Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen 09.07.2014 tarihli ve 2013/79 E. 2014/340 K. sayılı karar davalı- karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 08.02.2016 tarihli ve 2015/1566 E., 2016/1362 K. sayılı kararı ile; (...Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi; karşı dava ise haksız eylem nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, dava ve karşı davadaki istemlerin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir....

    Evlenmeyle eşler arasında kurulan aile birliğinin taraflara yüklediği ödevlerin ihlali veya yerine getirilmemesi durumunda bu yükümlülüğü yerine getirmeyen eş yönünden, Türk Medeni Kanunundaki sonuçları, boşanma ve boşanma sebebi olması durumunda, bu olaylar yüzünden kişilik haklarının saldırıya uğraması halinde manevi tazminat talep edilebileceğidir. BK. 49. (TBK.58) maddesinde "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir". Somut olaya gelince, davalının ve dava dışı eşin davacıya yönelik ve aldatmak suretiyle sadakatsizlik mahiyetindeki davranışlarının, manevi tazminatı gerektirip gerektirmeyeceğinin tartışılması gereklidir....

      Boşanma sebebi olarak kabul edilen ve diğer eşin kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi olay sebebiyle kişilik hakları zedelenen taraf, manevi tazminatı boşanma davasıyla isteyebileceği gibi, boşanmadan sonra da isteyebilir. Ya da boşanmaya bağlı olmaksızın "hakların yarışması" çerçevesinde genel hükümlere göre de talep edebilir. Bir kişinin sorumluluğu birden çok sebebe dayandırılabiliyorsa hakim, zarar gören aksini istemiş olmadıkça veya kanunda aksi öngörülmedikçe zarar görene en iyi giderim imkanı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar verebilir. (6098 Sayılı TBK.m.60) Davacı Türk Medeni Kanununun 166/1 e dayanan boşanma davasıyla birlikte manevi tazminat istemiştir. Daha önceki davada verilen boşanma kararının kesinleşmiş olması karşısında davacının aynı zamanda boşanma sebebi oluşturan eyleme dayanan manevi tazminat isteği artık boşanma sebebine bağlı olmaktan çıkmış, bağımsız bir talep haline dönüşmüştür....

        KARŞI OY YAZISI Dava; dava dışı eş ile davalının evlilik dışı birlikteliğinin, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturması nedeniyle manevi tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddedilmiş; davacı tarafından temyiz edilen hüküm, Dairemiz çoğunluğunca, davalının bu eyleminin, davacının kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir fiil olarak kabul edilemeyeceği benimsenerek, mahkeme hükmü onanmıştır. Dairemiz çoğunluğu ile aramızdaki uyuşmazlık; davalının açıklanan eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği noktasında toplanmaktadır. Eşler evlilik birliğini kurmakla birbirlerine sadakat borcu altına girmelerinin yanında, mensubu oldukları aile birliğine karşı da sorumlulukları bulunmaktadır. Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir....

          TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

          Davalı vekili asıl davada, yabancı şirket olan davacının HMK'nın 97. maddesi hükmü uyarınca teminat gösterme yükümlülüğü bulunduğunu, taraflar arasında sözleşme bulunmadığını, davacının iddiasına konu olan belgelerin fiyat teklifi niteliğinde olduğunu, müvekkilinin davacının ürünlerini belirli miktar ve fiyat üzerinden alım garantisi bulunmadığını, müvekkilinin davacıdan herhangi bir sözleşme veya alım taahhüdü bulunmaksızın günün rayiç fiyatları üzerinden görüşmek suretiyle part time mal aldığını, aldığı tüm malların bedelini ödediğini ileri sürerek davanın reddini istemiş, karşı davada ise; davacı-karşı davalının dava dilekçesinde müvekkilinin ekonomik sıkıntıda olduğuna yönelik ifadeler kullanmak suretiyle ticari itibarının zedelenmesine yol açarak kişilik haklarını ihlal ettiğini ileri sürerek davacı-karşı davalının dava dilekçesinde kullandığı bu ifadelerin kişilik haklarına saldırı, haksız rekabet ve haksız fiil olduğunu tespitine, bu fiil ve ifadelerin devam etmesinin men'ine, maddi...

            HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir....

              O halde, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin davanın, matufiyet unsuru gerçekleşmediğinden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... aleyhine 29/02/2012 gününde verilen dilekçe ile dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle açılmış manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 22/08/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava konusu ulusal gazetede yayınlanan yazıların kişilik haklarını ihlal ettiğini belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuştur....

                  nun hakaret niteliğindeki haksız eyleminin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek, adı geçen davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir. Yerel mahkemece, "...cezalandırılacakları korkusu ile paniğe kapıldıkları..." biçimindeki sözlerin bir avukat olan davacı...'nın kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle, manevi tazminat isteminin bir bölümünün kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; kişilik haklarına saldırı olarak söylendiği benimsenen "...cezalandırılacakları korkusu ile paniğe kapıldıkları..." biçimindeki sözleri davalılardan ...'nun, tabloyu sağlayan aracılarla yüzleştirmek için telefonla görüşme sağladığı ...'un randevu yerine gelmemesi üzerine söylediği anlaşılmaktadır. Davacı-karşı davalı ..., davalı-karşı davacı ile aralarında geçen telefon görüşmesini ve görüşme olgusunu kabul etmekte; ancak, buluşma yerine gitmek için yola çıkmasına rağmen trafik yoğunluğu nedeniyle gidemediğini ileri sürmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu