K.. aleyhine 08/06/2012 gününde verilen dilekçe ile asıl davada; haksız haciz ve kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi, karşı davada; kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve karşı davanın reddine dair verilen 10/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
Bilmecesi” başlığı ile yayımlanan yazıyla kişilik haklarına saldırı oluştuğunu ileri sürerek, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir. Davalı taraf ise, yazının hukuka uygun olduğunu belirterek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; dava konusu yazıda geçen ibarelerin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı gerekçesiyle istem reddedilmiştir. Dosya kapsamından davalılardan ...'nın genel yayın yönetmeni olduğu, yine davalılardan ...'in de editör olduğu anlaşılmaktadır. Davalılar 5651 sayılı kanun uyarınca belirlenen sorumlulardan olmadığından, bu davalılar açısından davanın husumetten reddi gerekirken, esastan reddi doğru görülmemiş; kararın bu yönden bozulması gerekmiştir. 2- Davacının temyiz itirazları yönünden; Davaya konu .... İnternet sitesinde 12/02/2009 tarihli “.......
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalı Avukat ...'ın ... şirketi vekili olarak ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/46 esas sayılı dosyasına vermiş olduğu reddi hakim talepli dilekçesinde davacı hakkında çok ağır itham ve iftiralarda bulunduğunu, hakaret içerikli sözler sarf ettiğini, savunma hakkı sınırlarını açıkta aştığını, kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu, ticaretle uğraşan davacının toplum nezdinde itibarının zedelendiğini belirterek, uğranılan zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, ticaret mahkemesine verilen dilekçenin reddi hakim talepli verildiğini, davacı hakkında bir ifade kullanılmadığını, ticaret mahkemesi hakiminin verdiği kararın da reddi hakim dilekçesinde dile getirilen kaygılarını doğruladığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
İlk derece ve bölge adliye mahkemesince kabul edilen ve ispatlanan, davalı erkeğin kusurlu davranışları davacı kadının kişilik haklarına saldırı oluşturacak nitelikde değildir. Manevi tazminata hükmedilmesini gerektirecek başka bir olayın varlığı da kanıtlanmamıştır. Salt boşanmış olmak ya da bunun sebebiyet verdiği üzüntü de manevi tazminatı gerektirmez. Öyleyse, davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekir. Bu husus nazara alınmadan kadın, yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/08/2015 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 15/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, sosyal medya üzerinden kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/12/2014 gününde verilen dilekçe ile kayda alınan konuşmaları yayınlamak eylemi nedeniyle kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 24/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, izinsiz ses kaydı yapmak ve kaydı ifşa etmek eylemi nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, müvekkilinin avukat olduğunu, davalı ile eski eşi arasında ... ....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 16/07/2009 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/12/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, gerçeğe aykırı beyanlarla kişilik haklarını zarara uğratan davalılardan manevi zararının tazmini istemiştir....
A.Ş ve diğeri aleyhine 07/04/2004 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Diğer temyiz itirazlarına gelince, Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir....
aleyhine 12/11/2014 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 02/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Sayılı dosyalarının incelenmesinde ilgili dosyalarda davalı tarafından sunulan dilekçe içeriklerinde, davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek herhangi bir beyanın mevcut olmadığı, söz konusu davalarda sarf edilen sözlerin kaba, yakışıksız söz ve ağır eleştiri mahiyetinde olduğu, davacının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığı gibi hakaret boyutuna da ulaşmadığı, bu nedenle manevi tazminat talebi şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından, mahkemece davacının manevi tazminat talebinin reddine dair karar verilmesinde usul, yasa ve içtihatlara aykırılık olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. HMK'nın 355....