Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öncelikle konuya ilişkin yasal düzenleme ve ilkelerin ortaya konulmasında yarar vardır: Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek bazı olguları özel olarak düzenlemiştir. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin butlanı (TMK 158/2), boşanma (TMK 174/2) bedensel zarar ve ölüme neden olma (818 sayılı BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesi (818 sayılı BK 49) olarak sıralanabilir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 24. maddesi ile 818 sayılı BK’nın 49. maddesi diğer yasal düzenlemelere nazaran daha kapsamlıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 14/05/2012 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/05/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalılardan ...’in temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalılardan ...’nun temyiz itirazlarına gelince; Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/11/2014 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 01/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; ... Belediye Başkanı olan davalının, 16/10/2014 günü yapılan bir basın açıklaması sırasında "2....

        "İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 07/01/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

          Mahkemece, bozma kararından önce davalı tarafından kaleme alınan yazının davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu kabul edilerek, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 22/01/2015 gün, 2014/4042 esas ve 2015/812 karar sayılı ilamı ile "davacının yaptığı ve yeni bir soruşturmaya konu olan denetimin sert bir şekilde eleştirildiği, yazının içeriğinde kullanılan ifadelerin yazının özü ile uyumlu olduğu, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacak ifadenin bulunmadığı" gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduğu belirtilmiş ise de bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir. Bozma kararında davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtildiği halde mahkemece, istemin kısmen kabülüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat ve yayın davasının mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 06/10/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. K A R A R Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat ve kararın yayınlanması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/11/2013 gününde verilen dilekçe ile hakaret nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olması yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (TMK m. 174/2). Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmedilemez. Mahkemece kabul edilen ve davacı kadın tarafından da temyiz edilmeyen kusur durumuna göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda “Aile sorumluluklarını yerine getirmeyen , eşine ve çocuğuna yeterli zaman ayırmayan ” davalı erkek ağır kusurludur. Ne var ki mahkemece belirlenen bu kusur tek başına davacının kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilemez....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, boşanmaya sebebiyet veren vakıaların manevi tazminat talep eden eşin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunması gereklidir. Yapılan yargılama, toplanan delillerden boşanmaya sebebiyet veren vakıalar kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımamaktadır. Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesinde düzenlenen manevi tazminatın koşulları kadın lehine oluşmamıştır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 20.10.2011 gün ve 2011/137 E., 2011/314 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 09.04.2013 gün ve 2012/7547 E., 2013/6553 K. sayılı ilamı ile;     (...Dava, basın yoluyla kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, Taraf Gazetesi'nin 03/04/2010 günlü sayısında davalının kaleme aldığı “Irkçılar Parmak Kaldırsın” başlıklı köşe yazısının kişilik haklarına saldırı oluştuğunu ileri sürerek, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu