Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın evlilik dışı birlikteliğinden kaynaklanan kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; davalı vekili tarafından temyiz edilen hüküm, Dairemiz çoğunluğunun, davalı ...'ın bu eyleminin, davacının kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir fiil olarak kabul edilemeyeceği benimsenerek, hükmedilen manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Yerel mahkemenin kararında da vurgulandığı gibi; eşler evlilik birliğini kurmakla birbirlerine sadakat borcu altına girmelerinin yanında, mensubu oldukları aile birliğine karşı da sorumlulukları bulunmaktadır. Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir....

    Davacının somut olaydaki manevi tazminatın isteminin dayanağı 4721 Sayılı TMK.nun 24 ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 58. maddeleridir. 4721 sayılı TMK.nun 24. maddesi "Hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırılan kimse hakimden saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça kişilik haklarına her türlü saldırı hukuka aykırıdır." Yine BK.nun 58. maddesine göre, kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören kişi uğradığı manevi zarara karşılık, manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebileceği'' düzenlemesi bulunmaktadır. Manevi tazminat davası, kişilik hakkına saldırı teşkil eden bir olay veya bir acı, üzüntü sonucunu doğuran bir olay sonucu ortaya çıkabilir....

    Dava konusu olayda; tarafların aynı sitede oturdukları, davalının, davacının yargılandığı ceza davasında dosyaya sunulan bilirkişi raporundan bir örneği, site girişine asmasını kişilik haklarına saldırı olarak görmüş ise de, davacının da belirttiği gibi bilirkişi raporu kesin delil niteliğinde olmadığı gibi anılan raporun paylaşılması kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilemez. Mahkemece bu husus gözetilerek manevi tazminat isteminin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle davalının manevi tazminattan sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      Bu üç şartın bir arada olması halinde kişinin kişilik haklarına haksız saldırı sebebiyle manevi tazminat sorumluluğu doğabilecektir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında; davaya konu olayda davacının kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilebilecek bir hususun bulunmadığı, cevabi ihtarnamede davalının hakaret içerikli paylaşımda bulunduğu yönündeki iddiayı reddettiği, "www...com" isimli sitedeki paylaşımda ise davacıya yönelik hakaret niteliğinde bir ifadenin bulunmadığı, dolayısıyla ortada kanunun aradığı niteliklere uygun haksız bir fiilin mevcut olmadığı, buna göre Türk Borçlar Kanunu'nun 58. maddesindeki manevi tazminatın yasal koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde değildir....

        Sanayi A.Ş. vd. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/11/2007 gününde verilen dilekçe ile yayın yolu ile kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunun haksız rekabetin tespiti ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/05/2010 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne ve miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile haksız rekabetin tespiti istemlerine ilişkindir. Mahkemece manevi tazminatın kısmen kabulüne, diğer istemlerin reddine karar verilmiştir. Kararı davalı temyiz etmiştir....

          Dava; kesinleşen yargı kararının yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi (TBK.nun 58. md.) hükmüne göre, manevi tazminata karar verilebilmesi için 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 24.maddesi hükmünde genel olarak açıklanan kişilik haklarına bir saldırı bulunması, hukuka aykırı fiil sonucunda kişilik haklarının zarar görmüş olması zorunludur. Malvarlığında bir zarar meydana gelmesi halinde de kişinin az veya çok üzüleceği ve manevi olarak acı çekeceği kuşkusuzdur. Ne var ki, malvarlığı zararları bu madde kapsamına girmemektedir. Anılan madde hükmü ile yalnızca kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan zararların giderilmesi ./.. -2- amaçlandığından malvarlığı zarara uğrayan kişi yararına Borçlar Kanununun 49.maddesi hükmüne göre manevi tazminata hükmedilmesi yasal olarak mümkün bulunmamaktadır....

            Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ile olayın meydana geliş şekli gözetilerek mahkemece takdir edilen manevi tazminat artrılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ( TMK )'nun 24. maddesinde; "Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hakimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar yada kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır." 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ( TBK )'nun 58. maddesinde de; "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar ödenmesini isteyebilir. Hakim bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırıbilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir."...

            Mahkemece asıl dava yönünden maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, karşı dava yönünden manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı vekili ile katılma yoluyla davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Karşı davada davalı-karşı davacı ..., davacı-karşı davalı ...’in kendisi ile evli olduğunu bildiği halde dava dışı eşiyle birlikte olduğunu, eylemin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunduğunu belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, karşı davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacı-karşı davalı ...’in, davalı-karşı davacı ...’nın dava dışı eşiyle evli olduğunu bilerek birlikte olduğu hususu sabit görülerek, istemin kısmen kabulü ile manevi tazminata hükmedilmiştir....

              KARŞI OY YAZISI Dava, davalının davacının dava dışı eşi ile birlikteliğinden kaynaklanan haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık evlilik dışı birlikteliğin haksız fiil olarak kabul edilip edilemeyeceği dolayısıyla davalının bu eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Eşler evlilik birliğini kurmakla birbirlerine karşı sadakat borcu altına girdikleri gibi, mensubu oldukları aile birliğine karşı da sorumluluk altına girerler. Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir. Davalı da evli olduğunu bilerek davacının eşiyle gayri resmi ilişkiye girmek suretiyle, gerek yasalarca, gerek örf ve adet hukuku tarafından korunmayan haksız bir davranış içine girmiştir. Davalının bu davranışı da açıkça haksız eylem niteliğindedir....

                Şu durumda davacı hakkındaki bu asılsız iddiaların davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacağı kabul edilerek uygun bir miktar manevi tazminat takdir edilmek üzere karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu