Açıkladığım nedenlerle sayın çoğunluğun aksi yönündeki düşünce ve kararlarına katılmıyorum. 09/05/2013 KARŞI OY YAZISI Dava, evli olduğunu bildiği halde onunla duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır. Eşler evlenmekle birbirlerine karşı cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü altına girerler. (MK.185/111) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161 maddesine dayalı olarak zina nedenine dayalı boşanma davası açar ve bu davada MK 174/2 maddesinde düzenlenen manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açmayan eş, sadakat yükümlülüğüne uymayan eşi affetmiş demektir. Affeden eş manevi tazminat isteminde bulunamaz. Diğer yandan boşanma davası açmış ancak hangi sebeple olursa olsun eşinden bu nedenle manevi tazminat istemeyen eşin durumuda aynıdır....
Bu eylemlerden tehdit vakıası davacının kişilik değerlerine saldırı niteliğinde olup, manevi tazminatı gerektirir. Davacı yararına uygun miktarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, “davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı yönünde tarafsız görgüye dayalı tanık beyanları ile ispat edilemediğinden" bahisle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.10.2018 (Pzt.)...
Anayasanın 28. maddesinde düzenlenen basın özgürlüğünün özel hukuk alanındaki sınırı Medeni Yasanın 24 ve Türk Borçlar Yasasının 58. maddelerinde anlamını bulan kişilik haklarının korunmasına ilişkin düzenlemelerdir. Türk Borçlar Yasasının 58. maddesi gereğince, kişilik hakkı hukuka aykırı bir biçimde saldırıya uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para isteyebilir. Anılan maddeye göre manevi tazminatistenilebilmesi için; yayımlanan olay açıklaması ya da eleştirinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması, bu saldırının manevi bir zarar doğurması, kişilik haklarına saldırı ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulabilmesi ve yayında hukuka uygunluk nedenlerinin bulunmaması gerekir. Hukuka uygunluk nedenleri veya hukuka aykırılığı ortadan kaldıran nedenler; gerçeklik, güncellik, kamu yararı ve toplumsal ilgi, konu ile ifade arasında düşünsel bağlılıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/02/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız şikâyet nedeniyle kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalının davacı hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal etmek iddiasıyla .....
KARŞI OY YAZISI Asıl dava; davalıların (birleşen dosya davacısının) davacıya (birleşen dosya davalısına) karşı tehdit ve hakaret eylemlerine dayalı olarak, birleşen dava ise; davalının (asıl dosya davacısının), davacının (asıl dava davalısının) dava dışı eşi ile birlikteliğinden kaynaklanan haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Yerel mahkemece, taleplerin bir bölümü kabul edilmiş; taraflarca temyiz edilen hüküm, Dairemiz çoğunluğunca, evlilik dışı birliktelikten dolayı birleşen dava davacısı yararına hükmedilen manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık evlilik dışı birlikteliğin haksız fiil olarak kabul edilip edilmeyeceği dolayısıyla davalının bu eyleminin davacının kişilik hakkına saldırı teşkil edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır....
Davacı Görkem Sertaç Göçmen vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, müvekkilinin yaşadığı derin elem ve ızdırabı hafifletebilmek adına gerçekçi bir şekilde talep edilen manevi tazminatın daha azına hükmedilmesinin manevi acı ve ızdırabı gidermeyeceğini, mahkemece haberin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinin kabul edilmesinin yerinde olduğunu ancak hükmedilen manevi tazminatın çok cüzi olduğunu, ayrıca davalılara yasal zorunluluk nedeniyle gönderdikleri cevap ve düzeltme hakkına ilişkin olarak ödedikleri noter masraflarının taleplerine rağmen yargılama giderlerine dahil edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, istinaf isteminde bulunmuştur....
Bu durumda kişilik hakkına saldırı nedeniyle manevi tazminat isteme koşulları bu eylem yönünden oluşmadığı için buna değinen bozma kararı yerinde olup uyulması gerekirken önceki hükümde direnilmesi doğru olmamıştır. Duruşma sonrası dışarı da söylenilen “ne gurursuz kadınsın, istenmiyorsun artık” sözlerinin ise söylendiği ortam itibarıyla yargılama faaliyeti ile ilgili olmaksızın savunma hakkı sınırları içinde söylenmiş sözler sayılması mümkün değildir. Bu sözler kişiyi incitici kişilik hakkına saldırı teşkil eder nitelikte olduğundan, Mahkemece manevi tazminat koşullarının oluştuğu kabul edilerek önceki hükümde direnilmesi uygundur....
Bu durumda kişilik hakkına saldırı nedeniyle manevi tazminat isteme koşulları bu eylem yönünden oluşmadığı için buna değinen bozma kararı yerinde olup uyulması gerekirken önceki hükümde direnilmesi doğru olmamıştır. Duruşma sonrası dışarı da söylenilen “ne gurursuz kadınsın, istenmiyorsun artık” sözlerinin ise söylendiği ortam itibarıyla yargılama faaliyeti ile ilgili olmaksızın savunma hakkı sınırları içinde söylenmiş sözler sayılması mümkün değildir. Bu sözler kişiyi incitici kişilik hakkına saldırı teşkil eder nitelikte olduğundan, Mahkemece manevi tazminat koşullarının oluştuğu kabul edilerek önceki hükümde direnilmesi uygundur....
Borçlar Kanunu'nun 49. maddesine göre, kişilik hakları haksız saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat isteyebilir. Aynı Kanun’un 98. maddesi delaletiyle sözleşmeye aykırılık hâlinde de 49. maddenin uygulanacağı duraksamasızdır. Kişinin onuru, saygınlığı gibi kişilik haklarını oluşturan değerlere saldırı hâlinde manevi bir zarar yani kişilik hak ve değerlerinde irade dışında gerçekleşen bir eksilmenin oluştuğunun kabulü gerekir. İhbar ve şikâyet hakkının kullanılması, Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen hak arama özgürlüğünün doğal bir sonucudur. Şikâyet dilekçesinin içeriğinden davalının Anayasa ile öngörülen şikâyet hakkını kullandığı, kişilik hakkına saldırı niteliğini taşımadığı bu nedenle karşı dava açısından manevi tazminat koşullarının oluşmadığı anlaşılmaktadır. Bu şikâyetin sonucu olarak disiplin cezası verilmemesi de sonuca etkili değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı-karşı davacılar ... ve ... aleyhine 30/07/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeniyle kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat, davalı-karşı davacılar ... ve ... tarafından davacı-karşı davalı ... aleyhine 03/09/2013 gününde verilen dilekçe ile hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı-karşı davalı ile davalı-karşı davacı ...'in davasının reddine, davalı-karşı davacı ... 'in davasının kısmen kabulüne dair verilen 30/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....