmiş olup mahkemece ihtiyati haciz koşullarının bulunduğunun kabulü yerindedir....
Bu durumda, talep edilen manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. 3-Davacı vekilinin maddi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebine ilişkin istinaf itirazlarına gelince; İhtiyati haciz talep eden tarafından dosyaya sunulan kaza tespit tutanağına göre kusur oranı tam olarak belirlenemese de davalı sürücünün de kusurlu olduğu, davacının yaralandığı, dosyadaki belgelerin alacağın varlığına ve muaccel olduğuna kanaat oluşturacak belgeler olduğu, yaklaşık ispat koşulları çerçevesinde İİK'nın 257/1. maddesi kapsamında davalılar ... .... AŞ ile ... adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar ile 3....
Bu durumda, talep edilen manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. 3- Davacı vekilinin maddi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebine ilişkin istinaf itirazlarına gelince; İhtiyati haciz talep eden tarafından dosyaya sunulan kaza tespit tutanağına göre kusur oranı tam olarak belirlenemese de davalı sürücünün de kusurlu olduğu, davacının yaralandığı, dosyadaki belgelerin alacağın varlığına ve muaccel olduğuna kanaat oluşturacak belgeler olduğu, yaklaşık ispat koşulları çerçevesinde İİK'nın 257/1. maddesi kapsamında davalılar T8 ve Tic. AŞ T3 adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar ile 3....
İş Mahkemesinin 2008/227 Esas ve 2008/699 Karar sayılı dosyasında açılan tazminat davası Yargıtay 21. Hukuk Dairesince manevi tazminat miktarları yönünden düzeltme yapılarak onanmıştır. Düzeltilerek onanan karara göre davalılar için toplam 30.000 TL manevi tazminatın 20/04/2005 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş ve karar bu şekilde kesinleşmiştir. Yine icra dosyası kapsamında tüm bankalara yazılan haciz yazılarına bankalarca itiraz edildiği, iki tapu sicil müdürlüğü haricinde diğer tapu müdürlüklerinden olumsuz cevaplar geldiği, sadece iki aracın iki gün trafikten men edildiği, bu araçların borca yeter miktarda olup olmadığına dair kıymet takdiri yapılmadığı, başkaca araçlar üzerine haciz konulduğuna dair bilgi bulunmadığı sabittir. Kural olarak haksız haciz uygulaması nedeniyle aleyhine haciz uygulanan kişi tazminat isteminde bulunabilir. Ancak, dava konusu olayda davalıların ihtiyati haciz taleplerinin haklı olduğu ..... 1....
Öncelikle belirtmek gerekir ki; manevi tazminat istemi, zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılamaz. Bu sebeple davacının manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceği göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması, ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 sayılı HMK'nın 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, meydana gelen ölümlü trafik kazası nedeniyle manevi tazminat davasında ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Talep ise manevi tazminat yönünden reddedilen ihtiyati haciz talebine karşı yapılan istinaf başvurusudur. İİK.nun 257- 268 maddelerindeki düzenlemeye göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın para alacağı olması, rehinle teminat altına alınmamış olması, muaccel olması veya muacccel olmamakla birlikte karşı tarafın mal kaçırma durumunun olması, alacağın varlığına dair yaklaşık ispatın gerçekleşmiş olması gerekmektedir....