Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yerel Mahkemece aynı olaya ilişkin olarak davalı tarafın açtığı iş yeri dokunulmazlığının ihlali nedeniyle manevi tazminat davasında Kütahya Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/219 Esas -2012/42 Karar sayılı kararı ile hükmedilen 10.000,00-TL manevi tazminatın onandığı, iki eylem birbirinden farklı şekilde gerçekleşse bile kişilik haklarına saldırı nedenine dayanan manevi tazminat miktarının işyeri dokunulmazlığının ihlali nedeniyle hükmedilen manevi tazminat miktarından daha fazla bile olması gerektiği, aksi hâlde hakkaniyet kuralının ihlal edilmiş olacağı belirtilerek ve önceki karardaki gerekçeler tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir. Direnme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nın 49. maddesi uygulanır. TMK’nın 24. ve BK’nın 49. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır....

      Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) “Kişilik hakkının zedelenmesi” başlıklı 58. maddesinde ise; “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir.” hükümleri yer almaktadır. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Yasalar manevi tazminat verilebilecek bazı olguları özel olarak düzenlemiştir....

        Açıkladığım nedenlerle sayın çoğunluğun aksi yönündeki düşünce ve kararlarına katılmıyorum. 09/05/2013 KARŞI OY YAZISI Dava, evli olduğunu bildiği halde onunla duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır. Eşler evlenmekle birbirlerine karşı cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü altına girerler. (MK.185/111) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161 maddesine dayalı olarak zina nedenine dayalı boşanma davası açar ve bu davada MK 174/2 maddesinde düzenlenen manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açmayan eş, sadakat yükümlülüğüne uymayan eşi affetmiş demektir. Affeden eş manevi tazminat isteminde bulunamaz. Diğer yandan boşanma davası açmış ancak hangi sebeple olursa olsun eşinden bu nedenle manevi tazminat istemeyen eşin durumuda aynıdır....

          Davacının manevi tazminat isteği, boşanma davası açılmadan önce açılan kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat isteğine ilişkindir, davacı, davalının fiziksel şiddet uyguladığını ileri sürerek davalıdan manevi tazminat talep etmektedir. Manevi tazminat talebi, boşanmaya sebep olan olaylar sebebiyle değil, boşanmadan bağımsız olarak ileri sürüldüğüne göre, Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesine değil, aile hukukunun dışında haksız eyleme ilişkin genel sorumluluk hükümlerine dayanmaktadır (Yeni B.K 49. ve 58.). Haksız eyleme ilişkin genel sorumluluk sebebine dayanan manevi tazminat istekleri ise talebin dayandırıldığı maddi hadise evlilik birliği içinde meydana gelmiş olsa bile, aile mahkemelerinin değil, genel mahkemelerin görevi kapsamındadır. Bu açıklamalar uyarınca dava; Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesinden değil Borçlar Kanunu 49. ve 58. maddelerinden kaynaklı olup, davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp karara bağlanılması yerinde görülmüştür. (Yargıtay 2....

          A.Ş. vd aleyhine 17/01/2012 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarının ihlali nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalıların temyiz itirazlarına gelince; dava, basın yoluyla kişilik haklarının ihlali nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde, ....'...

            Davacı, davalının hakkında çıkardığı dedikodular, işyerinde hakaret ederek kendisine saldırması, davalının eşiyle arasındaki boşanma davasındaki dilekçelerle kişilik hakkına saldırması ve cep telefonunu çalması nedeniyle manevi tazminat istemiştir. Yerel mahkeme, davalının boşanma davasındaki dilekçe ve beyanlarının kişilik hakkına saldırı niteliğinde olmadığını, eşinin durumunu tespit ve tarif için kullanıldığı ve dedikoduya yönelik sözler söylemediği gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Dosyadaki belgelerden davalının eşine ait işyerine gittiği, burada çalışan davacıya küfürlü hakaret ettiği, bunu tanık ...’ın da duyduğu, bu eylem nedeniyle davacı şikayetçi olmadığından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği anlaşılmaktadır....

              nun birleşen dosyaya yönelik temyizine gelince, Asıl dava, haksız şikayet, birleşen dava kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın reddine ve birleşen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı-birleşen dosya davalısı, 19/02/2010 tarihinde davalı-birleşen dosya davacısı tarafından haksız şikayet edildiğini belirterek uğradığı manevi zararın tazminini istemiştir. Davalı-birleşen dosya davacısı, davalının kendi kusurlu hareketinden haksız kazanç sağlamak amacıyla tazminat davası açtığını, kişilik haklarının zarar gördüğünü belirterek uğradığı manevi zararın tazminini istemiştir....

                Davalının bazı gazetelerde yayınlanan açıklaması bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı tarafından yaşadığı süreci anlatırken söylenen sözlerin kişisel yorum ve eleştiri niteliğinde olduğu, kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının kişilik haklarını ihlal edici bir eyleminin bulunmadığı gözetilerek davanın tümden reddi gerekirken, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir…" gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

                  Giderim yükümlülüğüyle ilgili olarak kişilik hakkının zedelenmesi nedeniyle manevi tazminat özel olarak düzenlenmediğinden yapılan yollama nedeniyle haksız fiillerde kişilik haklarının zarar görmesiyle ilgili olan 818 sayılı BK 49. madde ve buna dayanak üst kural niteliğindeki 4721 sayılı TMK 24. madde hükmü de somut olayda kıyasen uygulanacaktır. Kişilik hakkının zedelenmesi nedeniyle manevi tazminat davasının düzenlendiği BK 49. maddede; kişilik hakkı hukuka aykırı biçimde saldırıya uğrayan kimsenin, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebileceği düzenlenmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu