Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davalı ile aralarında görülmekte olan çekişmeli boşanma davası devam ederken, davalının başka bir bayanla facebook hesabından uygunsuz yazışmalarının boşanma davası sırasında bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi üzerine davalının boşanmayı kabul ettiğini, maddi ve manevi tazminat hakları saklı tutularak anlaşmalı olarak boşandıklarını, aile birliği devam ederken davalının sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirterek, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, boşanmanın kesinleşmesinden önce, boşanma davasının devamı sırasında başka bir bayanla güven sarsıcı mesajların davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    Davaya konu olayda; yerel mahkemece ilk olarak davalının davacıya karşı, evli oldukları sürede eşi ile birlikte olduğu, evliliğinin bu nedenle sona erdiği gerekçesiyle manevi tazminat davası açıldığı ve davanın reddedildiği, açılan boşanma davasında boşanma sebebi olarak ileri sürülen sebeplerden hiçbirinin davacı ... ...la ilgili olmadığı, ayrıca basında yer alan haberlerin davacının kişilik haklarına saldırı içerdiği gerekçesiyle açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davalı tarafından davacı aleyhine açılan manevi tazminat talebinin reddine dair kararın Yargıtay temyiz incelemesi sonucu davalı ... lehine bozulduğu, davalı ... ve eşi arasında devam eden boşanma davasında davalının da eşine yönelik tazminat taleplerini içerir karşı dava açtığı ve davacı-karşı davalı kocanın bu davaya konu olan ilişkisinden dolayı da evliliğin sona ermesinde kusurlu bulunduğu ve manevi tazminat ödemesine karar verildiği, anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı.....aleyhine 04/04/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/10/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı,..... Gazetesi'nin 03/04/2010 günlü sayısında davalının kaleme aldığı “Irkçılar Parmak Kaldırsın” başlıklı köşe yazısının kişilik haklarına saldırı oluştuğunu ileri sürerek, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/03/2009 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 07/10/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kişilik hakkına saldırı nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı tarafından, davalı nezdinde bulunan hesabına yapılan müdahale nedeni ile kişilik haklarının saldırıya uğradığı gerekçesi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. 6098 sayılı TBK'nun 58. maddesine göre, kişilik hakkı hukuka aykırı bir şekilde saldırıya uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık bir miktar para ödenmesini talep edebilir. Manevi tazminat istenebilmesi için kişilik haklarına saldırı olması, saldırının haksız olması, manevi zarara uğranılması, kusurlu olunması ve illiyet bağı bulunması gerekir. Ancak, her sözleşmeye aykırılık hali tek başına manevi tazminatı gerektirmeyip ayrıca bu aykırılığın aynı zamanda kişilik haklarına yönelik bir saldırı da oluşturması gerekir....

            Eleştiride kişilik haklarına saldırı olabilecek aşma yoktur. Açılan tazminat davasının tümden reddine karar verilmesi düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşlerine katılmıyorum.02/.../2013...

              Anayasanın 28. maddesinde düzenlenen basın özgürlüğünün özel hukuk alanındaki sınırı Medeni Yasanın 24 ve Türk Borçlar Yasasının 58. maddelerinde anlamını bulan kişilik haklarının korunmasına ilişkin düzenlemelerdir. Türk Borçlar Yasasının 58. maddesi gereğince, kişilik hakkı hukuka aykırı bir biçimde saldırıya uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para isteyebilir. Anılan maddeye göre manevi tazminatistenilebilmesi için; yayımlanan olay açıklaması ya da eleştirinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması, bu saldırının manevi bir zarar doğurması, kişilik haklarına saldırı ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulabilmesi ve yayında hukuka uygunluk nedenlerinin bulunmaması gerekir. Hukuka uygunluk nedenleri veya hukuka aykırılığı ortadan kaldıran nedenler; gerçeklik, güncellik, kamu yararı ve toplumsal ilgi, konu ile ifade arasında düşünsel bağlılıktır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; reddedilen manevi tazminat talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, "davalı erkeğin eşine ilgisiz davrandığı, eşine ısınamadığını ve onu sevmediğini söylediği" gerekçesiyle boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına, bu olayların kadının kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı gerekçesiyle kadının manevi tazminat (TMK m. 174/2) isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm manevi tazminatın reddi yönünden davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür....

                  tarafından, davalı ...Ş. aleyhine 10/02/2012 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 11/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Asıl dava ve birleşen dava basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; karar asıl ve birleşen davada davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl davada davacı ... davalı ...Ş 'ne ait www.posta.com.tr adlı internet sitesinde 04/01/2012 tarihinde ''Yaralı oğluna değil otomobiline ağladı'' ve ......

                    Yayın konusu yapılan bir haberin yalan haber olması tek başına manevi tazminatı gerektirmez. Manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişilik haklarına hukuka aykırı saldırının varlığı da gereklidir. Somut olayda yayın konusu yapılan haberin dayanağı olan davalı ...' in .. ilişkiniz mi oldu o dönem? sorusuna " .. " şeklindeki sözlerinin, haberde -günlük, .. ile zaten şey olmaz şeklinde aktarılması kişilik değerlerine saldırı mahiyetinde olmadığından davanın bütünüyle reddi gerektiği düşüncesiyle, kısmen kabul kararının onanmasına yönelik çoğunluk görüşüne katılmıyorum.04/04/2016...

                      UYAP Entegrasyonu