"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için boşanmaya sebebiyet veren vakıaların tazminat talep eden eşin kişilik haklarına saldırı niteliği taşıması zorunludur. Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen boşanmaya sebebiyet veren vakıalar kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımamaktadır. Kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi koşulları oluşmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için boşanmaya sebebiyet veren vakıaların tazminat talep eden eşin kişilik haklarına saldırı niteliği taşıması zorunludur. Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen boşanmaya sebebiyet veren vakıalar kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımamaktadır. Kadın yararına TMK m. 174/2 koşulları oluşmamıştır....
Davacı, davalının 23/02/2012 ve 05/03/2012 tarihlerinde haberturk.com'a verdiği röportajlarda kullandığı bazı ifadelerle kişilik haklarını ihlal ettiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı tarafından 23/02/2012 tarihli röportajda kullanılan beyanların eleştiri sınırlarını aşar nitelikte olduğu, davalının bu ifadelerle davacının kişilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu 23/02/2012 tarihli röportajda davalı tarafından kullanılan ve yerel mahkemece tazminatı gerektirdiği kabul edilen ifadeleri eleştiri mahiyetinde olup kişilik haklarına saldırı teşkil edecek nitelikte değildir; bu sözler davalının değer yargısını içermektedir. Yerleşmiş Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi uygulamasına göre değer yargısının aksinin kanıtlanması olanaksız ya da zor olup kişilik haklarına saldırı niteliğinde kabul edilemez....
Görüldüğü üzere TBK'nın 58. maddesi gereğince kişilik hakları zarara uğrayanların manevi tazminat isteme hakları vardır..."...
Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olması yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olması gerekir (TMK m.174/2). Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmedilemez. Hal böyleyken mahkemece davacı erkek yararına manevi tazminata hükmolunması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.05.2019 (Prş.)...
Çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık davalının gönderdiği e-postaların davacının kişilik haklarına saldırı oluşturup oluşturmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı, gönderdiği e-postalar ile şirketin zarar edişinin ve kötü gidişin nedenlerini açıklamaya, şirketin iyi yönetilmediğini ve davacının atandığı göreve niçin getirildiğini kendince ifade etmeye çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkeme ve Dairemiz çoğunluğu tarafından elektronik postalar farklı yorumlanmak suretiyle davacının kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilmesi doğru görülmemiştir. Hal böyle olunca davanın tümden reddi yerine, kısmen kabulü kararının bozulması gerektiği görüş ve kanaatindeyiz. Diğer yandan; kabule göre de, olayın oluş şekli nazara alındığında hükmedilen tazminat miktarı fazladır. Bu nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekirken onanması yerinde olmadığından karara katılmıyoruz.14/12/2015...
A.. aleyhine 14/10/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava basın yoluyla kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişikindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne ilişkin verilen 01/07/2010 tarihli karar Dairemizin 01/02/2012 tarih ve 2010/13462 esas, 2012/1237 karar sayılı ilamıyla özetle; dava konusu yayının davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı ve davanın reddi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, 09/10/2012 tarih, 2012/282 esas, 2012/340 karar sayılı hükümle önceki kararda direnilmesine ve istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
A.. aleyhine 02/05/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/01/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ile davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir....
----------çevirdiği yönündeki ----- kişilik haklarını ihlal etmesi mahkememizce mümkün görülmemiştir. Bilakis ----- başka yere sığınması durumunda o insana yöneltilecek ------- ---------- tespitinden daha öncelikli bir konuma sahiptir. Bu nedenle her ne kadar davacılar vekilince-------ve ----- metninin gerçeğe aykırı olduğu ile kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı iddia edilse de metnin bu kısmı itibariyle de kişilik haklarına saldırı vasfı taşıdığı mahkememizce kabul edilmemiştir. Diğer yandan---- metninde ----------ibaresinin kullanıldığı fakat ----------bizzat geçirilmediği anlaşılmakla, davacı ....-------doğrudan şahsına yöneltilmiş bir beyan da görülememiş olup;------- ------- ---ile olması nedeni ile de doğrudan davacı ...'a yöneltilmiş bir beyan olduğunun kabulü mahkememizce doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Basın Yayın Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve diğerleri aleyhine 31/10/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın esastan reddine dair verilen 11/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir Davacı vekili; davalılardan ...’nin yönetim kurulu başkanı olduğu, davalılardan ...Basın Yayın Sanayi ve Ticaret A.Ş. ye ait, ......