Mahkemece; yeterli emare olmadan yapılan şikayetin kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğu değerlendirilerek manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde yer almıştır. Hak arama özgürlüğü bu şekilde güvence altına alınmış olup; kişiler, gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kendilerine zarar verenlere karşı haklarının korunmasını, yasal işlem yapılmasını ve cezalandırılmalarını isteme hak ve yetkilerine sahiptir....
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 49. maddesi uyarınca kişilik hakları saldırı uğrayanların tazminat talep hakları vardır. Burada kural olarak doğrudan doğruya zarar görme koşulu söz konusudur. Ancak, kişilik değerlerinin kapsam ve çerçevesi hayatın olağan akışına, yerleşik değer yargılarına ve yaşam deneyi kurallarına dayalı olarak belirlenmelidir. Bir kimsenin kişilik haklarının ihlali sonucunda, onun yakınlarının da korunan varlıkları doğrudan zarara uğramış olabilir. BK m. 49 hükmü genel bir düzenleme olup, öngördüğü koşullar gerçekleştiğinde ruhsal uyum ve dengesi sarsılanın, kişilik değerlerine saldırı nedeniyle manevi tazminat isteyebilmesi olanağı vardır. Ailenin, kişisel değerler arasında önemli ve üstün bir yeri vardır ve kişilik hakkı aile ilişkilerini de kapsar....
Aksi halde şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır. Somut olayda davalının, evinde gerçekleşen hırsızlık eylemi nedeniyle davacıdan şüphelendiğini belirttiği; soruşturma sonucunda, davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar verildiği anlaşılmaktadır. İleri sürülen hırsızlık eylemi ile davacının ilgisi konusunda; davalının, salt kuşkuya dayalı beyanları dışında hiç bir emare bulunmamaktadır. Şu durumda, davalı yararına hukuka uygunluk nedeninin gerçekleştiğinden söz edilemez. Davacının, maddi zararının kapsamının belirlenmesi ve uygun bir miktar da manevi tazminat takdir edilerek hüküm altına alınması gerekir. Mahkemece, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek davanın reddi yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
Anılan karara karşı davacı-davalı kadın tarafından tazminatların miktarı, davalı-davacı erkek tarafından ise tazminatlar ve nafakaların miktarı yönlerinden temyiz talebinde bulunulması üzerine, Dairemizce karar, davacı-davalı kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının çok olduğu gerekçesiyle bozulmasına, diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir. Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada davacı-davalı kadın yararına 4.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Ancak, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat az olup, bozma ilamının amacına uygun bulunmamıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat .... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 16/10/2007 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalılardan ... yönünden kısmen kabulüne, .... yönünden reddine dair verilen 03/05/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davalılardan ... yönünden davanın reddine, davalılardan ... yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davacı ile davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılardan ...'in .......
aleyhine 11/07/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 13/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dışı resmi nikâhlı eşinin, davalı ile kendisini aldattığını, davalının eyleminin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu iddia ederek, uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, kişilik hakkına saldırı nedeniyle manevi tazminat isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık gizlenen sadakat yükümlülüğüne aykırı eylem sonucu kişilik hakkına saldırı nedeniyle Borçlar Kanununun 49. maddesine dayanan manevi tazminat isteğine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 4.Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 26.05.2011 per....
(H.) aleyhine 18/11/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız şikayet nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, davalının kendisi hakkında yapmış olduğu şikayet sonucunda hakkında cinsel saldırı suçundan Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldığını, yapılan yargılama sonucunda beraat ettiğini, şikayetin haksız olduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı ise, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 20/02/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat ve hükmün yayınlanması istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile hükmün yayınlanması isteminin reddine dair verilen 18/12/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı hukuksal sebebine dayalı manevi tazminat ve hükmün yayınlanması istemine ilişkindir....