Yine BK'nın 49 (TBK.58) maddesinde "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda davacı, davalının kendisi ile evli olduğunu bildiği halde dava dışı eşi ile birlikte olduğunu, eyleminin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Aile mahkemeleri aralarında evlenme sözleşmesi geçerli olan eşler ve çocukları hakkında yargılama yapar. Davanın tarafları birbirine karşı 3. kişi konumunda olmakla aile hukuku kuralları geçerli değildir. Bu durumda, dava haksız fiile dayalı manevi tazminat davası olduğuna göre, Borçlar Kanunu kapsamında çözümlenecek olan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ......
KARŞI OY YAZISI Dava, kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davalılardan ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davaya konu edilen, davalı ...'nın davacıya hitaben söylediği mahkemenin kabulünde olan sözler, kaba ve yakışıksız ifadeler olmakla birlikte davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek nitelikte değildir. Bu nedenle davalı ... hakkındaki davanın esastan reddi gerektiği düşüncesiyle dairemiz çoğunluğunun onama görüşüne katılmıyorum. 27/10/2016...
KARŞI OY YAZISI Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davaya konu edilen köşe yazısının incelenmesinden; genel birtakım ifadelerle davacı spor kulübü yönetimindeki aksaklıklar ile taraftar ve futbolcuların yanlış davranışlarını dile getirmek amacıyla kaleme alındığı, doğrudan doğruya davacı ... A.Ş.'yi hedef alır nitelikte olmadığı, bu haliyle matufiyet unsurunun gerçekleşmediği kanaatinde olduğumdan dairemiz çoğunluğunun onama kararına katılmıyorum. 18/03/2013...
diğer temyiz itirazına gelince; Dava, haksız fiil ve kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir....
TV’nin Analiz Özel programında müvekkili hakkında sarf etmiş olduğu sözlerin kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığını belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davacının ... Gazetesine 11/06/2015 tarihinde vermiş olduğu demeç hakkında düşüncelerinin sorulması üzerine, davalının eleştiri niteliğinde görüşlerini belirttiği, davacı hakkında herhangi bir isnatta bulunmadığı, davalı tarafından sarf edilen sözlerin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesinde belirtildiği üzere kişilik haklarının zedelenmesinden zarar gören , uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir....
Davacı; evlilik birliğinin mahkeme kararı ile sonlandırılmasından sonra çocuğun kendisinden olmadığını iddia ederek DNA testi yaptıran davalının bu eylemi nedeniyle kişilik haklarına zarar verdiği iddiasına dayalı manevi tazminat isteğidir. Davacı kadının açtığı manevi tazminat isteği boşanmadan kaynaklı TMK.nun 174/2 maddesine dayalı manevi tazminat isteği değildir. Dava, haksız fiilden kaynaklı manevi tazminat isteği olup; Bu talep yönünden görevli mahkeme genel hükümlere göre yargılama yapan Asliye Hukuk Mahkemesidir. Hal böyle olunca mahkemece, davacı kadının bu talebinin diğer talep ve davadan tefrik edilerek genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla davayı görmesi gerekirken diğer taleplerle birlikte Aile Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur....
aleyhine 27/01/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayetten kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 15/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, davalının adli soruşturma sırasında davacı ile ilgili olarak sarf ettiği söz ve isnatlar nedeniyle şikayet hakkının kötüye kullanıldığı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı; davalının, kendisi hakkında gerçeğe aykırı şekilde kablo ve mazot hırsızlığı yaptığına, silah bulundurduğuna dair ihbarda bulunduğunu, bu şekilde kişilik haklarının zedelendiğini beyanla, manevi zararının giderilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/03/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil ve kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil ve kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı ile davalının rızaya dayalı birliktelik yaşaması, davacının ergin (reşit) olması gözetilmiş, dini nikahla birlikte yaşamayı kabul etmesi nedeniyle kendi fiiline dayanarak davalının evlenme vaadi ile kendisini aldattığı istemine dayalı manevi tazminat isteminin yerinde olmadığı, davalının bu yöndeki eyleminin kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği görülmüş ve davanın reddine karar verilmiştir....
Toplanan delillerin değerlendirilmesi neticesinde; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Bu sebeple Dairemizin 21.11.2018 gün ve 2017/4021 Esas-2018/13235 Karar sayılı onama ilamının kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat yönlerinden kaldırılmasına, hükmün kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatın miktarlarının az olması sebebiyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....