Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a girmez." başlıklı haberlerde kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek uğradığı manevi zararın tazminini talep etmiştir. Davalı, davacı ile ilgili yapılan haberin basın yayın ilkeleri doğrultusunda yapıldığını ve tazminat gerektirmediğini, ayrıca istenen tazminatın fahiş olduğunu beyanla, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan haberin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir....

    tarihli gazetedeki “ .. ” başlıklı yayınlanan yazının kişilik haklarına saldırı içerdiğini iddia ederek uğradığı zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dava konusu edilen yazıda davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu kabul edilerek .. TL manevi tazminat ödetilmesine karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir....

      Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ...AŞ ve ... aleyhine 04/12/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 02/12/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar ile davalı ... vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlerle, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Temyiz eden davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

        Açıkladığım nedenlerle sayın çoğunluğun aksi yönündeki düşünce ve kararlarına katılmıyorum.27/.../2014 KARŞI OY YAZISI Dava, evli olduğunu bildiği halde onunla duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır. Eşler evlenmekle birbirlerine karşı cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü altına girerler. (MK.185/III) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161 maddesine dayalı olarak zina nedenine dayalı boşanma davası açar ve bu davada MK 174/... maddesinde düzenlenen manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açarak eşinden tazminat alan kişinin manevi zararı karşılanmış demektir. Boşanma davası açmayan eş, sadakat yükümlülüğüne uymayan eşi affetmiş demektir. Affeden eş manevi tazminat isteminde bulunamaz. Diğer yandan boşanma davası açmakla birlikte hangi sebeple olursa olsun eşinden bu nedenle manevi tazminat istemeyen eşin durumuda aynıdır....

          Dergi Basım A.Ş. adına .... aleyhine 25/01/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı şirketin sahibi olduğu ...nin 28/11/2011 tarihli nüshasında yayımlanan "Komşu Oldular" başlıklı yazıda kişilik haklarına saldırıda bulunduğu iddiası ile uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/42 esas sayılı dosyasında davalı avukat ile karşılıklı olarak taraf vekilliklerini üstlendiklerini, davalının 24/05/2013 gününde duruşma sonrası adliye koridorunda kalabalığın önünde gıyabında kendisine yönelik hakaretlerde bulunduğunu beyanla, kişilik haklarına yönelik bu saldırı nedeniyle manevi tazminat talep etmiştir. Davalı, davacıya kesinlikle hakaret etmediğini, kendisine yöneltilen ithamların doğru olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır....

              aleyhine 23/12/2014 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 17/12/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, internet yoluyla kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça kişilik haklarına her türlü saldırı hukuka aykırıdır." Manevi tazminata hükmedilirken şahsiyet haklarına hukuka aykırı şekilde bir saldırının varlığı aranmalıdır. Burada kişinin bedensel ve ruhsal ve sosyal bireyliğinin korunması söz konusudur. Somut olayımızda davacı- karşı davalı bu davayı açmakla yasal hakkını kullanmıştır. Davalı- karşı davacının kişisel haklarına ilişkin bir saldırı söz konusu değildir. Bu durumda karşı taraf yönünden manevi tazminatın şartları oluşmamıştır. O halde mahkemece karşı dava yönünden de davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir....

                  Davacı, davalının tarafına birden çok ve alenen hakaret eylemlerinde bulunduğunu, bu nedenle cezalandırıldığını, davalının bu eylemleri nedeni ile kişilik haklarının saldırıya uğradığını belirterek manevi zararlarının tazmini istemiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının davacıya yönelik söylediği sözlerin eleştiri sınırlarında kaldığı, davacının eşine yönelik söylediği sözlerin ise davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK 26. maddesi hükmüne göre hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Dava dilekçesinden; davacının yalnızca davalının kendisine yönelik söz ve ifadeleri nedeniyle manevi tazminat istediği anlaşılmaktadır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından maddi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı erkeğin kumar ve bahis oyunları oynaması tek başına davalının kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilemez. Davalı erkekten kaynaklanan, davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir eylemin varlığı kanıtlanamadığına göre, Türk Medeni Kanununun 174/2. madde koşulları oluşmadığı halde, davacı kadının manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu